Bir Çocuk Nasıl Soğukkanlılıkla Cinayet İşler!

Şanlıurfa'da okul harçlığını çıkarmak için mezarlıkta su satan 9 yaşındaki çocuk, cebindeki parayı isteyen 11 yaşındaki çocuk tarafından kalbinden bıçaklandı.

Su satan çocuk mezarlıkta hayatını kaybederken, onu vuran çocuk ise hiçbir şey olmamış gibi eve gidip üzerini değiştikten sonra okuluna gitti. Uzmanlar, adeta insanın kanını donduran bu olay üzerinden uyarılarda bulundu.

Eyyübiye ilçesinde bulunan Harran Kapı Mezarlığı'nda ilkokul 3'üncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki Mehmet Emin Uludağ, 4'üncü sınıf öğrencisi 11 yaşındaki bir çocuk tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Olay, önceki gün öğle saatlerinde Harran Kapı Mezarlığı'nda meydana geldi. Bilim İlkokulu 3'üncü sınıf öğrencisi Mehmet Emin Uludağ, iddiaya göre okul harçlığını çıkartmak için mezarlıkta dua etmeye gelenlerin yakınlarına ait mezarları sulamaya gitti. Bu sırada mezarlığa gelen 11 yaşındaki E.Ü., Uludağ'dan parasını istedi. Bu isteğe olumsuz yanıt üzerine iki çocuk arasında kavga çıktı. Bu sırada E.Ü. yanındaki bıçakla Mehmet Emin Uludağ'ı kalbinden bıçaklayarak kaçtı. Bir süre sonra mezarlık görevlileri tarafından kanlar içerisinde bulunan küçük çocuk götürüldüğü hastanede doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Talihsiz çocuğun cenazesi otopsi için Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ OKULA GİTTİ

Olayın ardından inceleme başlatan polis, mezarlık çevresinde şüpheli gördüğü kişilerin ifadesine başvurdu ve kaçan şüpheli çocuğun ismini belirledi. Bunun üzerine harekete geçen polis, 4'üncü sınıf öğrencisi şüpheli çocuğu Gazi İlkokulu'ndaki sınıfında gözaltına alarak Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürdü. Burada psikolog gözetiminde ifadesine başvurulan E.Ü., arkadaşını parası yüzünden bıçakladığını, kan bulaşan elbisesini evde değiştirip okula gittiğini itiraf etti. E.Ü. 'cezai ehliyeti' olmadığı gerekçesiyle Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne ait Çocuk Yuvası'na teslim edildi. Yuvada E.Ü.'ye pedagoglar tarafından psikolojik destek verileceği bildirildi. Gazete İpekyol'a konuşan, Psikolojik Eğitim Danışmanlığı ve Empati Derneği'nden (PEDED) Uzman Psikolog Abidin Balkan ile Psikolojik Danışman Yunus Yeğin şiddet davranışını, şiddetin altında yatan nedenleri ve bu şiddetin önüne geçilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.

BALKAN: ŞİDDET ÖĞRENİLMİŞ BİR DAVRANIŞTIR

Şiddetin öğrenilmiş bir davranış olduğunu belirten Psikolog Abidin Balkan, "Nerden öğreniyoruz şiddeti? Birincisi bir kere bizim toplumda çok yoğun olarak var. Geleneksel kültürün olduğu ailelerde şiddeti onaylama ve başa çıkma yöntemi olarak çocuklarımıza öğretiyoruz. Hatta yaşamışızdır, misafirlikte çocuğumuzu döken arkadaşı varsa, ne diyoruz? 'Sen de döv' diyoruz. Burada şiddeti onaylıyoruz. İkincisi model alma. Anne babadan model alıyor çocuk. Aile içinde birbirlerine bağıran anne baba, eşya fırlatan çocuk… Saldırganlığı buradan öğreniyoruz. Üçüncüsü filmler, kitle iletişim araçları, medya, şiddet içeren filmlerin çok fazla izleniyor olması. Bu filmleri izleyen yetişkinlerin bunların güzel olduğuna dair yorumlar yapmaları… Çocuk buradan şiddetin, saldırganlığın doğru bir şey olduğunu öğreniyor. Değersizlik çocukta şiddeti pekiştirir. Özellikle kalabalık ailelerde çocukların sevgisiz olması, ya da sürekli azarlanan, dövülen, kendini değersiz gören çocuklar saldırgan davranış gösterirler. Buna benzer birçok neden sayılabilir. Özellikle ebeveynlerin çocukların saldırgan davranışlarını engellemek için onlara fiziksel şiddet uygulamak ya da sözel şiddet uygulamak çocukta saldırganlığı pekiştiriyor" dedi.

'ÇOCUK NEDEN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMA GEREĞİ DUYUYOR?'

11 yaşındaki bir çocuğun bıçak taşımasının altındaki nedenlerin araştırılması gerektiğini kaydeden Balkan, "Çocuğun yanında bıçak taşıyor olması, bir kendi güvenliğini sağlamak için. Çocuk neden kendi güvenliğini sağlamak ihtiyacı duyuyor? Şiddetten kendisini korumak için. İkincisi çocuğun sokakta çalıştırılıyor olması… Ailenin sosyo-ekonomik düzeyinin çok düşük olması… Çocuk para kazanmayı aile içerisinde öğreniyor. Bütün bunlar çocukların saldırgan davranışlarını arttırır" diye konuştu.

'ŞİDDET İÇEREN DİZİLERDEN SAKINILMALI'

Bu tür olayların önüne geçmek için ciddi bir toplumsal duyarlılığın gerekli olduğunu belirten Balkan, "Bir olaydan yola çıkarak bunu ebeveynlere yüklemek doğru değildir. Okullar bu konuda önemli. Çocukların saldırgan davranışlarını ya da öfkeyi nasıl yöneteceklerini gerek ebeveyn gerekse de okullar çocuğa öğretebilir. Saldırgan davranışlar konusunda bir oto kontrol geliştirilebilir. Anne babaların aile içinde birbirlerine karşı tutum ve ilişkilerine dikkat etmeleri gerekiyor. Kesinlikle çocukların yaş ve gelişim düzeylerine göre filmler izletilmeli. Şiddet içeren sahneler çocuklardan sakınılmalı. Ama ne yazık ki, günümüzde Polat Alemdar gibi olmak isteyen birçok çocuk ve birçok yetişkin var. En azından bu dizilerin çocukların uyku saatinden sonraki saatlere konulması lazım. İşte bilgisayar oyunlarına bakın. Çocukların yüzde 90'nı şiddet içeren oyunlar oynuyor. Ve bunları da ne yazık ki, günlük yaşamda kullanıyor" dedi.

YEĞİN: ÇOCUK ERGEN DÖNEMDE FARKLI DAVRANIŞ GÖSTEREBİLİR

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Şanlıurfa Şubesi Başkanı ve Psikolog Danışman Yunus Yeğin ise, 11-12 yaşındaki bir çocuğun ergenlik dönemine girdiğini hatırlatarak, ergen çocukların daha önceki döneminden farklı davranışlar gösterebileceğini söyledi. Yeğin, "Bu davranışlar farklı şekillerde olabiliyor. Kılık kıyafet, kavga etme yöntemleri, harçlık miktarı, öğretmenleriyle kurmuş oldukları ilişki, arkadaş seçimi gibi… Bunların tamamı farklılaşabiliyor. Bu farklılıklardan yola çıkarak yetişkinlerin onunla iletişim biçimleri, ona sorumluluk verip vermemeleriyle ilgili düşüncelerin mutlaka değişmesi beklenir. Beklentinin büyük oranda ailelerden ve öğretmenlerden olması gerekir" dedi.

'ŞİDDETİ İLETİŞİM ARACI OLARAK KULLANNIYORUZ'

Ebeveyn olarak çocukların, çocukluktan ergenliğe geçiş dönemindeki evreleri hakkında doyurucu bilgelere sahip olmadığımızı belirten Yeğin, "Dolayısıyla bu açığın kapatılması lazım. Ergen bir çocuğun çevresiyle, öğretmenleriyle nasıl bir ilişki kurduğunu bilmemiz lazım. İkincisi bizim hem toplumumuzda hem de okullarımızda maalesef şiddet sökülüp atılabilmiş değildir. En temel sorunlardan bir tanesi budur diye düşünüyorum ben. Maalesef hem çocuklar hem gençler hem de yetişkinler olarak şiddeti bir iletişim aracı olarak kullanmaya devam ediyoruz" diye konuştu.

'KABA KUVVET GÜNDEMDEN ÇIKARTILMALI'

Çocukların öğretmenlerini ve yetişkinleri birincil model olarak aldıklarını kaydeden Yeğin, saldırganlığın minimize edecek olan şeyin yetişkinlerin tutumları olduğunu söyledi. Yeğin, "Öğretmenlerin ve anne babaların kaba kuvveti gündemlerinden çıkartmalarını öneriyoruz. Bir iletişim aracı olarak şiddet kesinlikle uygulanmamalıdır. Hem fiziksel şiddet hem de psiko-sosyal şiddet dediğimiz çocuğu rencide etme, yok sayma, azarlama gibi şiddeti ortadan kaldırmalıyız. Bunun mutlaka sağlanması gerekiyor. Eğer bunu oturtabilirsek çocukların şiddeti uygulamaları için bir gerekçeleri kalmayacaktır" ifadelerini kullandı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)