Afyonkarahisar-Akşehir Hattının Depremselliği Araştırılacak

Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çağlar Özkaymak, yaklaşık 300 bin kişinin yaşadığı Afyonkarahisar- Akşehir hattının depremselliğini ortaya koymak amacıyla çalışma başlattı.

Özkaymak, "Afyonkarahisar-Akşehir Grabeni'nin Batı Bölümünde Olası Deprem Göç Yollarının Belirlenmesi" başlıklı proje yürüttüğünü söyledi.

Projenin, bölgedeki sismik hareketlere yönelik olduğunu belirten Özkaymak, "Projeyle yaklaşık 300 bin kişinin yaşadığı Afyonkarahisar, Çobanlar, Işıklar, Gazlıgöl ve İscehisar gibi yerleşim alanlarının yer aldığı grabenin batı bölümünde, aktif tektonik özellikleri analiz edilecek" dedi.

Özkaymak, projenin aynı zamanda bölgede meydana gelebilecek yer sarsıntılarının zararlarının en aza indirilmesi için yapılması gereken geniş kapsamlı, orta ve uzun dönemli çalışmaların ilk adımını oluşturacağını anlattı.

Elde edilecek verilerin ulusal ve uluslararası ortamlarda tartışmaya açılmasının planlandığını vurgulayan Özkaymak, şöyle konuştu:

"Bu çalışma, Afyonkarahisar ve çevresindeki önemli yerleşim alanlarının kent planlamasına yönelik tüm jeolojik parametreleri içeren, yerleşime uygunluk haritaları için de bir altyapı oluşturacak. Afyonkarahisar-Akşehir Grabeni'nin doğusunda, 1921 yılında başlayan ve kuzey batıya doğru ilerleyen, son olarak 2002'de grabenin orta bölümünde yer alan Sultandağı ve Çay bölgesinde yüzey kırığı oluşturan depremler gelecekte kuzey batıya doğru göçüne devam edecek mi yoksa bu göç, Sultandağı fayıyla sınırlı mı kalacak? Bu sorulara cevap aramak amacıyla deprem göçünün son durağı olan Çay- Maltepe bölgesinden başlayarak kuzey batıdaki Afyonkarahisar'a kadar grabenin batı bölümünde bunun aktif tektonik-morfotektonik verilerini ve jeolojik izlerini aramak, projenin ana hedefleri olacak."

-Afyonkarahisar-Akşehir Grabeni'nin özellikleri ortaya konulacak

Proje çalışma alanında heolojik haritalama çalışmaları da yapılacağı bilgisini veren Özkaymak, arazide tanımlanan fayların uzunluk, genişlik zonu, geometrik yapısı, morfolojik ve kinematik analizleri, birbirleriyle ilişkileri, yaşı ve stratigrafik verileri, paleotektonik ve neotektonik dönem özelliklerinin belirleneceğini aktardı. Özkaymak, şunları kaydetti:

"Bu veriler ışığında, çalışma alanının neotektonik dönem içerisindeki jeolojik evrimi yorumlanacaktır. Arazi çalışmalarıyla tanımlanan fayların güncel morfoloji üzerindeki etkileri ve ilgili fay çökelleri analizi, eski depremlere ait yüzey deformasyonlarının analizi, bölgede aletsel ve tarihsel dönem içinde kayıt altına alınan sismik verileri ile beraber yorumlanarak bu fayların aktif tektonik özellikleri belirlenecektir."