CHP İzmir Milletvekili Türmen Açıklaması

Meclis'te 4 eski bakanla ilgili kurulan Soruşturma Komisyonu'nun üyesi, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, 17 Aralık soruşturması kapsamındaki takipsizlik kararının komisyonu etkilememesi gerektiğini belirterek, komisyon sona ermeden bu kararın verilmesinin yanlış olduğunu söyledi.

Türmen, İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturması kapsamında verilen takipsizlik kararına ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Savcının, 209 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verdiğini anımsatan Tümen, kararın, soruşturma komisyonunun yaptığı soruşturmayı etkilememesi gerektiğini ifade etti. Türmen, "Çünkü suçların şahsiliği ilkesi vardır. Soruşturmaya konu olan kişilerin, bu işten takipsizlik kararıyla kurtulması, bizim soruşturma yürüttüğümüz 4 bakanın, aynı şekilde suçsuz olduğu anlamına gelmez.  4 bakanla ilgili soruşturma devam edecektir, onun sonucunda bakanların suçlu ya da suçsuz olduğuna karar verilecektir" dedi.

Türmen, soruşturma komisyonu bünyesinde kurulan 3 kişilik komisyonun, İstanbul'a gidip dosyayı incelemesi gerektiğini kaydetti.

Takipsizlik kararının gerekçesinde, "çıkar anlaşması yoktur" denildiğini belirten Türmen, "Bir işadamının, kamu görevlilerine çok yüksek miktarda parasal çıkar sağlaması başlıbaşına kuvvetli şüphe oluşturmaz mı?" diye sordu.

Rıza Türmen,  savcının, "bir anlaşma yoktur" dediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rüşvetin anlaşması olmaz, masa başında rüşvet anlaşması imzalamazsınız. Kamu görevlilerinin, aldıkları paranın karşılığında ne verdikleri, komisyonda yapacağımız soruşturmada ortaya çıkacaktır. Bu soruşturma sonuçlanmadan, savcının böyle bir hükme varması, Meclis'teki komisyon sona ermeden takipsizlik kararı vermesi yanlıştır.

Savcı kararda, 'Rüşvet suçu olmasa bile irtikap, görevi kötüye kullanma suçları olabilir' diyor. O zaman savcının takipsizlik kararı vermek yerine, bunları araştırıp, bunlara göre iddianame düzenlemesi gerekmez miydi?  Savcı, takipsizlik kararında hakimin verdiği telekomünikasyonun dinlenmesi kararının, hukuka uygun olmadığını söylüyor. Bu da son derece garip. Bir savcı, şüpheli kişiler, ortada şüphe var, bu gerekçeyle hakime başvuruyor, hakim telekomünikasyonun dinlenmesi yönünde bir karar alıyor. Ne zamandan beri hakimlerin aldığı kararların, hukuka aykırı olup olmadığı denetleniyor? Hakimlerin aldığı kararları temyiz yeri savcılar mı? Takipsizlik kararı, hukuktan çok siyasi nedenlerle alınmış bir karara benziyor. Bu siyasi kararın, HSYK seçimlerinden hemen sonra da gelmesi enteresandır. Savcı, soruşturma komisyonu üzerine çıkmaya çalışıyor." - TBMM