Deva Hastanesi'nden Bir Ekip Başarısı Daha

Doğuştan kalp yetmezliği ve tansiyon yükselmemesi ve akciğerin gelişmemesi gibi hastalıkların teşhisi konulan bebek, Özel deva hastanesinin başarılı müdahale ve tespiti ile iyileşmeye başladı.

Gaziantep Özel Deva Hastanesinde 35 haftalık, 2 bin 355 gram, ikiz bebeğin eşi olarak ve sezeryan ile dünyaya gelen Bedirhan Çınar, bebek doğar doğmaz morarma ve solunum sıkıntısı ile hemen Yendoğan Yoğun Bakım Ünitesi'ne alınarak, tedavi altına alındı. Akciğerinin gelişmediği, kalp yetmezliği ve akciğer tansiyonunun ükselmesi gibi sorunlar belirlenen Bedirhan bebek, yoğun bakım ünitesinde solunum cihazına bağlandı. Bebeğin durumu hakkında bilgi veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihat Akgül, "Acil medikal tedavisi başlanan bebek Çınar'ın, çekilen akciğer grafisinde doğuştan sol diyafragma hernisi şüphesi ile çocuk cerrahisinden konsültasyon istendi. Konsültasyon neticesinde, sol KDH olduğu düşünülen hastanın genel durumu iyi olmadığı için cerrahi planlandı ancak acil cerrahi müdahale düşünülmedi. Çocuk cerrahisi ile yaptığımız fikir alışverişi neticesinde, akciğer gelişimi ve akciğerdeki yüksek tansiyon tedavisi yapıldıktan sonra ameliyatın yapılmasına karar verdik" dedi.

Özel Deva Hastanesi Çocuk Cerrahisi Op. Dr. Mesut Siğa ise tanı ve yeni doğan yoğun bakım birimlerindeki ilerlemelere rağmen konjenital posterolateral diyafragma hernisinin (KDH-doğuştan sol diyafragmanın açık olmasına bağlı, barsak ve diğer karın içi yapıların sol göğüs boşluğuna girmesi sonucu sol akciğerin gelişmemesi, akciğerde tansiyon yükselmesi ve kalp yetmezliği) ölüm oranının, en iyi çocuk cerrahisi merkezlerinde dahi çok yüksek olduğuna dikkat çekti. KDH'sindeki bu yüksek ölüm oranı, doğrudan akciğer gelişiminin kritik döneminde göğüs boşluğuna doluşan barsak ve diğer karın içi organların neden olduğu akciğer hipoplazisine (akciğerin gelişememesi) bağlı olduğunu dile getiren Dr. Siğa, "Bu hastalık, 30-35 yıl öncesine kadar; yeni doğanın acil hastalıkları arasında yer verilen bir hastalık olarak kabul edilirdi ve bebek tanı konulur konulmaz, gece gündüz demeden ameliyata alınırdı. Çünkü, o yıllardaki inanış cerrahi tedavi ne kadar erken yapılırsa sonucun o kadar iyi olacağı yönündeydi. Ancak, günümüzde cerrahi tedavinin pulmoner hipertansiyon ve akciğer hipoplazisinin (akciğerin gelişmemesi ve akciğerde tansiyon yükselmesi) azalmasını sağlayacak tıbbi tedavilerinin ardından yapılmasının daha iyi sonuçlar verdiği anlaşılmış ve yaklaşım tarzında çok önemli değişiklikler olmuştur" dedi.

Doğumunun 4.günü genel durumu ve kan gazı değerleri iyi olan hastayı ameliyata alan Dr. Siğa, "Ameliyatı başarılı geçen hastamızın, ameliyat sonrası takiplerinde genel durumu iyi seyretti. Dr. Akgül tarafından, yenidoğan yoğun bakım servisindeki medikal tedavisine devam edildi. Hastamız, 29 günlük iken gerekli önerilerle, şifa ile taburcu edildi. Hastamızın, taburcu sonrası tarafımızca yapılan 6 aylık takibinde, sağlıklı olduğu görüldü. Gün geçtikçe bebeklerinin sağlık durumunun daha da iyiye gittiğini gören Çınar ailesinin mutluluğu, bizleri de mutlu etti" şeklinde açıklama yaptı.

YENIDOĞANIN CERRAHI HASTALIKLARININ TANI VE TEDAVISI

Özel Deva hastanesinde, çağın modern teknolojisini barındıran ameliyathanesi ve yeni doğan yoğun bakımındaki imkanlar sayesinde çocuk cerrahisi, Yenidoğan Yoğun bakımı ekibi ve anestezi doktorlarının desteğiyle, erken tanı tedavi sonrası yüksek oranda ölümcül olabilen bir çok doğumsal "Yenidoğanın Cerrahi Hastalıkları" tanı ve tedavisi yapılıyor. Son bir yılda, özofagus atrezisi(yemek borusunun kapalı olması), duodenal atrezi(mide çıkışındaki barsağın kapalı olması), anal atrezi (kapalı makat), nekrotizan enterokolit(barsakların gangren hastalığı) ve doğumsal diyafragma hernisi gibi çeşitli yenidoğanın cerrahi hastalıklarının tanı ve tedavisi başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. - GAZİANTEP