Akbal: Anayasa, 'Başkanlık' Sistemine Müsaade Etmektedir - Son Dakika
Güncel

Akbal: Anayasa, 'Başkanlık' Sistemine Müsaade Etmektedir

Akbal: Anayasa, \'Başkanlık\' Sistemine Müsaade Etmektedir

Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal, Bakanlar Kurulu'nun rutin toplantılarını Çankaya'da yapmasını önerdi.

13.08.2014 02:15

Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal, Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türkiye'nin fiilen başkanlık sistemine geçmesi gerektiğini ifade etti.

Seçimlerde, halkın sandık başına giderek ilk kez kendi cumhurbaşkanını seçtiğini hatırlatan Akbal, önceki dönemlerde görev yapan cumhurbaşkanlarının, parlamenter sistemin kuralları dahilinde Meclis kararıyla seçildiğini anımsatarak, "Ancak 10 Ağustos seçiminde cumhurbaşkanı, temsilciler aracılığıyla değil, doğrudan halkın sandığa yansıyan iradesiyle belirlenmiştir. Temsilcilerin iradesi yerine, doğrudan halkın iradesiyle belirlenen cumhurbaşkanlığı makamı, Türkiye'de siyasi olarak yeni bir dönemim başlangıcını temsil etmektedir. Cumhura ait bu makamın bugünden itibaren, birinci elden temsil ettiği millet iradesine cevaz verecek bir anlayışla, aktif siyasetin en önemli merkezi olarak faaliyet göstermesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.

ANAYASADA BAŞKANLIK SİSTEMİNE ENGEL YOK

Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen anayasanın 104. Maddesinin, bu görev ve yetkilerden yürütmeye ilişkin olanları saydığını ve "Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna Başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu Başkanlığı altında toplantıya çağırmak" ifadesiyle Cumhurbaşkanı'na doğrudan yürütmenin başı olma misyonunu takdir ettiğini kaydeden Akbal şunları söyledi:

"Gerekli gördüğü hallerde" ifadesi ile, yürütmeye başkanlık etme veya yürütmeyi başkanlığı altında toplama faaliyetinin tamamen Cumhurbaşkanlığı makamında olduğu açıkça ifade edilmiştir. Anayasanın, Cumhurbaşkanlığının yürütmeye ilişkin yetkilerinin sayıldığı 104'ncü maddede belirtilen "Bakanlar Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak" ifadesi, bu çağrıya istinaden Bakanlar Kurulu'nun bizzat Cumhurbaşkanlığı başkanlığında ve Çankaya Köşkünde toplantıya çağrılmasını içermektedir. Bu çağrının rutinleştirilerek Bakanlar Kurulu toplantı mekanının doğrudan Çankaya Köşkü olması, istisnai toplantıların ise gerektiğinde Başbakanın başkanlığında TBMM'de yapılması bir siyasi teamüle dönüşmelidir. 104'ncü maddede açıkça düzenlenmiş olan bu yetkinin daha önceki dönemlerde etkin olarak kullanılamaması, yetkisini dolaylı olarak halktan alan cumhurbaşkanlığı üzerindeki parlamento vesayetinden kaynaklanmaktaydı, ancak bugün hiçbir vesayet tartışmasına gerek bırakmayacak şekilde doğrudan halkın iradesini temsil eden ve bunu sandıktan çıkan sonuçla tescil eden cumhurbaşkanlığı makamı, anayasanın kendisine tanıdığı yetkileri tam bir kararlılıkla uygulama olanağına sahip olmuştur.

2015 HAZİRAN GENEL SEÇİMLERİNE KADAR FİİLİ BAŞKANLIK SİSTEMİ

Bu nedenlerden dolayı, Anayasamızın 104'üncü maddesinde karşılığı bulunan başkanlık sisteminin, Haziran 2015'te yapılacak olan genel seçimlere kadar fiilen uygulanma olanağı bulunmaktadır. Bu fiili uygulama, gerek görülürse ve anayasanın ilgili maddelerinde düzenleme yapılarak daha açık ve net bir yetkiye dönüştürülebilir. Ancak bu netliğin, zorunlu bir ihtiyaç olmadığını, bizzat 104'üncü maddenin başkanlık sistemine cevaz verdiğini düşünmekteyiz. Eksik olan en önemli şeyin, mevcut yetkileri kararlılıkla uygulayacak olan bir iradenin geliştirilmesidir. Yapılan seçimlerin, bu iradeyi güçlü bir şekilde geliştirecek bir sonuca vesile olmuştur. Kararlılık ve iradenin, ülkemizin ihtiyaç duyduğu sistem dönüşümü için gereken alt yapıyı oluşturacak şekilde sandıkta tecelli edildiğini kabul etmek gerekmektedir.

SANDIK ÜÇ PARTİYE DE DERS VERDİ

Bu seçimde de Türkiye halkının sağduyusu bir kez daha kendini ispatlamıştır. Bu sağduyunun partilere birinci mesajı şudur; Türkiye halkı öncelikle istikrar peşindedir; bunun bozulmasını istemiyor. İkincisi ise 'Barış' özlemidir. Bunu yüreğinde taşıyor ve kim barış için öne çıkarsa ona destek veriyor. Ak Parti ve Demirtaş'lı HDP'nin seçmen tarafından ödüllendirilmesinin birinci nedeni budur. Diğer bir deyimle Demirtaş ve onun yeni siyaseti, Türkiye kamuoyunun desteğini almıştır. Alın size yetkiyi… Madem 'barışı ve çözümü biz yapacağız; akan kanı durduracağız' diyorsunuz, ' o halde buyurun yapın' dedi Türkiye kamuoyu. Bu nedenle yeni Türkiyelilik politikası ile müthiş bir çıkış yakalayan HDP, geleceğe dönük parlak bir ışık vermiştir. Bu politikası şüphesiz onu daha yukarılara taşıyacaktır.

ÇATI PARTİLERİNE SEÇMEN, 'BOŞ SÖZLERE, VİZYONSUZLUĞA, PROJESİZLİĞE KARNIMIZ TOK' DEMİŞTİR

Çatı partilerine seçmen tarafından cezalandırılmıştır. Ve onlara 'Boş sözlere, vizyonsuzluğa, projesizliğe karnımız tok' denilmiştir. Bu iki parti, takkeyi önlerine koyup düşünmelidirler. Barış ve çözüm sürecine dönük mutlaka yeni bir politika geliştirmelidirler. Aksi takdirde geçmişin anlı şanlı partilerinin eriyip yok olduğu gibi kısa sürede eriyip gideceklerdir. Çünkü yanı başımızdaki dünya kan revan içerisindeyken, hiç kimse savaş çığırtkanlığına prim vermez. Bundan sonra herkes Barışı kucaklamış ve bölgesine bu konuda örnek olmuş bir Türkiye'yi önereni destekleyecektir."

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Akbal: Anayasa, 'Başkanlık' Sistemine Müsaade Etmektedir - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement