Cumhurbaşkanı Gül: "Türkiye Riskleri Az Ama Getirisi Yüksek Olan Bir Ülkedir"

Kuveyt- Türkiye İş Forumu'na hitap eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kuveytli işadamlarına Türkiye'ye yatırım yapma çağrısında bulunarak, "Türkiye riskleri az ama getirisi yüksek olan bir ülkedir" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kuveyt'teki temasları kapsamında katıldığı Türkiye-Kuveyt İş Forumu toplantısında katılımcılara hitap etti. Beraberindeki bakanlar ve işadamlarıyla birlikte foruma katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaptığı konuşmada Türkiye ve Kuveyt'in siyasi açıdan mükemmel ilişkileri olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, "Bu mükemmel ilişkilerimizin oluşturduğu ortam bize savunma alanında, güvenlik konularında ve ekonomi alanda da yine çok yakın işbirliğini mecbur ediyor. Memnuniyetle görüyorum ki güvenlik ve savunma alanlarında çok ileri derecede çalışmalarımız var. Yakınlarda genelkurmay başkanımız da buraya geldi. Arkasından gerek Kuveytli gerek Türk teknik heyetler birbirini ziyaret ettiler. Özellikle savunma alanında Kuveyt'in bazı önemli projelerini Türk firmalarının katkılarını konuştuk. Bu anlamda uzun süredir konuştuğumuz M111 zırhlı araç taşıyıcıları, Türkiye'de FNSS yapıyor. Paletli, yine zırhlı taşıcılar var; 8x8, 6x6 Otocar'ın ve Nurol'un yaptığı zırhlı taşıyıcılar. Bütün bunların testleri yapıldı buralarda ve gayet başarılı oldular. Ayrıca sahil güvenlik botları, diğer savaş gemileri gibi çok geniş bir savunma alanında işbirliği yapıyoruz. Dün de askeri alanda imzaladığımız bazı anlaşmalar oldu, savunma bakanlarımız arasında. Bunlar gayet güzel devam ediyor" dedi.

KUVEYTLİ İŞADAMLARINA YATIRIM ÇAĞRISI

Kuveytli işadamlarına Türkiye'deki yatırımlarını artırma çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Gül, "Bu kadar büyük sermaye birikimi olan ve gelecek nesillerine güvenli yatırımlar yapan bir ülke olarak, Türkiye'nin de nasıl büyük potansiyel arz ettiğini biraz önce sayın bakanların sunumlarıyla bir kez daha gözden geçirmiş olduk. Şunu bilmenizi isterim ki Türkiye riskleri az ama getirisi yüksek olan bir ülkedir. Getirisi daha yüksek olan ülkeler bulabilirisiniz ama oraların da riskleri çok fazladır. Veyahut riski hiç olmayan ülke bulursunuz da ortada getirisi neredeyse yoktur. Bu açıdan baktığınızda Türkiye gerçekten ideal bir ülkedir. Özellikle son 10 yıl içinde istikrar ve güvenin Türkiye'ye neler kazandırdığını gördük. Önümüzdeki yıllarda da bunun böyle devam edeceğinden emin olabilirsiniz. Şüphesiz ki aynı kültür, aynı tarihi, aynı geçmişi, aynı değerleri paylaşan bir ülke olarak Türkiye'de kendinizi daima daha rahat hissedersiniz" diye konuştu.

KÖRFEZ ÜLKELERİ VATANDAŞLARININ TÜRKİYE'DE MÜLK EDİNMELERİNİN ÖNÜ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE AÇILDI

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasına şu cümlelerle devam etti: "Memnuniyetle şunu söylemek isterim ki en çok sevindiğim konulardan biri; Körfez ülkelerinin vatandaşların Türkiye'de mülk alabilmelerinin önünü anayasa değişikliğiyle açtık. Bu daha önce mümkün değildi. Bunun neticesinde binlerce Kuveytli Türkiye'de artık ev ve mülk sahibi oluyor. Türkiye'yi kendilerine ikinci bir ülke olarak görüyorlar. Bundan memnuniyet duyuyoruz.

Dün Kuveyt Finans Evi, Kuveyt Ulusal Bankası ve Kuveyt Yatırım İdaresi Yönetimi başkanları ve yönetim kurullarını kabul ettim ve geniş görüşmeler yaptım. Hepsinin Türkiye'yi ne kadar yakın takip ettiğini görmekten büyük bir memnuniyet duydum. Bankacılık sektöründe zaten Kuveytli firmalar etkin bir şekilde var ama bu etkinin daha da artacağını gördüm. Dün ve bugün değerli dostum Emir'le, başbakan ve bakanlarla yaptığımız görüşmeler çok iyi geçti. Değerli dostum Emir özellikle bankacılık sektöründe yatırımlar konusunda bütün bakanlara talimatlar verdiğini, Türkiye'de Kuveyt'in daha faal olacağını söyledi. Bundan da tabii çok memnun oldum.

Ekonomik faaliyetlerin başka bir ayağı, Türk şirketlerinin, büyük müteahhitlik şirketlerinin Kuveyt'teki yatırımları ve Kuveyt'teki büyük kalkınma projelerinde rol almalarıdır. Bununla ilgili önümüzdeki en önemli ve büyük proje mevcut havaalanın büyütülmesi. Bununla ilgili firmalarımız yeterlilik aldılar. Kendilerini hem bölgede hem dünyada ispatlamış, bölgenin önemli başkentlerinin havaalanlarını yapmış firmalarımız var. Bunları siz yakinen biliyorsunuz hatta bunların bazılarıyla Kuveytlilerin ortaklıkları da söz konusudur. Ümit ederim ki bu ihale sürecinden de başarılı çıkacaklar ve Türkiye ile Kuveyt arasındaki ekonomik faaliyetlerin önemli bir ayağını teşkil edeceklerdir.

Biraz önce sunumda gördüğünüz gibi Türkiye büyük altyapı yatırımlarını sadece devlet bütçesiyle değil özel sektör yatırımlarıyla yapıyor, bunların büyük bir kısmını. Bunları yaparken de PPP modeliyle bunu çok başarılı uygulayan ülkelerden biriyiz. Burada da Kuveytli yatırımcılar için özellikle finansman açısından çok iyi bir imkan olduğuna inanıyorum. Ticaret söz konusu olduğunda ticaret miktarımız az, bunun artması gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalar var.

PETROKİMYA ÜRÜNLERİNE UYGULANAN ANTİ-DAMPİNG VERGİSİ KALDIRILDI

Türkiye'nin petrokimya ürünlerine uyguladığı anti-damping vergisinin kaldırıldığı müjdesini veren Gül, "Şunu da ifade etmek isterim Türkiye bazı petrokimya ürünlerinize anti-damping vergisi uyguluyordu. Bunla ilgili şikayeti oldu Kuveyt tarafının ve bunlar ekonomi bakanlığı tarafından incelendi, değerlendirildi ve neticede şikayetinizin haklı olduğu görüldü. Bu verginin kaldırılmasıyla ilgili karar da dünkü resmi gazetede yayınlandı. Böyle bir haksızlık giderilmiş oldu. İki dost ülke arasında büyük bir güven var. Tabii ki ilişkiler çok olunca ticarette çeşitli pürüzler de ortaya çıkabilir. Ama bunlar gayet iyi niyet ve hakkaniyet çerçevesinde de çok rahatlıkla çözülebilir ve çözülmektedir" dedi.

HESAPSIZ, KİTAPSIZ İŞ YAPMAYIN

Cumhurbaşkanı Gül Kuveytli işadamlarına yaptığı çağrıda, "Ben size şunu söylemek isterim. Daha çok iş yapın, daha çok kazanın karşılıklı olarak. Hiçbir zaman hesapsız, kitapsız bir yere yatırım yapmanızı istemem. Kendi vatandaşlarımdan nasıl istemezsem sizden de istemem. Muhakkak ki bugünkü dünyada iş adamı, yatırımcı demek hesabını kitabını iyi bilen insanlar demektir. Dolayısıyla hesabınızı, kitabınızı iyi yapın. Yeterli bilgi edinin, mevcut potansiyeli görün ve bunu değerlendirin. Unutmayın ki Türkiye'de bütün kapılar size açıktır. Daha çok iş yapmanızdan her seviyedeki herkes çok mutlu olur. Aynı şekilde bizim iş adamlarımız da burada ne kadar çok iş yaparlarsa bundan da Kuveytli yetkililerin o kadar çok memnun olacağını biliyorum ve bunu görüyorum da" dedi.

KUVEYT, KÖRFEZ ÜLKELERİNİN ÖNCÜSÜDÜR

Kuveyt'in Körfez'de bir çok konuda önder olan bir ülke konumunda olduğundan bahseden Cumhurbaşkanı Gül, "Kuveyt Parlamentosu, Körfez'in ilk parlamentosudur. Körfez'in ilk zenginleşmesi burada başlamıştır, diğer ülkelerden önce. Bütün dünya sahnesine Kuveyt markasıyla Körfez önce çıkmıştır. Sonra tabii diğer Körfez ülkeleri kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirmeye başladılar. Bütün Körfez ülkeleri bizim kardeşimizdir. Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında, Körfez İşbirliği Teşkilatı arasında hem siyasi hem de diğer açılardan çok yakın bir diyalog vardır. Türkiye ve Körfez İşbirliği Teşkilatı arasındaki ekonomik işbirliği çerçeve anlaşmasını 2005 yılında imzalamıştık. Burası her bakımdan stratejik değeri olan bir bölgedir. Türkiye'nin Körfez'e olan ilgisi sadece ekonomik değildir, bunu samimiyetle bütün dostlarımızın bilmesini isterim. Bizim Körfez'e bakışımız stratejik bir bakıştır. Önce istikrar, güven, budur. Buraların istikrarı ve güveni bütün, çok geniş bir bölgenin istikrarı ve güvenidir. İslam dünyası için buraların istikrarı çok önemlidir. İstikrar ve güven olduktan sonra ekonomik işbirliği zaten otomatik olarak gelecektir ve gelmektedir de. Onun için son yıllarda bütün Körfez ülkeleriyle ilişkilerimiz olağanüstü bir şekilde gelişmiştir. Tekrar hepinize başarılar diliyorum. Burada kendimizi evimizde hissediyoruz. Değerli dostum Emir Şeyh Sabah son altı yıl içinde üç kez Kuveyt'e geldi, ben de üç kez Kuveyt'e geldim. En üst seviyede bakanlar, başbakanlar, diğer devlet yetkilileri, meclis başkanları birbirlerini ziyaret ediyorlar. Bütün bunlar sizlerin iş yaparken kendinizi güvende hissetmenizin ayrı bir sebebidir. İnanıyorum ki böyle güzel bir atmosfer içerisinde iki ülke çok daha güzel işler yapacak ve bunun meyvesini hep beraber yiyeceğiz. ve kazan kazan ilişkisi içerisinde, gelecek çok daha güzel olacaktır" dedi. - KUVEYT