Arda Turan: "Galiba Deliyim" - Son Dakika
Spor

Arda Turan: "Galiba Deliyim"

Arda Turan: "Galiba Deliyim"

Türk Milli Takımı'nın oyuncusu ve Atletico Madrid'in 10 numarası Arda Turan FIFA'nın resmi internet sitesine röportajı ile konuk oldu.

20.10.2014 12:29

Galatasaray'den 12 milyon Euro bedelle Atletico Madrid'e transfer olan ve orada gösterdiği performans ile tüm dünyaya yeteneğini ispatlayan Arda Turan, pazartesi sabahı FIFA.com'un manşetinde.

Atletico madrid tarihinin en başarılı dönemini geçiriyor. Fakat oynanan futbolu herkesi tatmin ettiği söylenemez. Takımın oyuns tiline yönelik eleştiriler hakkında ne söylemek istiyorsun?

Evet, belki futbolu çok hoş oynamıyoruz, ama kazanıyoruz. Bazen, takımlar çok güzel bir oyun oynar ama maç ya da kupa kazanamaz. Arada topa daha fazla sahip olduğumuz zamanların olduğu bir gerçek ama bizim Lionel Messi ya da Cristiano Ronaldo'muz olmadığı için gerçek bir takım olmalı ve çok çalışmalıyız. Madrid veya Barcelona'dan daha fazla defans yapmaya ihtiyacımız var. Herkesin düşüncesine saygı duyuyorum. Ben de Bayern Münih ve Barça'nın oynadığı oyundan keyif alıyorum ama kendi oyun stilimizi tercih ederim.

Sen 2011'de kulübe geldiğinde Atletico Avrupa Ligi ve Avrupa Süper Kupa'yı kazanmış olsa bile Barcelona ve Real Madrid ile baş edebilecek seviyede değildi. Bu Simeone'nin gelişi ile değişti. Bunu nasıl gerçekleştirdiğinizi açıklayabilir misin?

Simeone geldiğinde bize söylediği ilk şey "Rakibe gol attırmazsak, biz atacağızdır ve kazanırız." oldu. Burada kilit şey goller yememek yani bir birlik gibi savunma yapmak. Bizim sırrımız "Çalış ve daha fazla çalış." Her maç bizim için final niteliğinde ve her rakibe ayrı ayrı odaklanmamız gerekiyor. Barça ve Real Madrid'in bizden daha fazla parası var ve bizden daha kaliteli oyuncuları var ama bizim uyguladığımız "maç maç ilerleme" taktiği ile onlarla mücadele edebiliyoruz.

Simeone seni farklı bir oyuncu olarak tanımlıyor. Yeteneklerinin yanı sıra senden beklenilen çok şey var. Bu ikisini nasıl dengeliyorsun?

Bu takımda bahsedildiği üzere 'özel' yetenekleri olan tek kişi ben değilim. Mesela başta Griezmann, Koke olmak üzere herkes bu takımda çok yetenekli. Biz bir aileyiz. Egolarımızı bir kenara bırakıp hocamızın bize verdiği talimatlar doğrultusunda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

Sıkıntılı dakikalarda inisiyatif almaktan çekinmiyorsun. Dengeni sağlamak için neler yapıyorsun?

Bu benim görevim. Hücumu organize etmenin sorumluluğunu üstleniyorum. Takım baskı yediğinde, arkadaşlarıma rahat bir nefes aldırmak adına topu ilerde tutmak zorunda kalıyorum. Maçın ilk düdüğü öncesine kadar kalbim göğsümden fırlayacak gibi atarken maç başladığı gibi sakinliğimi yakalıyorum. Tamamen sakin olabiliyorum. Herhangi bir gerginliğim olmuyor ve kendime olan güvenim en üst seviyede oluyor. Ama bunun nasıl gerçekleşebildiğini bilmiyorum. Sanırım biraz deliyim.

Bu muhtemelen senin futbolu anlamanın bir yolu... Sen birçok oyuncunun aksine sahada gülümsemeye karşıt bir oyuncu değilsin.

Bana göre mutlu olmak ve gülümsemek önemli bir şey. Bu benim hayat prensiplerim arasında. Ayrıca, başka insanları da güldürmekten hoşlanıyorum. Şu anda bir yıldız olabilirim ve şöhret sahibi olabilirim ama kariyeriniz bittiğinde insanlar sizi nasıl biri olduğunuzla anıyor. Benim için iyi bir insan olarak hatırlanmak önemli.

Tabii ki ciddiyetini bozmaktan kaçınan futbolcuları da anlayabiliyorum. Büyük yıldızlar biçok sıkıntı ve baskı ile karşı karşıya kalıyor, yani onları anlayabilirim. Onları yargılamıyorum ama ben mutlu gözükmekten hoşlanıyorum, çünkü mutluyum.

Geçen sezon La Liga zaferi ve Şşampiyonlar Ligi'ndeki final başarısından sonra bu sezona da Real Madrid ve Juventus galibiyetleri ile başladınız. Bu sezon takımın bu kulvarlarda Atletico'yu başarılı görebilecek miyiz?

Geçen sezonki gibi bu sezon da sonuna kadar doğru mücadele ile gitmek istiyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde öncelikli olarak gruplardan lider olarak çıkmak istiyoruz. Çünkü ilk eleme turunda ev sahibi avantajını yakalıyorsunuz. Ama bu bile zorlu olacaktır. Bu arada dört yıllık Atletico kariyerimde Şampiyonlar Ligi’ndeki en zorlandığım maç Juventus maçı oldu.

Barcelona ile oynarken topun onlarda kalacağını bilerek oynuyorsunuz. Madrid’in ise kontrataklarını kesmek zorundasınız. Ama Juventus maçı gerçekten muhteşemdi. Çok sayıda ortak özelliğimiz vardı; çok güçlüler ve bizi koşmaya ve sıkı çalışmaya zorluyorlar. Aslında iyi oynamamıştık, ama stilimize sadık kaldık ve galip geldik.

Çarşamba günü Malmö ile karşılaşacaksınız? Bu konuda ne söylemek istersin?

Malmö'ye karşı dikkatli olmalıyız. Onlara büyük saygı duyuyoruz. Evlerinden iyi oynuyorlar. Eğer büyük takım havasına fazla girersek çabucak bu arenadan eleniriz.

EURO 2008 kendini uluslararası arenada göstediğin ilk turnuva. Ama 2012'yi kaçırdınız. Euro 2016 ile birlikte büyük turnuva hasretiniz dinecek mi?

Umarım ki. Her gün bunun için dua ediyorum. 2008'de yarı finale kadar yükselmiştik. Bu inanılmaz bir tecrübe idi. Şimdi, aynı potansiyele sahibiz. Bütün yapmamız gereken konsantre olmak ve biraz daha iyi savunma yapabilmek. Bu benim en büyük hayallerimden ve bunu başarabileceğimize inanıyorum.

2008'de olduğu gibi Fatih Terim teknik direktörünüz. Onun takımın başında tekrar olması sana ne anlam ifade ediyor?

Onun geri döndüğünün açıklandığı gün benim için çok özeldi. O beni 12 yaşımdayken Galatasaray'a transfer ettiren kişiydi. O benim teknik direktörüm ve arkadaşım. Aynı zamanda da babam. Kariyerimde çok önemli bir değeri var. Tarzı bana Simeone'yi hatırlatıyor. Aralarındaki tek fark Fatih hoca hücuma ağırlık verirken, Diego ise savunmaya ağırlık veriyor. Ayrıca Fatih Terim ülkemizin de en önemli isimlerinden biri. Umarım hep beraber Türkiye'yi EURO 2016'ya taşıyabiliriz.

Kaynak: EuroSport.com

Son Dakika Spor Arda Turan: 'Galiba Deliyim' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement