Afrika'da 2025'te Siyasi Çalkantılar
Afrika'da 2025'te darbeler, seçim tartışmaları ve çatışmalar öne çıktı; Kıta genelinde gerginlik arttı.
Afrika kıtası, 2025'te farklı ülkelerde yaşanan siyasal gelişmeler ve toplumsal hareketliliklerle gündeme geldi.
Kıta genelinde, Benin'deki darbe girişimi ile Gine-Bissau'daki darbe, Tanzanya ve Kamerun'daki seçim tartışmaları ile Sudan ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC) süren çatışmalar yıl boyunca öne çıkan gelişmeler oldu.
AA muhabiri, 2025'te Afrika kıtasında yaşananları derledi.
Benin'de 7 Aralık'ta kendilerine "Yeniden Kuruluş Askeri Komitesi" ismini veren bir grup asker darbe girişiminde bulundu ancak başarısız oldu.
Benin Cumhurbaşkanı Patrice Talon, devlet televizyonundan darbe girişiminin engellendiğini duyurarak, olayın sorumlularının cezalandırılacağını bildirdi.
Darbenin bastırılmasında Benin'in Nijerya'dan askeri destek talep ettiği ve bunun üzerine Nijerya'nın da havadan ve karadan darbecilerin bulunduğu askeri üs ile etrafında operasyon düzenlediği ortaya çıktı.
Gine Bissau'da darbe oldu
Gine Bissau'da 26 Kasım'da, askerler devlet kontrolünü ele geçirerek yönetime el koyduklarını ilan etti.
Cumhurbaşkanlığı Askeri Daire Başkanı Denis N'Canha liderliğinde bir grup asker, Genel Kurmay Başkanlığında basın toplantısı düzenleyerek, ikinci bir emre kadar ülkenin tam kontrolünü ele geçirdiklerini duyurdu.
Kendilerine "Düzenin yeniden tesisi için Yüksek Askeri Komuta" ismini veren grup, devam eden seçim sürecinin askıya alınması ve ülke sınırlarının kapatılmasına yönelik kararlar alındığını kaydetti.
Gine Bissau'da 23 Kasım'da düzenlenen milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Umaro Sissoko Embalo, henüz resmi sonuçlar açıklanmadan, kendi ekibi tarafından yapılan sayıma göre oyların yüzde 65'ini aldığını öne sürmüş, en güçlü rakibi bağımsız aday Fernando Dias da Costa da seçimin galibi olduğu iddiasında bulunmuştu.
Tanzanya'da tartışmalı seçim gündemi
Tanzanya'da 29 Ekim'de düzenlenen genel seçimlerde ana muhalefet lideri ve birçok adayın seçimlerden men edilmesi seçim sonuçlarına itirazlara yol açtı.
Aktivistler, Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan'ın yüzde 97'nin üzerinde oyla yeniden seçildiği tartışmalı 29 Ekim seçimlerine itiraz ederek protesto çağrısında bulundu.
Seçim sonuçlarına itiraz eden muhalefet partileri, sürecin "adil ve şeffaf" yürütülmediğini öne sürdü. Bunun ardından 30 Ekim'de Darüsselam kentinden başlayarak ülke geneline yayılan seçim protestolarında, güvenlik güçleriyle göstericiler arasında çatışmalar yaşandı.
İnternet erişiminin kısıtlandığı ülkede çıkan olaylarda, bazı araçlar, bir akaryakıt istasyonu ve polis merkezleri ateşe verilirken, hükümet sokağa çıkma yasağı ilan edip durumu kontrol altına almak için orduyu görevlendirdi.
Madagaskar'da ordu yönetime el koydu
Madagaskar'da, uzun süredir devam eden elektrik ve su kesintilerini protesto etmek için eylül ayının son haftasında başlayan gösteriler, hükümet karşıtı kitlesel gösterilere dönüştü.
Başkent Antananarivo başta olmak üzere birçok kentte düzenlenen gösteriler kısa sürede ülke geneline yayıldı, güvenlik güçleriyle protestocular arasında yer yer çatışmalar yaşandı.
22 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı gösterilerde ordunun bazı unsurlarının protestoculara destek vermesi, yönetim içindeki bölünmeyi derinleştirdi.
Gösteriler devam ederken, eski Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina'nın bir Fransız uçağıyla ülkeyi terk ettiği bildirildi ve akabinde Albay Michael Randrianirina komutasındaki askeri birlik, 14 Ekim'de yönetime el koyduğunu duyurdu.
Kamerun'da 12 Ekim'de yapılan cumhurbaşkanı seçimleri ve bu seçimlerin ardından sonuçların tartışmalı biçimde açıklanmasıyla birlikte ülkede siyasi kriz meydana geldi.
1982'den bu yana ülkeyi yöneten 92 yaşındaki Paul Biya'nın zafer ilanı sonrası başkent Yaounde ve Douala başta olmak üzere birçok şehirde protestolar düzenlendi.
KDC'de güvenlik sorunları devam ediyor
2025 başlarında Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin (KDC) doğusunda güvenlik durumu ciddi biçimde kötüleşirken, Ruanda tarafından desteklendiği iddia edilen "M23" adlı isyancı grubun saldırılarını yoğunlaştırmasıyla çatışmalar yeni bir aşamaya geçti.
M23 güçleri, özellikle ülkenin doğusundaki stratejik öneme sahip Kuzey Kivu ve Güney Kivu eyaletlerinde ilerleyerek bu eyaletlerin başkentleri başta olmak üzere birçok kent ve yerleşim yerinin kontrolünü ele geçirdi.
Şiddetlenen çatışmalar, bölgede zaten kırılgan olan insani durumu daha da ağırlaştırırken, bir milyondan fazla kişinin evlerini terk ederek yerinden edilmesine, binlerce sivilin ve güvenlik görevlisinin hayatını kaybetmesine yol açtı.
Sudan'da HDK'nin ele geçirdiği Faşir'de toplu katliamlar yaşandı
Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 2023'ten bu yana süren çatışmalar, 2025 boyunca devam etti.
HDK, Mayıs 2024'ten itibaren kuşatma altında tuttuğu Faşir'e 26 Ekim'de tamamen hakim oldu.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, 27 Ekim'de, ordunun "sistematik yıkım" nedeniyle ve sivillerin öldürülmesini önlemek için şehirden çekildiğini açıkladı.
Şehrin HDK'ye geçmesinin ardından sosyal medyada HDK mensuplarının telefonlarıyla çektiği çok sayıda video yayıldı. Bu görüntülerde "ırkçı sloganlar, toplu katliamlar ve sivillere yönelik ağır ihlaller" yer aldı.
Angola'da akaryakıt zammı protestoları, hükümetin pahalı yakıt sübvansiyonlarının baskısını hafifletmek amacıyla dizel fiyatını üçte bir oranında artırma kararının ardından 28 Temmuz'da başkent Luanda'da başladı.
Otobüs ve taksi şoförleri zammı protesto etmek için 3 günlük grev başlattı, minibüs ve taksi birlikleri de ücretleri yüzde 50 artırdı.
Akaryakıt zammına karşı düzenlenen protestolarda 30 kişi öldü, 277 kişi yaralandı.
Güney Afrika ve ABD arasında "beyaz azınlığa soykırım" gerilimi
Güney Afrika'da 2025 başında Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa tarafından onaylanarak yürürlüğe giren ve beyazlara ait tarım arazilerinin kamulaştırılmasına imkan tanıyan toprak reformunun ardından ABD Başkanı Donald Trump, ülkede beyazlara yönelik bir soykırım yaşandığı iddiasını dile getirdi.
Trump, çiftlik saldırıları ve mülkiyet düzenlemelerini gerekçe göstererek ülkeye HIV/AIDS programı kapsamında sağlanan finansal yardımı durdurdu. Washington yönetimi ayrıca Güney Afrikalı beyazlara mülteci kabul programı başlattı.
Ramaphosa'nın mayıs ayındaki ABD ziyaretinde Trump iddialarını video ve görsellerle destekleyerek gündeme getirirken, Güney Afrika tarafı söz konusu görüntülerin iddia edilen olaylarla bağlantılı olmadığını ve bağlamından koparılarak sunulduğunu ifade etti.
ABD, Güney Afrika'nın dönem başkanlığında Johannesburg Fuar Merkezi'nde 22-23 Kasım'da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'ni ise beyaz azınlığa yönelik ayrımcılık iddialarını gerekçe göstererek boykot etti ve katılmadı.
Kenya'da gösteriler can aldı
Kenya'da haziran ayında halk hükümet karşıtı geniş çaplı gösterilerle sokağa çıktı ve protestolar temmuz ayına kadar devam etti.
Protestolar öncelikle ekonomik sıkıntılar, yüksek yaşam maliyeti, işsizlik, polis şiddeti ve yolsuzluk gibi sorunlara karşı duyulan öfkeyle başladı ve özellikle genç nesil tarafından örgütlendi.
Polisin gerçek mermi, göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile müdahalesi sonucu onlarca kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı ve binlerce kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
Zambiya'nın eski Cumhurbaşkanı Edgar Lungu, 5 Haziran'da Güney Afrika'nın Pretoria kentinde tedavi gördüğü bir hastanede 68 yaşında hayatını kaybederken Nijerya'nın eski Devlet Başkanı Muhammadu Buhari, 13 Temmuz'da Londra'daki bir klinikte uzun süren bir hastalığın ardından 82 yaşında hayatını kaybetti.