28 Temmuz Dünya Hepatit Günü - Son Dakika
Sağlık

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü

Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kişinin Hepatit B, 500 bin kişinin de Hepatit C virüsü taşıdığını bildirdi.

28.07.2016 14:13
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kişinin Hepatit B, 500 bin kişinin de Hepatit C virüsü taşıdığını bildirdi.

Kaymakoğlu, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, dünyada yaklaşık 240 milyon kişinin Hepatit B (HBV) taşıyıcısı olduğunu, 2 milyar

kişinin de hayatının bir noktasında virüse maruz kaldığını belirtti.

Yılda 780

bin civarında kişinin HBV'ye bağlı komplikasyonlardan kaybedildiğini, Türkiye'de de durumunun ciddi boyutlarda olduğunu aktaran Kaymakoğlu, şu bilgileri verdi:

"Türkiye'de yaklaşık

3 milyon kişi HBV taşıyıcısıdır. Ayrca, HBV ile tanışanların

sayısı ise 24 milyondur. 2009'da

gerçekleştirdiğimiz çalışmaya göre de HBV taşıdığını bu kişilerin ancak yüzde 11'i biliyor. Asıl sorun bu bilmemekten kaynaklanıyor. Çünkü ülkemizdeki kronik karaciğer hastalıklarının yaklaşık yüzde 40-45'inde, HBV tek başına sorumludur. Buna HBV ile infekte kişilerde

görülebilen Hepatit Delta Virüsü'nü da eklersek oran yüzde 50'lere ulaşmaktadır."

"Aşılama HBV'ye karşı en etkili korunma yöntemidir"

Kaymakoğlu, HBV'nin kan

yoluyla, cinsel ilişkiyle ve anneden bebeğine doğum sırasında bulaştığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Ülkemizde

en yaygın bulaşma yolları anneden bebeğine doğum sırasında, anne-baba ve

çocuklar hep birlikte aynı çatı altında yaşarken kanla bulaşma riski taşıyan

tıraş bıçağı, diş fırçası, havlu gibi ortak kullanımı ve ilkokul

çağında çocukların yaralanmalar sırasında kanlarının temasıdır. Virüsler

arasında bulaşma riski en fazla olan HBV'dir. Aşılama HBV'ye

karşı en etkili korunma yöntemidir. Aşı sadece daha önce virüse maruz kalmamış

bireylere yapılır. Türkiye'de 1998'de itibaren HBV aşısı her yeni doğan

bebeğe yapılacak zorunlu aşılar arasındadır. Anne ve babaların çocuklarının

gelecekteki sağlığı için bu aşılama programlarına titizlikle uymaları

gerekmektedir. Geçmişte HBV bulaşmış ve

halen HBV'yi taşıyan kişiler hem kendileri hastalık yönünden tehdit altındadır hem de etrafları için bulaş kaynağıdırlar ve toplumda HBV'nin yayılmasına

aracılık etmektedirler."

Hepatit C

virüsünün de HBV gibi akut ve kronik karaciğer hastalığı yapan bir virüs olduğunu vurgulayan Kaymakoğlu, Türkiye'nin HBV'nin orta derecede sık görüldüğü bir ülke olmasına rağmen, HCV yönünden

biraz daha şanslı olduğunu bildirdi.

Kaymakoğlu, Türkiye'de aktif HCV'li hasta sayısının

500 bin civarında olduğunun tahmin edildiğini belirterek, "Türkiye'de kronik karaciğer

hastalığı sebepleri arasında Hepatit C virüsü, yüzde 15-20'lere ulaşan payı ile

HBV'nin ardından ikinci sırada gelmektedir. HBV'deki farkındalık sorunu HCV ile

infekte kişiler için de geçerlidir. Şimdiye kadar tanı konan HCV'ye bağlı

karaciğer hastalıklı vakaların sayısı yaklaşık 90 bin civarındadır. Dolayısıyla

yaklaşık 400 bin HCV ile infekte olduğu halde durumunu bilmeyen hasta vardır.

Henüz tanı konmayan bu hastalar hem etrafları için bulaş kaynağıdır ve toplum

sağlığını tehdit ederler, hem de sessiz bir hastalık olan kronik C hepatitinin zamanla

ilerlemesiyle daha ciddi bir karaciğer hastası olarak ilerde karşımıza geleceklerdir" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Son Dakika Sağlık 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement