Maden İşçisinin Ağabeyi Yemeği Ayakta Yiyorlardı - Son Dakika
Güncel

Maden İşçisinin Ağabeyi Yemeği Ayakta Yiyorlardı

Maden İşçisinin Ağabeyi Yemeği Ayakta Yiyorlardı

Maden ocağında mahsur kalan Ömer Cansu'nun ağabeyi Abdurrahman Cansu, kardeşinin çok zor şartlarda madende çalıştığını ve yemeği dahi ayakta yediklerini öne sürdü.

31.10.2014 10:06  Güncelleme: 10:44
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Karaman'ın Ermenek'te su basması sonucu maden ocağında mahsur kalan 23 yaşındaki Ömer Cansu'nun ağabeyi Abdurrahman Cansu, kardeşinin çok zor şartlarda madende çalıştığını ve yemeği dahi ayakta yediklerini öne sürdü. Cansu, "Kardeşim çalıştığı maden ocağının şartlarından sürekli şikayet ediyordu. Yemek yiyemediklerini, hep ayakta yediklerini söylüyordu. Nefes bile aldırmadıklarını, mola vermeden çalıştırdıklarını söylüyordu."dedi.

KENDİ VARDİSAYINDA ÇALIŞSAYDI MAHSUR KALMAYACAKTI

Kardeşinin o gün gece vardiyasında çalışması gerektiğini öne süren Cansu, "Olay günü aslında gece vardiyasındaydı. Ama gündüz vardiyasına gitti. Niye gidiyorsun dediğimde de 'Ağabey ocaktan çağırdılar. O yüzden gidiyorum.' demişti" diye konuştu.

YEVMİYESİ 32 LİRAYA GELİYORDU

Kardeşi Ömer Cansu'nun askerden öncede farklı maden ocaklarını çalıştığını ve mahsur kaldığı madende de yaklaşık 1.5 yıl çalıştığını belirten Cansu, "Kardeşim aslında işinden memnun değildi ama gitmek, çalışmak zorundaydı. Kardeşimin günlük yevmiyesi 32 liraya denk geliyordu. Hastalandığında bir kaç gün işe gidemediğinde yevmiyesini kesiyorlardı."dedi.

FELÇLİ OLDUĞU İÇİN OCAĞA GİDEMİYOR, KARDEŞİNDEN GELECEK MUTLU HABERİ TELEVİZYONDAN İZLİYOR

2'si erkek 7 kardeş olduklarını belirten Cansu, 7 yıl önce balkondan düştüğünü iki ayağındanda sakat kaldığını, koltuk değnekleriyle güçlükle yürüdüğü için maden ocağına gidemediğini ve kardeşinden gelecek mutlu haberi televizyondaki haberlerden takip ettiğini söyledi.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Maden İşçisinin Ağabeyi Yemeği Ayakta Yiyorlardı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement