BTSO'nun Kuruluşunun 125'inci Yıl Dönümü - Son Dakika
Yerel

BTSO'nun Kuruluşunun 125'inci Yıl Dönümü

BTSO\'nun Kuruluşunun 125\'inci Yıl Dönümü

Kalkınma Bakanı Yılmaz "Neresinden bakarsanız bakın Türkiye gerçekten çok önemli bir atılım yaptı." dedi.

07.06.2014 00:56  Güncelleme: 08:05

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Neresinden bakarsanız bakın Türkiye gerçekten çok önemli bir atılım yaptı. Küresel krizin etkisine rağmen yüzde 5 civarında ortalamada reel olarak büyüme sağladı. Bu önemli bir başarı. Bir taraftan da yoksulluğu azalttık. Günlük harcaması 4,5 doların altında olan nüfusumuz yüzde 30'lardan yüzde 2,3'lere kadar geriledi" dedi.

Yılmaz, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO), Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi 'nde (Merinos AKKM) yıl dönümü kutlama programına katıldı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Bursa'nın imparatorluk bakiyesi bir şehir, payitaht olduğunu söyledi.

Bursa'nın çok göç olan bir kent olduğunu, her yıl kente 50 bin kişinin eklendiğini vurgulayan Yılmaz, bunun kente ciddi bir zenginlik ve renk kattığını belirtti. Bursa'nın 125 yıllık odasıyla önemli derecede altyapı kültürünü barındırdığını ifade eden Yılmaz, Türkiye'de cumhuriyetin kuruluşundan bu güne önemli sanayileşme devrimlerinin gerçekleştiğini, Bursa'nın bu serüvende ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğunu bildirdi.

Yılmaz, bugün kendisine bağlı olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Bölge Müdürlüğünü ziyaret ettiğini ve orada kendisine yapılan sunumda Bursa'da her yıl 40 bin doğum gerçekleştiğini, buna karşın 14-15 bin kişinin vefat ettiğini anlatarak, net 15 bin göç alan kentin istihdam yükünü de çektiğini dile getirdi.

Bursa'nın ekonomik açıdan iftihar edilecek tabloya sahip olduğunun altını çizen Yılmaz, "Resmi rakamlara baktığımızda ciddi ihracat potansiyeli görüyoruz. İnşallah 2023 yılında çok daha yüksek ihracatı gerçekleştireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, Türkiye'nin 2002 yılında makro rakamlara bakıldığında Türkiye'nin 230 milyar dolar milli geliri, 5 bin 500 civarında kişi başına milli geliri, 36 milyar dolar ihracatı bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı yüzde 0,53'lerde olan, nüfusunun yüzde 30'undan fazlası günlük 4,5 doların altında harcama yapan bir ülkeydik. 66 milyondu nüfusumuz o tarihlerde. Kamu devlet ciddi anlamda borçluydu. Borçlarımızın milli gelire oranı yüzde 74'ler civarındaydı. Enflasyon, ciddi problemdi. Reel faizler son derece yüksekti, yüzde 60'ların üzerindeydi. Böyle bir makro ekonomik tablomuz vardı."

Geçen 10 yıl içinde krizlerden de dersler alarak ciddi dersler alarak bu reformları gerçekleştirdiklerini dile getiren Yılmaz, bu süreçte Türkiye'nin ciddi anlamda sıçrama ve atılım gerçekleştirdiğini söyledi.

Yılmaz, Türkiye'nin geçen yılki milli gelirinin 820 milyar dolara ulaştığını belirterek, şöyle devam etti:

"İhracatımız 151,5 miyar dolara ulaştı. Ar-Ge harcamalarımızın milli gelire oranı, bu büyüyen milli gelir içinde yüzde 0,92'lere geldi. Kişi başına milli gelirimiz 10 bin 700, 10 bin 800 dolarlar mertebesine çıktı. Enflasyon ve faizler tek haneli rakamlara indi. Kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 36'lara kadar geriledi. Bütün bunlar son derece olumlu rakamlar. Neresinden bakarsanız bakın Türkiye gerçekten çok önemli bir atılım yaptı. Küresel krizin etkisine rağmen yüzde 5 civarında ortalamada reel olarak büyüme sağladı. Bu önemli bir başarı. Bir taraftan da yoksulluğu azalttık. Günlük harcaması 4,5 doların altında olan nüfusumuz yüzde 30'lardan yüzde 2,3'lere kadar geriledi."

Gelinen noktayı yeterli bulmadıklarını, rehavete kapılmadan reformlara devam etmeleri gerektiğini ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rehavete kapılırsak çok büyük bir yanlış yapmış oluruz. Başarılarımız iyi güzel ama bu başarıların üzerinde oturup beklersek zaman kaybederiz ve olduğumuz yerde kalıp daha ileriye gidemeyiz. Dolayısıyla reformlara devam etmemiz gerekiyor. Reformlara devam ederken yeni bir kriz yaşamadan bunları yapmamız gerekiyor. Kriz yaşayıp reform yapmak kolay.  Kriz yaşarsınız mecburen reform yaparsınız. Türkiye'nin son 10 yılda başardığı en önemli işlerden biri kriz yaşamadan reform yapmayı becerebilmesi oldu. Bunu devam ettirmemiz gerekiyor.  Dünyada krizler yaşanırken bir çok sarsıntılar olurken 4,5 milyon istihdam oluşturmuşuz. Dünya genelinde 60 milyondan fazla insan istihdamını kaybederken Türkiye, 5 milyondan fazla istihdam üretti. Bunlar işte reformların değişimlerin sonucu. Bu değişim dönüşüm sürecini devam ettirmek zorundayız."

- 2023 vizyonu

Bakan Yılmaz, 2023 vizyonunun artık toplumun tüm kesimlerince sahiplenildiğini, bundan dolayı da çok mutlu olduklarını bildirdi.

2013 yılında milli geliri 2 trilyon doları aşmış, kişi başı milli geliri 25 bin dolara ulaşmış, 500 milyar dolar ihracat gerçekleştiren, Ar-Ge harcamaları milli gelire oranı yüzde 3'lere çıkan ve bunun 3'te 2'sini özel sektörün gerçekleştirdiği bir Türkiye hayal ettiklerini ifade eden Yılmaz, enflasyonun ve faizlerin de düşük tek haneli rakamlara ulaşması için çabalayacaklarını belirtti.

Yılmaz, Türkiye'nin hedeflerine reform yapmadan ulaşamayacağını kaydederek, "Dünyada ülkeler gelir durumlarına göre sınıflandırıyorlar. Dünya Bankası yapıyor bunu. Düşük, orta ve yüksek gelirli ülkeler var. Orada gelir de ikiye ayrılıyor düşük orta gelir, yüksek orta gelir. Türkiye son 10 yılda düşük seviyelerden, orta seviyelere doğru yükseldi" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin düşük seviyeli demokrasiden orta seviyeli, normal bir demokrasiye yükseldiğini, sosyal devlet, gelir, anlamında da iyi noktalara geldiğini dile getiren Yılmaz, "Gelirde iyi yerlere ulaştık. Üst orta gelir durumuna girmiş olduk. Orta gelirden yüksek gelire geçmek için aşmamız gereken eşik kişi başına 13  bin dolar. Buraya da yaklaşmış durumdayız 11 bin dolara yakın şu anda bir gelirimiz var" ifadesini kullandı.

Yılmaz, bunun üzerinde 2 yıldan beri çalıştıkları için 10'uncu 5 yıllık kalkınma planı hazırladıklarını, 25 öncelikli alan belirlediklerini ve bu alanlar çerçevesinde reformlara devam edeceklerini söyledi.

4 ana başlık altında topladıklarını vurgulayan Yılmaz, "Birinci eksen nitelikli insan güçlü toplum. İkincisi, yenilikçi ve yüksek bir ekonomik büyüme. Önce insan sonra ekonomi dedik. Üçüncü eksenimiz yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre. Dördünce eksen uluslararası işbirlikleri ve uluslararası ilişkiler" dedi.

Konuşmaların ardından BTSO'nun kurucusu Osman Fevzi Efendi'nin torunu Memduh Göçken, BTSO'nun ilk üyesi Kızıl ailesi adına Ömer Kızıl, diğer üyeler, başkanlık yapmış isimler ve personele plaket verildi. - Bursa

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel BTSO'nun Kuruluşunun 125'inci Yıl Dönümü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement