Kaçak Elektriğin Aboneye Yıllık Maliyeti 120 Lira

Son Güncelleme:

Kaçak elektrik kullanımının faturası diğer abonelere yansıyor. Kaçak elektriğin bir aboneye maliyeti yıllık 120 lirayı buluyor.

Dicle Elektrik Sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, kaçak elektrik kullanımının yaygın olduğu Güneydoğu illerinden tahsil edilemeyen her kuruşun, Türkiye’deki havuz sistemi uygulaması sebebiyle borcunu tam ödeyen ülke genelindeki aboneleri etkilediğini belirterek, “Bu kaçak oranının abone başına aylık ortalamada yaklaşık 10 lira maliyeti var” dedi.

DÖRTTE BİRİ SULAMADA

Üstün, ağır sanayi olmayan bölgede elektrik tüketiminin neden fazla olduğu hakkında da açıklamalarda bulunarak, kayıp kaçağın özellikle belirli abonelerde yoğunlaşmasının bu sorunun başında geldiğini söyledi.

Bölgede elektriğin yüksek oranda kaçak kullanıldığı yerlerin başında, büyük tarım işletmelerinin sulama alanlarının geldiğine dikkati çeken Üstün, şunları kaydetti:

"Bölgede yerin çok derin noktalarından su çekilerek tarımsal sulama yapılıyor. Bu derinlikten suyun çekilebilmesi için yüksek miktarda elektrik kullanılıyor. Bu elektriğin çok büyük bir miktarı da kaçak olarak kullanılıyor. Bölgede kullanılan kaçak elektriğin 4’te 1’inin sulamalarda kullanılması ve buralarda da kayıp kaçak oranının çok yüksek olması, abone başına tüketimi, Türkiye ortalamasının 2,2 katına kadar çıkartıyor.

"BÖLGEDEKİ 6 İLDE KAÇAK ELEKTRİK KULLANIMI 2 BARAJIN YILLIK ÜRETİMİNE DENK"

Bu rakam Türkiye geneli abone başı aylık tüketimde 556 kilovat iken, Dicle Bölgesi’nde bu rakam 1234 kilovat olarak görülüyor. Bölgede 6 ilde kaçak elektrik kullanım oranı, Keban ve Karakaya barajlarının yıllık ürettiği elektrik miktarına ulaşıyor. Bu iki büyük barajın ürettiği kadar elektrik bölgede kaçak olarak kullanılıyor."

"BEDELSİZ ELEKTRİK İSRAFA YOL AÇIYOR"

Bölgede elektrik tüketiminin çok önemli ölçüde bedelsiz gerçekleştiğini kaydeden Üstün, "Bu da büyük bir israfa yol açıyor. Bu israf abonenin normalde tüketeceği elektriği 2-3 kat fazla kullanmasını beraberinde getiriyor. Neredeyse ithal bağımlısı olduğumuz bir kaynak israf edilerek tüketiliyor. Bu durumun bir kötü yanı da bedeli sadece bu abonelerin değil, Türkiye’deki tüm abonelerin ödemesi" diye konuştu.

Üstün, tarımsal sulamada, su çıkartmak için ciddi yatırım gerektirdiğini aktararak, bu yatırımcıların üretimi en usulüne uygun yapması gereken kişiler olduğunu ancak onların bu işte en israf eden grup olarak karşılarına çıktığını söyledi.

"YAĞMUR ALTINDA SULAMA YAPILIYOR"

Bölgede, yağmurun altında sulama yapıldığına çok sık şahit olunduğunu ve fazla gelen suyun neredeyse erozyona yol açacak seviyede olduğunu belirten Üstün, ihtiyaçtan fazla su alan toprağın, bitkinin gelişimini de tehdit ettiğini dile getirdi.

"İSRAF KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRME ÖNEMLİ"

İnsanların, israf konusunda bilinçlendirilmesinin önemine de değinen Üstün, camide hocaların bu konuda vaaz vermelerini, öğretmenlerin okulda öğrencilerle bu konuyu işlemelerini, köyün ileri gelenlerinin, muhtarların da işin içine katılarak sosyal bir çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.

Kayıp kaçağı önlemek için ciddi çalışmalar yaptıklarını, bir çalışan ordusuyla hem sahada hem de hukuki yollarla mücadele ettiklerini anlatan Üstün, şu anda 10 bine yakın savcılığa yansıyan ve 8 binin üzerinde de icralık olan dosya olduğunu bildirdi.

Yasal olarak hak ettikleri alacakların takibi konusunda kararlılıklarına  Üstün, yakın zamanda sulamaya dair alacakları önlemlerle de bölgedeki baskılarını artıracakları bilgisini verdi.

Kaynak: Haberler.Com