Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat" Davasında Karar

"Kafes eylem planı", "Amirallere suikast", " Gölcük'te ele geçirilen belgeler" ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticileri hakkındaki iddialara ilişkin dosyaların birleştirildiği 84 sanıklı " Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında mahkeme heyeti, soruşturma aşamasında hukuka aykırı delil toplayan, arama ve el koyma kararları veren, sahte delil üreten kişi ya da kişiler hakkında da gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Anadolu Adalet Sarayı'ndaki Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda yapılan duruşmada verilen aranın ardından karar, Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Selçuk Kaya tarafından açıklandı.

Oy birliği ile alınan kararda, aralarında emekli koramiraller Kadir Sağdıç ve Ahmet Feyyaz Öğütçü ile Tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar ve emekli Binbaşı Levent Bektaş'ın da bulunduğu 83 sanığın, "patlayıcı madde bulundurmak", "silahlı terör örgütü üyesi olmak", "cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak", "Ergenekon silahlı terör örgütü ile doğrudan bağlantılı olarak Kafes operasyonu eylem planını hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmede danışma kurulu adı altında emir ve komuta yetkisine haiz örgüt mensubu olmak", "sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması taşınması, bulundurulması", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek" suçlarından yargılandığı hatırlatıldı.

Mahkeme heyeti, 83 sanığın, üzerlerine atılı suçları işlemedikleri gerekçesiyle CMK'nın 223. maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

Sanık Saadettin Doğan hakkında "Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığını belirten mahkeme heyeti, sanığın 27 Mayıs 2014'te vefat ettiği anlaşıldığından hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine hükmetti.

Mahkeme heyeti, dosyada mevcut bulunan arama ve el koyma tutanakları, soruşturma makamları tarafından hazırlıkta yapılan bilirkişi incelemeleri, dijital delillere ilişkin bilirkişi raporları, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Bilişim ve Teknoloji Suçları Şubesi'nin 26 Mayıs ve 9 Eylül tarihli rapor içeriklerine göre, soruşturma aşamasında hukuka aykırı delil toplayan, arama ve el koyma kararları veren, sahte delil üreten kişi ya da kişiler hakkında da gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.

Dosyanın delilleri arasında gösterilen ve Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen 5 no'lu harddiskle ilgili yapıldığı iddia edilen sahteciliğe ilişkin İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce suç duyurusunda bulunulduğunu aktaran mahkeme heyeti, ayrıca bu konuda suç duyurusunda bulunulmasına yer olmadığına karar verdi.

Mahkeme heyeti, verilen beraat kararı kesinleştiğinde, sanıkların haksız gözaltı ve tutukluluk nedeni ile hazine aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açma hakları olduğunu hatırlattı.

Mahkemenin kararını açıklamasının ardından ayağa kalkarak mahkeme heyetini alkışlayan sanıklar ve avukatları, daha sonra Gençlik Marşı'nı okudu.

Duruşma bitiminde açıklama

Duruşma bitiminde gazetecilere açıklama yapan sanık emekli Binbaşı Levent Bektaş, davanın 2009'dan bu yana devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Olayın burukluğu sadece kaybettiğimiz arkadaşlarımızdan değil, bu ülkede adaletin bu kadar geç tecelli etmesinden kaynaklanıyor. Fazla söylenecek bir şey yok, nihayetinde böyle olması gerekiyordu. 2009'da ne söylediysek, 2015'te de aynı şeyleri söyledik. Ancak bizim söylediklerimiz şimdi dikkate alındı ve değer buldu. İnşallah bundan sonra bu ülkede bu süreçler yaşanmaz."

Emekli Albay Ali Türkşen de buruk bir sevinç yaşadıklarını ifade etti.

Türkşen, "Bugün keşke Ali Tatar, Saadettin Doğan da aramızda olsaydı. Türkan Saylan hiç bu davaya dahil olmadan yaşayarak aramızda olsaydı. Bunların olmadığı bir yerde bizlere beraat vermişler, beni çok çok sevince boğmuyor. Keşke ölümden beraat olsa da ölülerimiz geri dönse" dedi.

Bu süreçte çeşitli suçlamalara maruz kaldıklarını kaydeden Türkşen, "Adalet gerçek Türk hakimlerine bırakılınca güzel kararların çıkabileceğini de gördük. Ne yazık ki bu süreci de böyle yaşamak zorunda kaldık" diye konuştu.

ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel de bugünü tarihi tarihi bir gün olarak değerlendirdiğini kaydederek, "Türkiye'de yargının ve ÇYDD'nin tarihine şanlı bir not düşüldü. Bütün sanıklar için beraat kararı verildi. Karar bizlere 'Türkiye'de hakimler varmış' dedirtti" ifadelerini kullandı.

Avukat Celal Ülgen de buruk bir sevinç yaşadıklarını vurgulayarak, "Bugüne kadar yapılan usulsüzlükler, kanun dışılıklar, üretilmiş deliller bu dava içerisinde sorgulandı ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Bu bakımdan sevinçliyiz ve mutluyuz" şeklinde konuştu.