G20 Liderler Gündemi Konferansı

İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, "Finansal piyasalarda likidite konusunda sorun yaşanabileceğini düşünüyoruz" dedi.

Carney, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından düzenlenen "Türkiye Başkanlığındaki G20 Gündemi" konferansında IIF Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Timothy Adams'ın sorularını yanıtladı.

Carney, Avrupa'da tasarruf yapılmadığı bilgisinin doğru olmadığını belirterek, "Avrupa'nın milli gelirinin yüzde 25'i tasarruf, ABD'de ise bu oran yüzde 17'yi buluyor. Avrupa'daki zorluk, tasarrufların büyük bölümünün spesifik sektörler içinde hapsolmuş durumda olması. Bankacılık sektörü tam olarak işler durumda değil" diye konuştu.

Avrupa'daki kurumların tasarruflarını sınır ötesine geçiremediğine işaret eden Carney, Avrupa'daki meslektaşlarının zorluklarının yeni bir bankacılık birliği kurmaya çalışmaları olduğunu söyledi.

Carney, Avrupa bankalarının geçen yıl stres testinden geçtiğini anımsatarak, "Diğer taraftan da sermaye piyasaları birliği kurmaya çalışılıyor. Bütün bunlar sınır ötesi işlemleri daha da büyütecektir" ifadelerini kullandı.

Tasarrufu bol alanlardan parayı çekerek, başka alanlara da yaymak gerektiğini vurgulayan Carney, "Birleşik Krallık olmasaydı, petrol fiyatlarının yüzde 60 düşmesi, İskoçya'nın bütçesi üzerinde 10 katı fazla etki yapacaktı. Birleşik Krallık olarak tasarruflarımız çok. Avrupa'da da tasarruf var ama yaymak gerekiyor" şeklinde konuştu.

"ABD şu anda yeni toparlanıyor görünüyor"

Carney, İngiltere ekonomisinin son durumu ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir kaç gün içinde basın toplantısı ile enflasyon raporumuzu açıklayacağız. Son bir kaç yıla, bakacak olursak, ABD burada başı çekti. Sistemin özünü tamir etmeye yöneldi. Bizde onu yaptık. Bankacılık sistemini yeniden sermayelendirmek (rekapitalize) ve şeffaf kılmak için ABD çok iddialı adımlar attı. Bizde aynı şeyleri yaptık. Faydalarını da gördük. Doğru zamanda da yaptık."

Para politikası açısından bakılacak olduğunda tutarlı ve mümkün olduğunca şeffaf bir şekilde enflasyon hedeflemesine bağlı kalmanın önemli olduğunu dile getiren Carney, spesifik tedbirlerin enflasyonu hedefe ulaştıracağını söyledi.

İngiltere'de enflasyon hedefinin tutturulup tutturulamadığının bu hafta belli olacağını kaydeden Carney, maliye bakanlarıyla  yaptıkları istişarelerden sonra gelecek hafta enflasyonda hedefe nasıl ulaşacaklarına bakacaklarını belirtti.

Şeffaflığın, netliğin ve hedefe doğru zamanda ulaşmanın önemli olduğunu vurgulayan Carney, şunları ifade etti:

"Bir başka hususta şu; ekonomide esneklik önemli, bu işgücü piyasası içinde olabilir. ABD'den farklı olarak bizde iş gücüne katılım anlamında bir artış var. ABD, şu anda yeni toparlanıyor görünüyor. Henüz yeni istihdam yaratılıyor. İngiltere'de epey bir istihdam gerçekleştirdik. Çok fazla verimli değil ama epey bir istihdam sağladık. Ücretlerin performansında belirli bir toparlanma var diyebiliriz. Bunlar belli başlı yapı taşları."

"Reform yorgunluğundan endişeleniyorum"

Adams'ın, "Dünyaya baktığınızda ne gibi endişeleriniz var?" sorusuna Carney, "Reform yorgunluğundan endişeleniyorum" yanıtını verdi.

Carney, en zorlu reformlarının pek çoğunun mikro reformlar olduğunu belirterek, "Bu ittifakların karşılığını alıyorlar ama getirileri geleceğe yönelik oluyor. Finansal İstikrar Kurulu (FSB) olarak yapılan reformların yıllar içinde faydalarını gördük. Burada da aynı şekilde getirisini görmek için beklemek gerekiyor. Çok getirisi oluyor ama sabır gerekiyor" diye konuştu.

"Avrupa Merkez Bankası cesur davranıyor"

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) birkaç hafta önce yaptıklarının önemli olmasının pek çok sebebi bulunduğunu aktaran Carney, "Bir tanesi şu; ECB'nin bu dönemde altta yatan ekonomiyi desteklemek için bir araç kiti var. Sermaye piyasalarında ve bankacılık sektöründe reform yapmanın faydası ve çok büyük bir kazanımları var" ifadelerini kullandı.

Carney, ECB'nin cesur davrandığına dikkati çekerek, ECB'nin Avro bölgesine para politikası açısından uzun değil, orta vadeli baktığını vurguladı.

"G20'nin milli gelirine yüzde 2 eklemek demek, bir beş yıl demek" diyen Carney,  bunun sebebinin de merkez bankalarının ufkunun ötesinde başka bir şey olduğunu kaydetti.

Bütün ülkelerin yapmaları gerekenler anlamında uzun bir listesi olduğunu ifade eden Carney, bunların zor tedbirler olduğunu aktardı.

Türkiye'nin dönem başkanlığındaki G20'nin amaçlarından bir tanesinin de ülkelerin yapısal reformlarını yapmalarını sağlamak olduğuna dikkati çeken Carney, "Yapmanız gereken şeyi yarına bırakmamanız için bu tür bir baskıya da ihtiyaç var" dedi.

Ekonomik sistem 2008 yılındaki gibi benzer bir şoka karşı yeterince güçlü olduğunu ifade eden Carney, şunları söyledi:

"Sistem şu anda daha dayanıklı, daha dirençli. Sistemin bir şoku anında büyütme ihtimali daha az. 2008 yılında bu oldu. Sistem şoku anında  büyüttü ve yaydı.  Sistemin direnç seviyesi ile ilgili rehavete de kapılmamak lazım. Çünkü daimi olarak bir sorumluluğumuz var. Yeni ortaya çıkan risklere bakmak anlamında. Bir takım kaygılarımızda yok değil. Finansal piyasalarda likidite konusunda sorun yaşanabileceğini düşünüyoruz. 'Fed para politikasını sıkılaştırırsa ya da bir ekonomik veya jeopolitik şok olursa ne olur' sorusu her zaman baki. Her halükarda bizim risklere bakıyor olmamız lazım." - İstanbul