Coşkun: 'Eğitimciye terörist muamelesi zulümdür' - Son Dakika
Güncel

Coşkun: 'Eğitimciye terörist muamelesi zulümdür'

Coşkun: \'Eğitimciye terörist muamelesi zulümdür\'

Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, "Bir teröristin veya hainin öğretmen muamelesi görmesi eğitim açısından ne kadar zül ise masum bir eğitimcinin terörist ya da hain muamelesi görmesi bir o kadar zulümdür." dedi.

20.09.2016 11:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şanlıurfa'da, Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-Bir-Sen Şubesi 2016-2017 eğitim-öğretim yılının başlaması sebebiyle sendika binasında bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, tüm öğrencilere yeni eğitim-öğretim yılında başarılar dilerken, öğretmen açığına ve açığa alınan öğretmenlerin durumuna da değindi.

'MÜCADELEMİZ, EĞİTİMİN KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİNDİR'
Eğitim-Bir-Sen il binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, 2016-2017 eğitim yılında eğitim çalışanlarının bazı sıkıntı ve belirsizlikler içinde olacağını ifade ederek, "2016-2017 eğitim-öğretim yılı, tüm öğrenciler için yeni bir heyecan, veliler için beklenti ve kaygı, eğitim çalışanları içinse bazı sıkıntı ve belirsizliklerle başlayacak. Yeni eğitim-öğretim yılına sıkıntılı bir atmosferde girdiğimiz aşikârdır. Değişimin yönünü, mahiyetini isabetli kavramak, millet olarak yarınlara daha donanımlı hazırlanmak için Milli Eğitim'e her zamankinden daha fazla önem ve öncelik vermemiz gereken dönemlerden geçiyoruz. Milli Eğitim'de imkân, kadro ve müfredat olarak, sonra bütün toplum düzeninde köklü değişikliğe gidilmesi, Yeni Türkiye için bir mecburiyete dönüşmüştür. Türkiye'nin, yarınların yeni ufuklarına eski yükü, anlayış ve alışkanlıklarıyla yürüyemeyeceği iyice anlaşılmıştır. Yenilenmenin yeni bir müfredattan yeni bir anayasanın yapılmasına kadar hayatın tüm alanlarını kapsaması gerekmektedir. Sistemde ihmal edilen her bir alan diğer alanların da verimini düşürmektedir. Yenilenmenin anlık, günlük kaygılarla köklü, kapsamlı yapılmaması durumunda, kalıcı, kuşatıcı çözümleri hayata geçirmek mümkün olmayacaktır. Çabalarımız, mücadelemiz, eğitimin kalitesini, niteliğini, etkisini artırmak içindir" dedi.

'AYIKLAMA SATHİ BİR GENELLEMEYLE YAPILMAMALI'
Şube Başkanı İbrahim Çoşkun, konuşmasında öğretmen ihtiyacına vurgu yaparak, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın öncelikle yapması gereken en önemli işlerin başında, eğitim sistemini demokratikleştirmek, eğitim çalışanlarının sorunlarını çözüme kavuşturmak ve bu suretle tüm eğitim çalışanlarının eğitimdeki nitelikle ilgili değişme ve gelişmelere etkin katılımını ve desteğini sağlamak gelmektedir. Yüz bini aşkın öğretmen ihtiyacı varken, yüz binlerce atama bekleyen öğretmen adayının varlığı, insan kaynaklarının yerli yerinde kullanılmıyor olması önemli bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Bunun yanında, başta öğretmenler olmak üzere, eğitim çalışanlarının artık kronikleşmiş sorunlarının çözümünün de en az öğretmen ihtiyacının karşılanması kadar elzem olduğu ortadadır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi, erkek kamu görevlilerine dayatılan kılık-kıyafet zorunluluğu, çerçeve yönetmelikteki bazı antidemokratik yaptırımlar yüzünden kamu görevlilerinin yaşadıkları mahrumiyetler, öğretmenlerin kariyer basamaklarına ilişkin yaşadıkları belirsizlik, ek ders esaslarındaki adaletsizlikler, öğretmen açığı, eğitim çalışanlarının atama ve yer değiştirme süreçlerinde yaşadıkları problemler, yönetici görevlendirme süreçlerinde mahkeme kararlarının doğurduğu sorunlar gibi, çözüme kavuşturulması gereken hususların 2016-2017 eğitim-öğretim yılı içerisinde aşılmasını ümit ediyor ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bazı önemli başlıklar için çağrıda bulunuyoruz. Açığa alma ve ihraç süreçlerinde adil davranılmalı, masumların zarar görmemesinin mücadelenin en hassas tarafı olduğu unutulmamalıdır Darbe girişimi sonrası alınan olağanüstü hâl kararı ve başlatılan soruşturmalar çerçevesinde uygulamaya konulan 'açığa alınma/görevden uzaklaştırma' tedbiri, suçluların ortaya çıkartılması, şüpheli ile masum arasında ayrım yapılabilmesi, ceza soruşturması ve idari incelemelerin sağlıklı yürütülebilmesi açısından yerinde ve gerekli bir işlemdir. Ancak kamu görevinden çıkarma gibi ağır hukuki sonucu olan bir işlemden evvel en azından bu kişilere masumiyetini ispatlama imkânı tanıyacak bir yolun tanınması gereklidir. Kamu görevinden çıkarılanlar arasında tek bir masumun dahi bulunmaması gerektiği hususu, en az FETÖ/ PKK mensuplarının ve destekçilerinin kamudan ihracı kadar önemli bir konudur. Eğitimcinin gayesi insanımızı, özellikle de kendilerine en nezih, en masum, saf duygu ve itimatla emanet edilen genç nesilleri bilgiye, kaleme, kitaba, bilime götürmek olmalıdır. Ancak her şeye rağmen bu ayıklama sathi bir genellemeyle yapılmamalı, hukuk devletine yakışan bir titizlik elden bırakılmamalı; bir tek teröristin dahi öğretmen hüviyetini taşımasına müsaade edilmemeli ve bir tek eğitimcinin dahi haksız yere terörist muamelesi görmesine göz yumulmamalıdır. Bir teröristin veya hainin öğretmen muamelesi görmesi eğitim açısından ne kadar zül ise masum bir eğitimcinin terörist ya da hain muamelesi görmesi bir o kadar zulümdür. Adaletin terazisi, tarihin en hassas dengesini yakalamak, zerreyle miskali ayıracak derecede dikkatli olmak mecburiyetindedir" diye konuştu. (Kaynak: Gazeteİpekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Coşkun: 'Eğitimciye terörist muamelesi zulümdür' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement