Tokat Yazıcık'ta Verilen Maden İşletme Ruhsatı... Bilirkişi Raporundan: "Ruhsat, Bilimsel ve Teknik Açıdan Yeterli Değil"

Son Güncelleme:

Tokat'ın Niksar ilçesi Yazıcık Beldesi Belediyesi'nin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) Yazıcık'ta 4 Ekim 2024 tarihinde geçerli olmak üzere 10 yıl süreyle verilen maden işletme ruhsatının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davada, bilirkişi raporunu tamamladı. Raporda, "maden işletme ruhsatının, bilimsel ve teknik açıdan yeterli olmadığı vurgulanarak, söz konusu faaliyet alanında 60 bin ağacın kesileceğinin tahmin edildiği" belirtildi.

Haber: Buse ÖZBEY

(ANKARA)- Tokat'ın Niksar ilçesi Yazıcık Beldesi Belediyesi'nin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün (MAPEG) Yazıcık'ta 4 Ekim 2024 tarihinde geçerli olmak üzere 10 yıl süreyle verilen maden işletme ruhsatının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davada, bilirkişi raporunu tamamladı. Raporda, "maden işletme ruhsatının, bilimsel ve teknik açıdan yeterli olmadığı vurgulanarak, söz konusu faaliyet alanında 60 bin ağacın kesileceğinin tahmin edildiği" belirtildi.

Tokat İdare Mahkemesi, Yazıcık Belediyesi'nin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün (MAPEG) Yazıcık'ta 4 Ekim 2024 tarihinde geçerli olmak üzere 10 yıl süreyle verilen maden işletme ruhsatını iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada rapor istedi. Bunun üzerine 5 kişiden oluşan bilirkişi raporunu tamamladı.

Raporda, ÇED Başvuru Dosyası'nda "Açık işletmelerde yaşanan en büyük problemlerden biri şev duraylılığının sağlanmasıdır. Ocak alanı dere içerisinde olmadığı için herhangi bir şev duraylılığı sorunu yaşanmayacaktır" ifadesinin kullanıldığı, ancak şev duraylılığı sorunu ocağın dere içinde olup olmadığına bağlı olmadığı ve bunun değerlendirilebilmesi için analiz yapılması gerektiği belirtildi. Başvuru dosyasında "söz konusu faaliyette genel şev açısı 70 derece olarak düşünülmektedir" ifadesinin de teknik bilgi ve analize uygun olmadığına dikkatin çekildiği raporda, genel şev açısının belirlenebilen veya düşünülen bir parametre olmadığı, ocak tasarım parametreleri sonucunda geometrik olarak hesaplanılması gereken bir değer olduğu vurgulandı.

Raporda, dava dosyasına ait ÇED Başvuru Dosyası içerisinde bentonit malzemesine göre yapılan jeoteknik analiz bulunmadığı, buna bağlı olarak da şevin güvenli olup olmadığı analizi için literatürden yararlanıldığı, ancak bunun da yeterli görülmediği kanaatine varıldı.

Raporda, ayrıca madenciliğin ve bentonitin insan, toplum, çevre üzerinde yarattığı ve yaratacağı olumsuz etkilere değinildi.

"Toprak erozyonuna neden olabilir"

Raporda, şu görüşlere yer verildi:

"Birçok faydasına rağmen, bentonit madenciliği olumsuz çevresel etkilere de yol açabilir. Bentonit madenciliği süreci, hava kirliliğine katkıda bulunabilen kükürt dioksit ve azot oksitler gibi toksik gazların salınmasına neden olabilir. Ayrıca, bentonitin topraktan çıkarılması doğal ekosistemi bozabilir ve toprak erozyonuna neden olabilir.

Hazırlanan ÇED Raporunda ocağın toz emisyonlarından ötürü çevre ve insan sağlığına karşı oluşturuacağı olumsuz senaryolar değerlendirilmek zorundadır. Ocaklardan kaynaklanacak toz emisyonları için toz modelleme hesaplaması yapılarak gerek yöre halkı gerekse tarım ve hayvancılık üzerinde ki etkileri bilinmelidir.

"Geri dönüşü zor ekosistem tahribatı oluşacaktır"

Bentonit Ocağı işletmesinden kaynaklanabilecek toz emisyonlarının; yakın çevredeki akarsu ve göller üzerinde fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri bakımından bozulmalar yaratabileceği, askıda katı madde artışı ve tortu birikimi yoluyla gölün ekolojik dengesini bozabileceği, su kalitesi ve yeraltı su sisteminde olumsuz değişimlere neden olabileceği, uzun vadede gölün su tutma kapasitesini düşürerek sulak alan fonksiyonunu zayıflatabileceği öngörülmektedir. Dolayısıyla, söz konusu faaliyetlerin işletmeye alınması çevre açısından uygun değildir; önleyici ve kontrol edici tedbirler alınmadığı takdirde, bölgede geri dönüşü zor ekosistem tahribatı oluşacaktır."

Maden ocağıyla birlikte çevredeki orman alanları ile etkileşimin sınırlı kalması ve bu durumun madencilik faaliyeti sonrasında biyolojik zenginliğin ve habitat azalmasına neden olacağı vurgulanan raporda, şöyle devam edildi:

"Proje sahası çevresinde yaygın olarak tarım alanları bulunmaktadır. Proje alanı çevresindeki tarım alanlarına projenin üretim faaliyetleri sırasında oluşabilecek en önemli olumsuz etkisi toz emisyonlarıdır. Faaliyet ile birlikte, bitkisel toprağın hafriyatı, malzemenin çıkarılması, yüklenmesi, boyutlandırılması ve taşınması aşamalarından kaynaklanan toz oluşumu, gürültü oluşumu, personelden kaynaklı atıksu ve katı atık oluşumu vb. söz konusu olacaktır. Yeni ocakların açılması, yol açma ya da genişletme çalışmalarında ve malzemenin taşıması sırasında kullanılacak araçların oluşturacağı toz özellikle çiçeklenme dönemlerinde bitkilerin tozlaşmasına olumsuz bir etki yapabilecektir."

"60 bin 50 ağaç kesileceği tahmin ediliyor"

Roporda, proje sahasının bulunduğu alanda vatandaşların kurbanlarını ve adaklarını kestikleri; yazları yağmur duası yaptıkları, yöre halkı tarafından "evliya yeri" olarak tabir edilen ve kutsal sayılan "Abdal Musa" ziyaret yeri bulunduğu aktarıldı.

Raporda, ÇED alanları içerisinde madencilik faaliyeti sonucunda toplam 60 bin 50 ağacın kesilmesi, buna karşılı 5 bin 303,2 metreküp orman ürünün zarar göreceğinin tahmin edildiği bildirildi. Raporun sonuç bölümünde, şu tespitler yer aldı:

"Açık ocak faaliyetinin geniş orman alanları ve tümü üzerindeki bitki örtüsününkaldırılması yoluyla gerçekleşecek olması, her ne kadar rehabilitasyon çalışmaları tamamlanmadan başka bir alana geçilmeyeceği taahhüdü olsa da bu orman alanlarının mevcut parçalı ve kırılgan yapıları dolayıyla topluma sundukları/yerine getirdikleri ürün ve hizmetleri sınırlı ölçüde karşılayabiliyor olmaları ve birbirleri ve çevredeki orman alanları ile etkileşimin sınırlı kalması ve bu durumun madencilik faaliyeti sonrasında biyolojik zenginliğin azalması ve habitat azalmasına neden olacağı, ruhsat alanı içinde ve ÇED etki mesafaesi içinde sucul ekosistemler ile potansiyel anıt ağaçların varlığı, yöre halkının sosyolojik ve dini ritüelleri açısından orman alanlarına bağlı oldukları ve bazı ibadetlerini bu alanlar üzerinde gerçekleştirdikleri ya da bir kısmının etki mesafesi içinde olduğu, düşünüldüğünde; projenin mevcut kurgusu itibari ile uygulanması durumunda ormanlar ve ormancılık çalışmaları üzerine yukarıda belirtilen olumsuz etki-etkilerinin olacağı kanaatine varılmıştır.

"ÇED süreci tamamlanmamış"

Dava dosyası üzerinde yapılan incelemede ÇED sürecinin tamamlanmadığı anlaşılmakla birlikte; Tokat İli, Niksar İlçesi, Yazıcık Beldesi sınırları içinde bulunan Bentonit Ocağı maden ruhsat sahasına 4 Ekim 2024 tarihinden 4 Ekim 2034 tarihine kadar geçerli olmak üzere 10 (on) yıl süreliğine verilen maden işletme ruhsatının; bilimsel ve teknik açıdan yeterli ve uygun olmadığı görüş ve kanaatindeyiz."

Kaynak: ANKA