Depremde Yakınlarını Kaybedenler Meclis'te: "Af Gelirse Başka Müteahhitler Bu Suçları İşlemeye Devam Ederler"

Son Güncelleme:

6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden aileler, TBMM'de düzenlenen basın toplantısında, deprem suçlularının 11. Yargı Paketi'nden muaf tutulmaması için çağrıda bulundu. 'Her depremde aynı acıyı yaşamamak için adalet bekliyoruz' dediler.

(TBMM) - 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden aileler, DEM Partili milletvekillerinin TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "deprem sanıklarının 11. Yargı Paketi'nin 27. maddesi kapsamı dışında tutulması"na ilişkin taleplerini dile getirdi. Deprem suçlularının bu aftan yararlanmaması gerektiğini belirten aileler, "Bunu bir daha yaşamayalım. Her deprem aynısını yaşamayalım. Tutuklu hiçkimse yok. Bunlar dışarıda ve bu af gelirse hem bunlar hem başka müteahhitler bu suçları işlemeye devam ederler" ifadelerini kullandı.

6 Şubat depremlerinde yakın kayıplarının oluşturduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu, "deprem sanıklarının 11. Yargı Paketi'nin 27. madde kapsamından muaf tutulma" talebiyle başlattıkları "Adalet Nöbeti", Meclis'in yanında bulunan Cemal Süreya Parkı'nda devam ediyor.

DEM Parti Milletvekilleri Perihan Koca, İbrahim Akın ve Nevroz Uysal Aslan, Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyesi aileler ile konuya ilişkin olarak TBMM'de basın açıklaması düzenledi.

"Toplumun vicdanını sızlatan suçlara ilişkin örütülü bir af yaratma riski barındırmakta"

DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, şunları söyledi:

"2023 depreminde 53 bin canımızı kaybettik. Her birinde bir hikaye, her birinde bir aile, her birinin beklemiş olduğu bir adalet talebi var. Gönül isterdi ki bugün burada yargıdaki aksaklıkları, verilmeyen soruşturma izinlerini, adaletin nasıl sağlanacağına ilişkin talepleri ve beklentileri konuşalım. Ancak 11. Yargı Paketi Meclis'e sunuldu bugün itibarıyla maddeler de görüşülmeye başlanacak. Covid 19 denilen 27. madde eşitlik ve infazda adalet gerekçesiyle getirildi ancak ilk çıktığı günden bu yana daha en başında siyasi mahpusları dışarıda bırakarak bir ayrımcılığa sebep oldu. Aynı zamanda eşitlik iddiasıyla toplumda 'ağır suç' diye ifade ettiğimiz insanlık suçu diyebileceğimiz kadına şiddet, çocuğa cinsel istismar, deprem suçları, iş cinayetleri gibi gerçek anlamda toplumun vicdanını sızlatan suçlara ilişkin de örütülü bir af yaratma riski barındırmakta.

Devlete karşı işlenen suçlarda devletin bir af ya da infaz değişikliği yapma yetkisi olduğu ifade edilse de topluma karşı işlenen suçlarda adalet beklentisi bu kadar sıcakken devletin bir af yetkisi ya da affa benzer bir infaz düzenlemesi yapmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu durumu adalete ve eşitliğe karşı bir çelişki değil tam tersine eşitliği sağlamaya yönelik bir adım olarak görüyoruz."

"Her deprem aynısını yaşamayalım. Tutuklu hiçkimse yok"

Deprem mağduru yakınlarından Sema Ulupınar, "Kahramanmaraş'ta yeni yapılmış 5 katlı binada 3 katı kaçak yapılmış bir binada oğlumu ve 45 canımızı kaybettik. Bu yüzden 27. maddenin depremde kaybettiğimiz canların sorumlularının muaf tutulmalarını ve hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz. Bizim yüreğimiz yanarken onların çıkıp aileleriyle olmalarını istemiyoruz" dedi.

Bir başka deprem mağduru Sibel Köksalan, "Malatya'da geçici süreyle görev yapan kızımı kaybettim. Verilen izinlerle 12 daireden 44 daireye çıkartılmış Trend Garden binasındaydı. Binanın on saniye içinde yıkıldığını gördük. Depremin ardından gittim kızımı harebenin içinden çıkardım, dayandım. Onu Ankara'ya getirdim her şeye dayandım. Ayda bir mahkemelere gittim dayandım. Bunu bir daha yaşamayalım. Her deprem aynısını yaşamayalım. Tutuklu hiçkimse yok. Bunlar dışarıda ve bu af gelirse hem bunlar hem başka müteahhitler bu suçları işlemeye devam ederler" ifadelerini kullandı.

Hatay'da annesini kaybeden deprem mağduru Kübra Özyurt, "Bilirkişi raporu geldi. 'Belediye başkanı dahil asli kusurludur' denildi. Bizler kamu personellerinin yargılanmasını beklerken bugün 11. Yargı Paketi'yle müteahhitleri de bu suçtan muaf tutmaya çalışıyorlar. Bugün bu yargı paketiyle depremzedeyi değil rantı ve müteaahhiti koruyan anlayışı görüyoruz. Oylamaya katılacak bütün vekillere sesleniyoruz; ya adaletten yana ya da sermayeden yana bir tercih olacaktır" dedi.

Hatay'da ablasını, yeğenini ve eniştesini kaybeden Belinay Güney ise, "Biz 4-5 gün boyunca orada hiçbir şey yapamadan bekledik, kimse bizim yanımızda değildi. Ben ablamın mezarına hala gidemiyorum. Ona verdiğim sözü tutamadığım için gidemiyorum. Bir kişi 'ben yaşlıyım, nefes alamıyorum' diye cezaevinden çıktı. Benim ablam da 4-5 gün boyunca orada nefes alamadı, yaşadı mı yaşamadı mı bunu düşünerek bekledik. Buna hayır deyin. Asla sayılar televizyonlarda görüldüğü gibi değil lütfen bizi görmezden gelmeyin" dedi.

Kaynak: ANKA