Topraksız Çiftçilerin 'Ağalara' Karşı Zaferi - Son Dakika
Güncel

Topraksız Çiftçilerin 'Ağalara' Karşı Zaferi

Topraksız Çiftçilerin \'Ağalara\' Karşı Zaferi

Şanlıurfa'da ağaların işgal ettiği hazine arazilerini alamayan 166 topraksız çiftçi ailenin mağduriyeti yargı sayesinde giderildi.

14.10.2014 11:37
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şanlıurfa'da ağaların işgal ettiği hazine arazilerini, ücreti karşılığında almaya hak kazanan 166 topraksız çiftçi aile, dokuz yıldır verdikleri mücadeleyi yargı sayesinde kazandı. Kendilerine tahsis edilmesine rağmen ağaların baskısı sonucu arazilerine kavuşamayan aileler, bugüne kadar batı illerinde mevsimlik işçi olarak çalışıyordu.

Gazete İpekyol'un, 2013 yılının nisan ayından bu yana zaman zaman gündeme getirdiği Akçakale'ye bağlı Sevimli köyündeki çiftçilerin sorunu, nihayet yargı sayesinde son buluyor. 2005'den bu yana toprakları ve herhangi bir gelirleri olmadıkları tespit edildikten sonra hazine arazilerini almaya hak kazanan 166 aile, arazilerinden ağaların çıkarılarak kendilerine teslim edilmesi için dokuz yıldır çalmadıkları kapı kalmadı. Sonunda avukatları Kemal Ağar aracılığıyla Şanlıurfa İdare Mahkemesi'ne başvuran köylüler, haklarında, "30 gün içerisinde arazilerinin boşlatılıp kendilerine teslim edilmesi" yönünde karar elde etti. Şimdi 166 aile, en fazla 30 güne kadar arazilerine kavuşmayı hayal ediyor.

'SOSYAL HUZURSUZLUK ÇIKAR' GEREKÇESİYLE DAĞITILMIYORDU

Aileler adına mahkemede yapılan savunmada, "Şanlıurfa Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İI Müdürlüğü'nün 27.06.2013 tarih ve 7172 sayılı işleminin; toprak dağıtımına hak kazanıldığı halde dağıtımın son aşması olan taahhütname ve borçlanma senetlerinin imzalanması ve ilanı ile toprak tesliminin yapılması gerekirken sosyal huzursuzluk çıkacağı gerekçesiyle dağıtılması gereken toprağın verilmemesinin hukuka aykırı olduğu, toprak dağıtımı için gerekli olan şartları sağlayabilmek adına mağduriyetler yaşandığı iddialarıyla iptali istenilmektedir." denildi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık İI Müdürlüğü'nün araziyi dağıtmamak için gösterdiği "sosyal huzursuzluk çıkar" şeklindeki savunma gerekçesine karşın mahkeme ise, geçen ay 30 gün içerisinde söz konusu arazilerin hak sahiplerine dağıtılması yönünde karar verdi.

DAĞ: YERİNDE BİR KARAR VERİLDİ
Sevimli köyünde yaşayan ve dokuz yıldır arazilerine kavuşmak için mücadele eden Halil Dağ, "Biz 2007'den beri toprak kazanmamıza rağmen idari kurum ve diğer kurumlar üzerinde olan siyasi baskılar nedeniyle hakkımız bugüne kadar teslim edilmedi. Biz 2013'ün 6. ayından beri hukuka döktük bunu. Ve yüce mahkemelerimiz adaletli davranarak bizi haklı bularak hakkımızı verdiler. Bu süreçten itibaren bizim mahkeme kararlarının uygulanmasını beklemekteyiz. Normalde mücadelemiz 2005 yılından beri, bu tarlalara beyanname verdiğimiz günden beri bu toprakları almak için mücadele etmekteyiz. Dokuz yıldır beklemekteyiz. Bunun üzerine en son genel müdürlüğünün yazılarıyla bizim projenin askıya alınarak, nedeni 'sosyal huzursuzluk' çıkacağı endişesiyle, 1757. Kanunun yasalaşmasıyla, onu bir engel olarak göstererek ve yüce mahkemelerimiz bu iki yazının kanuna aykırı olduğunu öngörmüşlerdir. Ve yerinde bir karar vermişlerdir. Yüce mahkememize teşekkür ediyoruz." dedi.

ÇİFTÇİ: KARŞI TARAFTAN KİM NE MENFAAT ELDE ETTİ?

Yine 166 aile adına dokuz yıldır mücadeleyi yürüten Abdüllatif Çiftçi ise, "166 aile bunu bekliyordu. Bu hak dokuz yıldan beri, beyannamelerimizi verdik ve bu kurum 3083 yasa kriterlerine uyarak ne Bağ-Kur'lu olduk ne devlette bir yere çalışmaya girdik ne bir araba adımıza aldık. Her şeyde elimizi, ayağımızı bağladılar. 3083 sayılı yasanın kriterlerine uyduk. 2005'ten beri bu hak bize tesis edildi. Borçlanma aşamasına geldiğimiz zaman bazı kişiler siyasi ve siyasi baskı yaparak bunu engellediler. 2011'de biten bir konu neden şimdiye kadar beklettiler? Acaba karşı tarafa kimler bu menfaati sağladılar. Allah korkusu yok mu onlarda? Bu 166 ailenin kaderiyle oynayan kişiler, bunların çoluk çocuğu yok mu? Biz her yere başvurduk. Başvurmadık bir kapı bırakmadık. Ankara dahil her kapıyı çaldık ve her kapıyı kilitlediler, yüzümüze vurdular. Allah'a çok şükür, Türkiye'de bir adalet, bir hukuk, bir vicdan vardı ve en sonunda adalete başvurduk. Adalete teşekkür ederiz. Adalet tecelli etti ve bu girişimi yapan avukatımı Kemal Ağar'a teşekkür ediyoruz. Kararı veren hakimlere teşekkür ediyoruz. Onlara ömür boyu teşekkür ediyoruz. Onlara minnettarız. Adalet tecelli etti.

166 aile hala korku içlerinde. Hala korku içlerinde var, hala inanmıyorlar. Bu konuşmamızı inşallah herkes duyacak ve yeter artık siyasetçiler sırtımızdan insinler. Bu hak verildikten sonra ben niye gidip tarlamı bırakayım. Ben bu devletin çocuğuyum. Şimdi bir savaş olsa ben bu savaşa katılmıyor muyum? Benim çocuğum askere, savaşa gitmiyor mu? Gidecek. Devlet tarafından bize bu hak verilmiş. Bundan sonra ilgili kişilerden, herkesten rica ediyoruz. Siyasi baskıdan korkmasınlar. Mahkeme kararının uygulanmasına davet ediyoruz." diye konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Topraksız Çiftçilerin 'Ağalara' Karşı Zaferi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement