YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Er, "6. Avrasya Yükseköğretim Zirvesi"nde konuştu - Son Dakika
Güncel

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Er, "6. Avrasya Yükseköğretim Zirvesi"nde konuştu

Avrasya Üniversiteler Birliğince (EURAS) "Mesafeleri Kaldırıyoruz" sloganıyla bu yıl 6'ncısı düzenlenen Avrasya Uluslararası Yükseköğretim Zirvesi (EURIE-Online Summit 2021) başladı.

03.03.2021 12:19  Güncelleme: 23:40
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avrasya Üniversiteler Birliğince (EURAS) "Mesafeleri Kaldırıyoruz" sloganıyla bu yıl 6'ncısı düzenlenen Avrasya Uluslararası Yükseköğretim Zirvesi (EURIE-Online Summit 2021) başladı.

Yerli yazılımcılar tarafından üretilen yüzde 100 yerli sanal platform üzerinden gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan EURAS ve EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, 21. yüzyılda bilim ve teknolojinin gün geçtikçe artan bir hızla gelişmesinin yükseköğretimin dünyadaki konumunu da değiştirdiğine işaret etti.

Oluşan yeni konumda çağın gerekliliklerine paralel şekilde değişerek ilerleyen üniversitelerin, mevcut bilgiye ivme kazandırarak yeni çalışmalara imza atmaya devam ettiğini belirten Aydın, üniversitelerin yapay zeka, biyoteknoloji, otomasyon, robotik sistemler gibi farklı birçok alandaki gelişmeler sayesinde geleceğe bambaşka bir kapı aralayarak, eğitimden iş dünyasına, ekonomiden sosyal alanlara kadar etkisini sürdürdüğünü anlattı.

Ülkelerin gelişmesinde ve kalkınmasında üniversitelerin payının büyük olduğunu vurgulayan Aydın, şöyle konuştu:

"Özellikle gelişmekte olan ülkelerde üniversiteler, ülkelerin gelişim hızını arttıran en önemli unsurların başında gelmektedir. Bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma için gerekli olan nitelikli insan kaynağını oluşturan, yeni dünya sistemine göre insan yetiştiren, endüstriyel dijitalleşmeyi ortaya çıkaran, bilimsel ve teknolojik dönüşümün getirilerini yükseköğretime entegre ederek, sadece bugünün değil geleceğin nitelikli iş gücünü yetiştiren üniversiteler, ülkeler için büyük önem arz etmektedir. Bugün biliyoruz ki dünyada teknolojik gelişmelere yön veren ülkelerin gücü bilgiyi üreten, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren ve uygulayan üniversitelerden gelmektedir. Bu nedenle ülkelerimizin üniversitelerini ne kadar güçlendirirsek ülkelerimizi de o kadar güçlendirmiş oluruz."

Aydın, yükseköğretim kurumlarının; tarımdan sanayiye, teknolojiden sanata, çeşitli alanlarda ülkelerin geleceğini şekillendirecek olan iş gücünü yetiştirmesi, gençlerin ve akademisyenlerin girişimciliğe yönelik bilgi, kapasite ve tecrübelerini geliştiren mekanizmaları oluşturması gerektiğinin altını çizdi.

Pandemi sürecinin eğitim, sağlık, ticaret, sanayi ve benzeri birçok alanı etkilediğini ve etkilerinin halen devam ettiğini belirten Aydın, bu süreç özellikle eğitim alanında dünyada yüz yüze eğitimi durma noktasına getirdiğini, eğitimde dijitalleşmeyi gerekli kıldığını ve "Bundan sonra eğitimin geleceği ne olacak?" sorusunu ortaya çıkardığını söyledi.

Doç. Dr. Aydın, ileriki süreçte teknolojiyi ve yapay zekayı öğretim süreçlerine entegre edebilen eğitim kurumlarının daha çok tercih edileceğini, bu sürecin insanlığın geleceği için dünyada bilimin ve teknolojinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getirdi.

Geleceğe yön veren üniversitelerin birbirleri ile iş birliği yapmasının bir seçenek değil, zorunluluk olduğuna işaret eden Aydın, "Üniversiteler arasında yapılan iş birliği protokolleri ile müşterek projeler üretilerek, deneyimleri birbirine aktarmak, araştırma sonuçlarının ortak kullanımını sağlamak ve kültürel iş birliği oluşturmak, üniversitelerin gelişim hızlarını da arttıracaktır. Küresel bir misyon olan barış, huzur ve istikrar dolu müreffeh bir toplum oluşturmak için de birbirimizle olabildiğince geniş kapsamlı iş birliği yapma zorunluluğumuz vardır. Üniversiteler; bağımsızlığın, özgürlüğün, baskı altında olmayan beyinlerin, bilimin üretildiği yeni fikir ve düşüncelerin ortaya konulduğu kurumlardır. Bizler, ruhlarımızda bulunan özgürlük ve bağımsızlık duygularını üniversitelerimiz aracılığı ile kendi topraklarımıza yaymak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.

Aydın, insanlığın ortak sorunu olup tek bir ülkenin veya bölgenin sorunu olmayan, acil çözüm ve ülkeler arası iş birliği gerektiren birçok sorun ile karşı karşıya olunan dünyada özellikle son bir yıl içerisinde ortaya çıkan Kovid-19 pandemisinin, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi birçok ölüme neden olduğunu ve buna hala kesin bir çözüm bulunamadığını belirtti.

Sadece pandemi değil, enerji kaynaklarının kısıtlılığı, siyasi çatışmalar, terör, küresel ısınma, hava kirliliği, su kaynaklarının tükeniyor olması, iklim ve çevre krizi, yoksulluk, fırsat eşitsizliği ve aşırı nüfus artışı, küresel göç gibi sorunların da acil çözüm bulunması gereken hayati sorumluluklardan olduğuna dikkati çeken Aydın, geleceğin mimarları olarak adeta kanserli hücreler gibi tüm dünyaya yayılmaya devam eden bu sorunlara yapılacak iş birlikleri ve üretilecek çözümler ile son verilebileceğini ifade etti.

43 seminerde 135 konuşmacı

Dünyanın en büyük üçüncü, Avrasya bölgesinin ise en büyük yükseköğretim zirvesi olan EURIE 2021'e, 60'ı aşkın ülkeden, 325 eğitim kurumundan 1175 rektör, rektör yardımcısı, akademisyen ve uluslararası eğitim sektöründen uzmanlar katılıyor.

Zirvede kapsamında gerçekleştirilecek 43 online seminer, konferans, toplantı ve söyleşide; yükseköğretimde uluslararasılaşma ve dijital dönüşüm, dünyada uluslararası öğrenci hareketliliği, yurt dışı eğitim programları, Erasmus+, uluslararası araştırma ve projeler, yükseköğretimde sürdürülebilirlik ve erişim gibi birçok konu, 135 konuşmacı tarafından ele alınacak.

Sanal yükseköğretim fuarında dünya üniversiteleri ziyaret edilebilecek

Yine zirve kapsamında düzenlenecek sanal yükseköğretim fuarında, 4 salonda 100'e yakın stantta dünya üniversiteleri katılımcılarla buluşacak.

Ziyaretçiler, sanal platform üzerinde, bir taraftan uluslararası konuşmacıların canlı yayın kalitesindeki sunumlarını ve oturumları takip ederken, diğer taraftan platform üzerinde bulunan ve 80 sanal stanttan oluşan sanal fuar alanında tüm katılımcı kurum stantlarını ziyaret ederek kurum yetkilileriyle online görüntülü görüşme ve bilgi edinme fırsatı yakalayacaklar.

Ayrıca tüm ziyaretçiler, platform üzerinde sanal olarak oluşturulan networking alanında, diğer tüm katılımcılar ile karşılıklı fikir alışverişinde bulunarak yeni iş birliği fırsatlarını değerlendirebilecek.

Binlerce ziyaretçiyi aynı anda ağırlama alt yapısına sahip olan İnovatif Sanal Eğitim Zirvesi'nde, oturumlar sırasında gerçekleştirilecek canlı oylamalar ve tüm zirve boyunca devam edecek olan anketler vasıtasıyla ziyaretçi memnuniyeti ve deneyiminin en üst seviyeye çıkartılması hedefleniyor.

Ziyaretçi ve katılımcılar zirveyi ayrıca, hem iOS hem de Android için geliştirilen "EURIE 2021" uygulamasını akıllı telefonlarına indirerek de takip edebilecekler.

"Imagine Tomorrow" etkinliği yatırımcı ile girişimciyi buluşturacak

EURIE 2021 kapsamında bu yıl üçüncü defa gerçekleştirilecek olan "Imagine Tomorrow Uluslararası Girişimcilik ve İnovasyon Etkinliği" de, çevrim içi ortamda gerçekleştirilecek.

Geçen yıl 200'ün üzerinde başvuru arasından en başarılı 50 girişimi yatırımla buluşturan Imagine Tomorrow, üç gün boyunca "Imagine Now" konseptiyle yatırımcı ve girişimciyi buluşturacak.

Etkinlikte, bu yıl seçkin jüri tarafından belirlenen 20 girişim ekibi, Imagine Tomorrow Final Sahnesi'nde üniversite yöneticileri, girişimciler, genç girişimciler, yatırımcılar, sanayiciler ve birçok uluslararası ziyaretçi karşısında fikirlerini sunacak.

Etkinlik sonunda girişimciler, kendi start-up şirketleri için yeni fırsatlar yakalama şansı bulacaklar ve aldıkları geri bildirimlerle farklı bakış açıları kazanarak yeni iş birlikleri ve yatırım olanaklarına erişme fırsatı yakalayacak.

Avrasya bölgesini yükseköğretimde cazibe haline getirmeyi hedefleyen EURIE 2021, 5 Mart'ta sona erecek.

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Er, "6. Avrasya Yükseköğretim Zirvesi"nde konuştu:

"Geçen yıl 180 bin olan uluslararası öğrenci sayımız, bu yıl 210 binli rakamlara doğru yükselmiştir. Bu da pandemi döneminde sistemimize 40-45 bin yeni öğrencinin dahil olduğu anlamına gelmektedir"

"Yükseköğretim sistemimiz, almış olduğumuz kararlar ve uygulamalarımız neticesinde pek çok gelişmiş ülkenin yaşadığı sıkıntıları yaşamamıştır. Bunun en tipik göstergelerinden biri pandemi sürecinde yükseköğretimimizin uluslararası cazibe merkezi olma yolunda hız kesmemiş olmasıdır"

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanvekili Prof. Dr. Rahmi Er, geçen yıl 180 bin olan uluslararası öğrenci sayısının, bu yıl 210 binli rakamlara yükseldiğini, bunun da pandemi döneminde sisteme 40-45 bin yeni öğrencinin dahil olduğu anlamına geldiğini belirtti.

Prof. Dr. Er, Avrasya Üniversiteler Birliğince (EURAS) "Mesafeleri Kaldırıyoruz" sloganıyla bu yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle yerli yazılımcılar tarafından üretilen yüzde 100 yerli sanal platform üzerinden gerçekleştirilen 6. Avrasya Uluslararası Yükseköğretim Zirvesi'nde (EURIE-Online Summit 2021) konuştu.

Dünya Sağlık Örgütünce 11 Mart 2020'de küresel ölçekte salgın ilan edilmesi sonucu 300 milyonu aşkın insanın Kovid-19 nedeniyle bir anda kendilerini iş yerlerinin, akademisyenler ve öğrencilerin de sınıflarının dışında bulunduğunu ifade eden Er, eğitim, ekonomi, turizm gibi birçok sektörün süreçten ciddi biçimde etkilendiğine dikkati çekti.

Geride bırakılan bir yılın yükseköğretimde dijitalleşmenin vazgeçilemez bir eğitim enstrümanı olarak öne çıktığını gösterdiğini dile getiren Er, yükseköğretimde uzaktan eğitimin tamamen ön plana geçtiği, yoğun açık öğretim derslerinin büyük önem kazandığı bir dönemin yaşandığına işaret etti.

Er, Yükseköğretim Kurulu olarak Türk yükseköğretiminin bu süreci en az hasarla atlatabilmesi için hızlı karar alma kabiliyetiyle mevzuat değişiklikleri ve yetki devirleri de dahil olmak üzere bir dizi kararlar ve tedbirler aldıklarını, pandemide yükseköğretim alanında herhangi bir belirsizlik yaşanmasına müsaade etmediklerini belirtti.

Üniversitelerin de alınan kararlara uyum göstererek yüz yüze eğitimden, program türüne göre ya tamamen online ya da gerekli koruma tedbirlerini alarak seyreltilmiş sınıflarda karma hibrit eğitime geçtiklerini aktaran Er, şöyle devam etti:

"Yeni eğitim sürecine hızlı adaptasyonda Yükseköğretim Kurulu olarak 3 yıl önce başlatmış olduğumuz Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi'nin önemli katkıları olmuştur. Ayrıca, son yıllarda üniversitelerimizde açılan ve sayıları 120'yi bulan uzaktan eğitim merkezleri de yine adaptasyon sürecini kolaylaştırıcı bir işlev görmüştür. Diğer yandan, üniversitelerin uzaktan öğrenme ders içerikleri bağlamındaki ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla hemen başlangıçta YÖK bünyesinde Yükseköğretim Kurumları Dersleri Havuzu oluşturduk. 40 yıla yakın açık öğretim tecrübesine ve 2,5 milyonu aşkın öğrenciye sahip Anadolu Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi gibi köklü üniversitelerimizin ders havuzlarında yer alan dijital ortamdaki bütün dersler YÖK bünyesinde oluşturulan bu havuza aktarıldı ve ihtiyaç duyan üniversitelerimizin erişimine açıldı. Daha sonra diğer üniversitelerin dijital ders malzemelerinin de bu havuza ilave edilmesi sağlandı. Ülkemizde yükseköğretim sistemimizin alt yapısının sağlamlığı, çeşitlilik süreçleri, merkez koordinasyon fakat esnek yönetim sistemi, üniversitelerimizin disiplinli bir şekilde hareket etme kabiliyeti bu zorluğun aşılmasında da önemli rol oynamıştır."

Prof. Dr. Er, YÖK olarak yaptıkları çeşitli anket sonuçlarının, online eğitim sürecinin birçok üniversitede başarıyla sürdürüldüğünü ortaya koyduğunu vurgulayarak, üniversite yöneticilerine ve akademisyenlere teşekkür etti.

"Salgın döneminde uluslararası öğrencilerin Türk yükseköğretimine ilgisi arttı"

Gelinen noktada Türkiye'nin pek çok Avrupa ülkesine göre süreci yükseköğretim alanında çok başarılı yürüttüğünün, belirsizlik yaşanmasına fırsat vermediğinin ve en az mağduriyeti hedefleyen uygulamaları hayata soktuğunun görüldüğüne işaret eden Er, bunda mevcut merkezi yapı ile üniversitelerde esnek yönetim serbestliği tanımış olmalarının büyük payı olduğunu belirtti.

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Rahmi Er, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Durum bizde böyleyken yükseköğretimde ileri olan pek çok ülkede bizdeki gibi merkezi yapıların bulunmaması dolayısıyla üniversitelerin uzun müddet konfüzyon içinde birbirinden çok farklı kararlar aldığına şahit olduk. Yükseköğretim sistemimiz, almış olduğumuz kararlar ve uygulamalarımız neticesinde pek çok gelişmiş ülkenin yaşadığı sıkıntıları yaşamamıştır. Bunun en tipik göstergelerinden biri pandemi sürecinde yükseköğretimimizin uluslararası cazibe merkezi olma yolunda hız kesmemiş olmasıdır. Bu dönemde pek çok Avrupa ülkesi ve Amerika büyük oranda uluslararası öğrenci kaybı yaşarken, uluslararası öğrencilerin Türk yükseköğretimine ilgisi bu dönemde tam tersine daha da artmıştır. Bunda elbette erişim kolaylığı bağlamında aldığımız çeşitli kararların ve üniversitelerimizin uluslararasılaşma gayretlerinin ve YÖK olarak düzenlediğimiz Study in Turkey YÖK Virtual Fair'in de etkisi de olmuştur. Geçtiğimiz yıl 164 ülkeden 40 bin aşkın katılımcının ziyaret ettiği sanal fuarımızda üniversitelerimiz potansiyel öğrencilere kendilerini tanıtma imkanı buldular. Sonuç olarak geçen yıl 180 bin olan uluslararası öğrenci sayımız, bu yıl 210 binli rakamlara doğru yükselmiştir. Bu da pandemi döneminde sistemimize 40-45 bin yeni öğrencinin dahil olduğu anlamına gelmektedir. Bu durum sistemimiz ve bütün bileşenlerimiz için gurur vericidir."

"Türkiye, dünyada yükseköğretim alanında en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkeden biri"

Türkiye'nin nano teknolojiden akıllı sistemlere, siber güvenlikten aşı ve ilaç çalışmalarına, tıpta mühendisliğe, eczacılıktan sosyal bilimlere varana dek hayata dair her alanda geleceğin nitelikli insan kaynağını yetiştirdiğine dikkati çeken Er, yaklaşık 8 milyon öğrencinin iyi bir gelecek için ülke kalkınmasına, daha iyi bir dünya düzenine katkı yapabilmek için Türk üniversitelerinde çeşitli düzeylerde öğrenim gördüklerini anlattı.

Bu öğrencilerin 210 binden fazlasını 180'i aşkın ülkeden gelen uluslararası öğrencilerin oluşturduğunu aktaran Er, "Avrupa yükseköğretim sisteminin bir parçası olan Türk yükseköğretim sistemi son yıllarda büyük bir gelişme göstererek Avrupa ülkeleri arasında birçok alanda öne çıkmayı başarmıştır. 2020 yılı Bologna Süreci Uygulama Raporu'na göre, yükseköğretime kayıtlı öğrenci sayısı bakımından Türkiye, Avrupa yükseköğretim alanında birinci sırada yer almaktadır. Pek çok parametrede Bologna karnesi en başarılı ülkeler arasındadır ve 5 alanda 5 üzerinden tam not alan az ülkelerden birisidir." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Er, sistemlerinde 129'u devlet, 74'ü vakıf olmak üzere 203 üniversite ve 4 vakıf meslek yüksek okulu, toplamda 207 yükseköğretim kurumu, 180 bine yaklaşan akademik kadrosu ve 8 milyon öğrencisiyle devasa bir yapı olan Türk yükseköğretim sisteminin, küresel ölçekli bir cazibe merkezi olma vasfını her geçen gün daha da güçlendirdiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin UNESCO verilerine göre, dünyada yükseköğretim alanında en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkeden, Avrupa ülkeleri arasında da en çok uluslararası öğrenciye sahip 5 ülkeden biri olduğunu aktaran Er, bu sonucun Türk yükseköğretiminin kalitesine duyulan güvenin bir yansıması olduğunu dile getirdi.

Yeni YÖK olarak son yıllarda kaliteyi merkeze alarak ülkeye kazandırdıkları yeni ve yenilikçi pek çok projeyle yükseköğretimde bilimsel hayatı çeşitlilik, misyon farklılaşması, ihtisaslaşma, öncelikli alanlar, hedef odaklı uluslararasılaşma, açık bilim, açık erişim, dijital dönüşüm, kritik teknolojiler, geleceğin meslekleri gibi kavramlar etrafından şekillendirmeye devam ettiklerini belirten Er, yükseköğretimde kaliteyi, şeffaflığı, hesap verebilirliği ve rekabeti ön plana alarak çalışmalarını yürüttüklerini sözlerine ekledi.

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Er, "6. Avrasya Yükseköğretim Zirvesi"nde konuştu
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Er, '6. Avrasya Yükseköğretim Zirvesi'nde konuştu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement