Çölleşme ile Mücadele ve Ağaçlandırma Çalışmaları

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ- Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun Çölleşme ile Mücadele ve Ağaçlandırma Çalışmaları Değerlendirme Toplantısı'ndaki konuşması Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Doğu Karadeniz Yeşil Yol Projesi'nin yayla turizmini arttırmayı ve geliştirmeyi amaçladığını belirterek, "Bu yaylalara birtakım kaçak yaylalar, evler inşa etmiş insanlar var. 'Buralar kontrol edilmesin' diye projeye karşı çıkıyorlar. Biz bölgeyi tahrip etmemek için gerekli tedbirleri aldık. Kesilen bir ağaç da yok" dedi.Eroğlu, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'nde düzenlediği Çölleşme ile Mücadele ve Ağaçlandırma Çalışmaları Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ağaçlandırma çalışmalarında dünya lideri olduğunu söyledi.Ağaçlandırma konusunun Türkiye'de son yıllarda polemik haline geldiğini belirten Eroğlu, bir çok ülkede orman varlığı azalırken, Türkiyede son 12 yılda hem alan olarak hem de odun serveti olarak bu varlığın arttığını anlattı. Eroğlu, bakanlık olarak orman alanlarıyla ilgili önemli çalışmalar yürüttüklerini aktardı.Eskiden yılda 70 milyon olan fidan üretimini 500 milyona çıkardıklarını ifade eden Eroğlu, 12 yılda 3 milyar 250 milyon fidanı toprakla buluşturduklarını bildirdi.Dünyanın toplam orman alanının 4 milyar hektar olduğunu, her yıl 13 milyon hektar orman alanının kaybedildiğini dile getiren Eroğlu, çölleşme ve kuraklığın 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar nüfusu doğrudan tehdit ettiğini söyledi.- "Orman alanlarının yüzde 54'ü çölleşme tehdidiyle karşı karşıya"Eroğlu, harplerden sonra en büyük göçün çölleşmeden kaynaklandığına, son 20 yılda 10 milyon kişinin göç ettiğine ve 2050 yılına kadar 200 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağına dikkati çekti.Küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklığın günümüzün en ciddi küresel problemi olarak görüldüğünü vurgulayan Eroğlu, Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konum itibarıyla bu durumdan en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer aldığını ifade etti.Veysel Eroğlu, Türkiye'de orman alanlarının yüzde 54, tarım alanlarının yüzde 59, meraların yüzde 64'ünün orta ve şiddetli erozyona maruz olduğunu, bulunduğu coğrafi bölge konumu nedeniyle çölleşme tehdidiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.- "Türkiye'nin yüzde 27,7'si orman alanı"Türkiye'nin yüzölçümünün yüzde 27,7'sinin orman alanı olduğunu belirten Eroğlu, şunları kaydetti: "Orman varlığımız son 12 yılda 9 milyon hektar arttırıldı. 2023 yılında ülke topraklarının yüzde 30'unun orman alanına dönüştürülmesi hedeflendi. Odun servetimiz 1,2 milyar metreküpten, 1,5 milyar metreküpe çıktı. 2008-2012 yılları arasında 5 yılda 2 milyon 300 bin hektar programa karşılık, 2 milyon 430 bin hektar alanda fidan dikildi. Yıllık ortalama ağaçlandırılan ve rehabilite edilen alan 2003 yılından itibaren 4 kat arttırıldı. 2003-2014 yılları arasında 4 milyon 201 bin hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon ve mera ıslahı çalışması yapılarak toplam 3 milyar 250 milyon adet fidan toprakla buluşturuldu. 2002 yılına kadar ortalama 75 milyon adet fidan üretimi yapılırken, 2003-2014 yılları arasında toplam 4 milyar 341 milyon fidan üretildi."- 5 yıllık eylem planları hayata geçirildi Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı hakkında da bilgi vererek, bu planın 2015-2023 yılları arasını kapsadığını, bunun dışında 5 yıllık yeni eylem planlarını da hazırlayarak uygulamaya başladıklarını söyledi.Eroğlu, 5 yılda 1,4 milyon hektarda erozyonla mücadele, 5 yılda 227 yukarı sel havzasında çalışma, 5 yılda 400 baraj ve gölette yeşil kuşak ağaçlandırması yapılacağını anlattı.Nehir ve Dere Kenarı Ağaçlandırmaları Eylem Planı kapsamında 2017 yılına kadar 2 bin 911 kilometre uzunluğunda dere ve nehir kenarının ağaçlandırılmasının yapılacağını ifade eden Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de erozyonla taşınan toprak miktarı 1970 yılında yılda 500 milyon tondu, 2014 yılı itibarıyla bu rakam yılda 168 milyon tona geriledi. Hedef bu rakamı 2023 yılında 130 milyon tona indirmek. Gelir getirici tür ve özel ağaçlandırma çalışmalarıyla vatandaşların gelir seviyesi de arttırılmaktadır. Bu kapsamda 2014 yılı sonu itibarıyla 1 milyon 68 bin dekar alanda takriben 50 milyon 723 bin fidan dikilmiştir. Ormancılıkta 28 eylem planını tamamlıyoruz. 2016 yılına kadar 130 bin dekar alanda ceviz, 2017 yılına kadar 190 bin dekar alanda 8 milyon adet badem, 2016 yılına kadar 4 bin hektar alanda 2 milyon 500 bin adet dut fidanı toprakla buluşacak.Ayrıca hazırlanan eylem planına göre, 2019 yılı sonuna kadar 69 bin 820 adet zeytin fidanı dikilecek, 1 milyon 430 bin 180 adet yabani zeytin ağacı aşılanacak. Türkiye'deki bütün ormanların tapusunu çıkarmaya başladık ve yıl sonuna kadar tapu işlemleri tamamlanacak."- İstanbul'da 11 yılda 16 milyon fidan dikildiVeysel Eroğlu, İstanbul'da 2003-2014 yılları arasında 22 bin 209 hektar alanda 16 milyon 174 bin adet fidan dikildiğini söyledi.İstanbul'da 2012 yılında Erguvan Yılı çalışmaları kapsamında 100 bin adet erfivan, 2013 yılında 100 bin adet ıhlamur, 11 bin adet çınar fidanı dikildiğini anlatan Eroğlu, Şile ve Ağva'da oluşturulan Bal Üretim Ormanı'nı ağaçlandırma çalışmaları kapsamında farklı türlerde 95 bin 397 adet fidan dikildiğini aktardı. Bakan Eroğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve 3. Havalimanı için kesilenin 5 katı fidan dikildiğini belirterek, bu kapsamda bugüne kadar 869 hektarlık alanda 1 milyon 305 bin adet fidan dikildiğini belirtti.- Dünya çölleşmeyi Türkiye'de konuşacakEroğlu, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi'nin en büyük karar organın olan Taraflar Konferansı COP-12'nin 12-23 Ekim tarihleri arasında Ankara Ticaret Odası Congressium Kongre Merkezi'nde düzenleneceğini anlattı.Taraflar Konferansı'nın (COP), sözleşmenin ana karar mekanizması olduğunu, strateji ve eylem planlarıyla ülkelerin çölleşmeye yönelik haritasını oluşturduğunu ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin, tarihinde ilk kez bir Birleşmiş Milletler sözleşmesinin taraflar konferansına ev sahipliği yapacağını aktardı.COP-12'ye 10'dan fazla devlet başkanı, 80'den fazla bakan, 100'den fazla parlamenter, 195 ülkenin temsilcisi, basın mensupları, sivil toplum kuruluşları ile iş dünyası temsilcilerinin katılacağını anlatan Eroğlu, COP-12'nin dönem başkanlığının iki yıl süreyle Türkiye tarafından yürütüleceğini söyledi.Eroğlu, COP-12 neticesinde arazi bozulumunun önlenmesi ve bozulmuş alanların iyileştirilmesine yönelik 2030 yılına kadar ülkelerin ulusal hedeflerinin ortaya konmasının beklendiğni, bu toplantıda alınacak kararların, Aralık 2015'te Paris'te düzenlenecek İklim Değişikliği 21. Taraflar Konferansı'na COP Başkanı olması sebebiyle Türkiye tarafından taşınacağını belirtti.Bu toplantıda ayrıca özel sektörün toprakların korunması ve geliştirilmesine yönelik yatırım yapması, ülke parlamentolarından arazi bozulumunun önlenmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılmasının isteneceğini dile getiren Eroğlu, bütün Avrupa'yı koordine etmek üzere, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Bölge Ofisi'nin Türkiye'de kurulması sürecinin tamamlanacağını kaydetti.- Karadeniz'deki Yeşil Yol ProjesiBakan Eroğlu, toplantı sonunda bir basın mensubunun Karadeniz'deki Yeşil Yol Projesi'ne ilişkin sorusunu yanıtladı.Doğu Karadeniz'in kalkınmaya ihtiyacı olduğunu belirten Eroğlu, şu yanıtı verdi: "Doğu Karadeniz'e gittiğimde bana şunu söylediler; 'Her bölgede eylem planı var bizim bölgede kalkınma projesi yok'. Dünyada doğa, dağ ve yayla turizmi gelişiyor. Buralara zengin turistler gidiyor. Doğu Karadeniz'i kalkındırmak için fabrika kuracak halimiz yok diye düşündük ve Doğu Karadeniz Kalkınma Projesi'ni geliştirdik. Bu konuda biz de öncülük yaptık. Her yerde yol açıyoruz. Yolsuz, susuz medeniyet olmaz. Buralara ulaşacak yol yok. En azından Karadeniz'deki yaylaları birleştirme gayesiyle, Yeşil Yol Projesi yapıldı. Bu proje, kalkınma projesinin küçük bir parçası. Maksadımız orada yayla turizmini arttırmak ve geliştirmek. Kesilen ağaçların yüz katını dikeriz. Bu yaylalara bir takım kaçak yaylalar, evler inşaa etmiş insanlar var. Buralar kontrol edilmesin diye projeye karşı çıkıyorlar. Biz bölgeyi tahrip etmemek giçin gerekli tedbirleri aldık. Kesilen bir ağaç da yok."