Tyreke Evans: Düşüş

LeBron James, Michael Jordan ve Oscar Robertson… NBA tarihinin en büyük efsanelerinden olan bu üç oyuncu, rekor kitaplarının hemen her sayfasında karşılaştığımız isimler. Çok yönlü oyunları sayesinde birçok farklı kategorinin “en”lerini oluşturuyorlar. Söz konusu üçlünün sahip olduğu bir istatistik var ki hiç umulmadık bir isim bu efsanelere eşlik ediyor. !!window.__es_gtm_helper.inject_ad('outstream','369197414outstream', !!0, !!0, !!0) --> Bu sezonun başına kadar yalnızca dört oyuncu ligdeki ilk sezonunda 20 sayı 5 ribaund ve 5 asist ortalamalarını aşmayı başarmıştı. Bu listede yukarıdaki üç efsaneye eşlik eden isim ise Tyreke Evans’tı. (Bu sezonu 21.2 sayı, 7.8 ribaund, ve 6.6 asist ortalamalarıyla tamamlayan Luka Doncic de bu elit sınıfa adını yazdırmayı başardı.) Zaman makinesini biraz geriye saralım ve 2009 yılına gidelim. NCAA’de Memphis formasıyla geçirdiği bir sezonun ardından NBA draft’ına giren Tyreke Evans, Sacramento Kings tarafından dördüncü sırada seçilmişti. 1.98’lik boyuyla dev bir guard olan Evans, her iki guard pozisyonunu da oynayabiliyordu. Hücumda topu yönlendirme becerisi üst düzeydeydi ve deliciliği ile rakip savunmalara çok fazla problem çıkarabiliyordu. Fiziği ile kendinden kısa guardlara karşı savunmada oldukça büyük bir avantaj sağlayan Evans’ın geliştirmesi gereken en önemli özelliği ise istikrarsız dış şutu olarak gösteriliyordu. 20 yaşındaki oyuncu, ilk günden Kings takımının hücumdaki bir numaralı top yönlendiricisi olmayı başarmıştı. Evans, çaylak sezonunu 20.1 sayı 5.3 ribaund ve 5.8 asist gibi harika ortalamalarla tamamlıyor ve NBA tarihinde bunu başaran dördüncü oyuncu olarak yukarıdaki efsanelerin arasına adını yazdırıyordu. Kendisiyle aynı draft’ta seçilen Stephen Curry, James Harden, Blake Griffin ve DeMar DeRozan gibi oyuncuların arasından sıyrılmayı başaran Evans, sezon sonunda Yılın Çaylağı ödülünün de sahibi olmuştu. Muhteşem çaylak sezonunun ardından bir süper yıldıza dönüşmesi beklenen Evans için Sacramento’da geçirdiği sonraki yıllar pek de beklenildiği gibi gelişmedi. Kings yönetimi ilerleyen draft’larda ardı ardına kötü seçimler yapmış ve bir türlü Evans’ın etrafına iyi bir takım kurmayı başaramamıştı. Evans da bu süreçte diz sakatlıklarıyla boğuşmak zorunda kalarak ilk sezonundaki performansının uzağında kalmıştı. Oyuncu için her geçen sezon bir öncekinden daha kötüydü. Ortalamaları, verimliliği ve takım içindeki rolü giderek düşmüş, dördüncü sezonunun sonuna geldiğinde ise gözden çıkarılabilecek bir parçaya dönüşmüştü. Nitekim 2013 yazında New Orleans Pelicans’a takas edilen Tyreke Evans, burada kariyerinde temiz bir sayfa açma fırsatı elde etti. Evans, Pelicans ile hiç de fena olmayan bir başlangıç yaptı. Özellikle 2014-2015 sezonunu oldukça iyi geçirdi. Anthony Davis, Eric Gordon ve Jrue Holiday ile iyi bir uyum yakaladı ve bunun sonucu olarak kariyerinde ilk kez play-offta mücadele etti. Ancak sakatlıklar Evans’ı yine rahat bırakmıyordu. 2015-2016 sezonunda yalnızca 25 maça çıkabilen ve sakatlığı sebebiyle sezonu kapatan Evans, tam kariyerinde yükselişe geçmişken bir kez daha sakatlıklarla boğuşmak zorunda kalmıştı. Evans bir sonraki sezona yine Pelicans formasıyla başladı ancak sakatlıkların etkisinden tam olarak kurtulamamış gözüktü. Sezon içinde eski takımı Kings’e takaslanan oyuncu, buradaki 14 maçlık kısa macerasının ardından serbest kalmayı tercih etti. 2017 yazına gelindiğinde vadettiği potansiyele ulaşamamış yetenekli bir veteran olan Evans’ın serbest oyuncu piyasasındaki talipleri çok fazla değildi. Evans, Memphis Grizzlies ile bir yıl için 3.2 milyon dolarlık bir anlaşma yapmış ve bench rolünü kabul etmişti. Tecrübeli oyuncu Grizzlies ile sezona harika bir başlangıç yaptı, kenardan gelerek takımına önemli bir katkı sağlayarak uzun bir aradan sonra kendini bulduğunun sinyallerini verdi. Mike Conley’nin sakatlığında takımın bir numaralı top yönlendiricisi olan Evans sezonu 19.4 sayı 5.1 ribaund ve 5.2 asist ve %40 üç sayı isabeti ortalamalarıyla tamamlamıştı. Tyreke Evans, Memphis ile geçirdiği başarılı sezonun ardından geçtiğimiz yaz serbest oyuncu piyasasının en gözde isimlerinden biri haline geldi. Doğu Konferansı’nın iddialı ekiplerinden olan ve bench’ten gelecek bir yaratıcı oyuncuya ihtiyaç duyan Indiana Pacers, ona bir yıl için 12 milyon dolarlık bir teklif yaptı. Bu teklifi kabul eden Evans, Grizzlies’teki performansında uzakta kalsa da Pacers forması ile fena olmayan bir sezonu geride bıraktı. Kenardan gelerek Pacers’a önemli bir katkı verdi ve kariyerinde ikinci kez play-off heyecanı yaşamayı başardı. Yıllar boyunca keskin inişler ve çıkışlar yaşayan Evans’ın kariyeri, geçtiğimiz hafta tam anlamıyla dibe vurdu. NBA tarafından yapılan açıklamada uyuşturucu karşıtı programı ihlal ettiği ifade edilen 29 yaşındaki oyuncuya lig yönetimi tarafından iki yıllık uzaklaştırma cezası verildi. Açıklamada Evans’ın cezasına ilişkin hangi maddeyi kullandığı ve nasıl yakalandığı gibi detaylara yer verilmese de kesin olan bir şey var: Tyreke Evans, önümüzdeki iki sezon boyunca hiçbir takımla sözleşme imzalayamayacak. NBA yönetimi oyuncuların uyuşturucu kullanımı ile ilgili sert politikalara sahip. Evans’a verilen cezanın bu tutumla örtüşen bir yaptırım olduğu söylenebilir. Bu ceza her ne kadar uzun süreli olsa da Evans’ın NBA kariyerinin sona erdiği anlamına gelmiyor. Oyuncu, iki yılın sonunda yeniden değerlendirme ve haklarının iade edilmesi için NBA yönetimine tekrar başvurabilecek. Fakat Evans, 2021 sezonu başlarken kronik diz sakatlıkları olan 32 yaşında bir oyuncu olacak. 2016 yılında benzer bir ceza alan ve sonrasında NBA’e dönemeyen O.J. Mayo’nun durumu da göz önünde bulundurulursa Evans’ın lige dönüş yapması oldukça zor gözüküyor. Sakatlıklar, kötü yönetilen takımlar ve zararlı alışkanlıklar… Ligdeki ilk sezonunun ardından LeBron James ve Dwayne Wade ile kıyaslanan Tyreke Evans’ın kariyerinin bu noktaya gelmesinde hangisinin en çok payı olduğunu kestirmek güç. Ancak tahminde bulunması daha kolay bir konu varsa o da Evans’ı NBA’de son kez izlemiş olabileceğimiz.

Tyreke Evans: Düşüş

LeBron James, Michael Jordan ve Oscar Robertson... NBA tarihinin en büyük efsanelerinden olan bu üç oyuncu, rekor kitaplarının hemen her sayfasında karşılaştığımız isimler.