BDP Grup Toplantısı

Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, 2004 yılı Milli Güvenlik Kurulu kararları ile ilgili "İleri demokrasi diyenler Milli Güvenlik Kurulu kararlarını tartışmazlar" dedi.

Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Demirtaş, Dünya Engelli Günü'ne işaret ederek, 10 milyon engelli olduğunu veya 65 milyon engelli adayı olduğunu söyledi. Engelli sorunların çözümünün herkes tarafından ele alınması gerektiğinin altını çizen Demirtaş, engellilerin sorunlarını gün içerisinde görmediklerini ifade ederek "Yaşamı kendimize göre dizayn ederken, engellilerin yaşam hakkını unutarak hareket ediyoruz. Sadece engelli sorunları için Bakanlığa ihtiyaç var. Her çalışma döneminde ondan fazla soru önergesi ile engelli vatandaşlarımızın sorunlarını dile getirdik" dedi.

Demirtaş, engelli vatandaşlar için rehabilitasyon merkezleri kurarak sorunun çözülmeyeceğini belirterek, engellilerin topluma kazandırılmasının vatandaşlar için bilinç oluşturulmasına işaret etti.

Taşeron işçilerin durumunun kölelik ötesine ulaştığını vurgulayan Demirtaş, şöyle konuştu: "Ortaçağ'dan günümüze taşınan kölelik sistemidir. Hacettepe Üniversitesi'nde bine yakın sağlık işçisi yaşadıkları kölelik sistemini protesto etti diye işlerine son veriliyor. Biz kölelik sisteminde çalışıyoruz, size hakaretler yağdırılıyor, çalışma koşullarımız çok kötü, fazla mesai yaptırılıyor, paramızı alamıyoruz, bunu protesto ediyorlar. Karın tokluğuna çalışan işçiler bunu protesto etti diye bir gecede işten çıkarılıyorlar."

Taşeron işçiliğin Türkiye gündeminden çıkması gerektiğine dikkat çeken Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti: "OECD ülkelerinde bir işçi 42,5 saat çalışıyor. Türkiye'de 53 saat çalışıyor. Bu işçiler asgari ücrette çalışmalarına rağmen hiç biri fazla mesai ücreti almıyor. Fazla mesai talep edenler işten çıkarılıyor"

3 Aralık tarihinde Özgür Gündem gazetesinin bombalandığını iddia eden Demirtaş, bombalamanın belgesinin bombalama olayının 3 gün öncesinde yazıldığını öne sürerek şunları dedi:

"O yirmi yıl içinde 76 basın mensubu katledildi. Bunların 30'u gazeteci, diğerleri dağıtımcı, gazete çalışanıydı. Şimdi şu saatlerde bu anlayışın gazetecileri yargılanıyor. 12 Eylül darbesinden hemen sonra 32 gazeteci tutuklandı. İki yıl önce AKP'nin talimatıyla 46 gazeteci bir gecede gözaltına alındı, 36'sı tutuklandı, onların yargılanması halen sürüyor. O günden bugüne değişen tek şey gazeteciler katlediliyordu, bugün hukuksuz şekilde yargılama adı altında rehin tutuluyorlar. Bu zihniyetin değişmediğinin göstergesidir."

Gezi olaylarında hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'ün ölümü ile ilgili davaya da değinen Demirtaş, şunları söyledi:

"Adalet sistemi Türkiye'de tarafsız bağımsız işlemediği sürece Türkiye'nin ileri demokrasisi, AKP'nin kazdığı kuyudan asla çıkarılamayacaktır. Mahkeme tarafsız olamayacağını ileri sürerek, geri çekildi, bir yargılama yapamayacağına mahkeme karar verdi."

Gündemde olan 2004 MGK kararlarına değinen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kararları gizlidir, Anayasa'nın üstündedir. Anayasa vardır, bir de gizli siyaset belgesi vardır.Kararlarını bilmeyiz. Kararlarına karşı hukuk yolu kapalıdır. İleri demokrasi diyenler Milli Güvenlik Kurulu kararlarını tartışmazlar. Çünkü şu anda kendi zihniyetlerine uygun şekilde işletiyorlar. 2009 yılında Milli Güvenlik Kurulu Demokratik Toplum Partisi'ni yaptırım uygulama kararı aldı."

Öğrencilere, 'fuhuş ve uyuşturucudan uzak durunuz. Toplumdaki boşlukları sizler doldurmalısınız, eğitimle kendinizi daha donanımlı hale getirmelisiniz' dediğini anlatan Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı: "Ne attılar manşet olarak? Demişim ki; 'dershaneler kapanıyor, boşluğu siz doldurun' şimdi dershane kapatmasına karşılık hükümete muhalefet etmek istiyorsunuz. Bunu yapabilirsiniz. Ama bunu yaparken, bu kadar karalama, yalan, iftira, bu kadar hor görme sizin partinizle uyumlu mudur? İslam'a uygun mudur? Eğitim talimatı vermişsek yanlış mı yaptık. Gençler herhalde, 'istikamet dağ, dağa çıkın' denmemizi bekliyorlardı." - ANKARA