Ergenekon Davası'nın Gerekçeli Kararı Açıklandı (12) - Son Dakika
Güncel

Ergenekon Davası'nın Gerekçeli Kararı Açıklandı (12)

Ergenekon Davası'nın 16 bin 600 sayfalık gerekçeli kararında, "Ergenekon" örgütünün yapısı da irdelendi.

03.04.2014 20:02

Ergenekon Davası'nın 16 bin 600 sayfalık gerekçeli kararında, "Ergenekon" örgütünün yapısı da irdelendi. Kararda, "Ergenekon örgütünün görünüşte devletin yeniden yapılandırılarak iktidara ulaşmak şeklinde özetlenebilecek bir amaca sahip olduğu dokümanlarda görülmekle birlikte; 'Ergenekon' yapılanmasının amaçlarına ulaşabilmek için salt demokratik ve yasal stratejilere yönelmeyeceği, nihai hedefinin 'iktidar olmak' ile birlikte bu hedefine yasal olmayan yöntemlerle ulaşmayı planladığı görülmektedir. Bu kapsamda 'Ergenekon' yapılanmasının temel hedefinin yasal olmayan faaliyetleri ile devlet otoritesini kendi amaçları doğrultusunda baskı altına almak, onu yönlendirmek şeklinde tezahür eden siyasal bir hedef olduğu söylenebilir" denildi.

"SUSURLUK'TA BİR ADİ SUÇ ÖRGÜTÜ CEZALANDIRILMIŞTIR"

Gerekçeli Karar'ın "Susurluk Çetesi ve Ergenekon Terör Örgütü Arasındaki İrtibat" başlıklı bölümünde ise, "Türkiye kamuoyunun, 1996 yılında Susurluk'ta meydana gelen trafik kazası sonrası başlatılan bu yargı sürecine önemli bir destek verdiği gözlemlenmiştir" denildi.

Kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Çünkü insanlar, daha önce hiçbir şekilde ortaya çıkarılamayan, yargılanamayan, ancak adından sıkça bahsedilen, geçmişte meydana gelen ve derin izler bırakan yasadışı faili meçhul olayların planlayıcı ve icracısı olan devlet içindeki illegal yapılanmanın ve mensuplarının bu davayla birlikte ortaya çıkarılabileceğini ümit etmiştir. Ülkenin gündeminde uzunca bir süre kalan, toplamda sadece 16 kişinin yargılandığı Susurluk Çetesi davasıyla ilgili algı, bir derin devlet yargılamasının yapıldığı yönünde olmuştur. Ancak, gerek eldeki delillere göre hazırlanan iddianame ve gerekse verilen hükme bakıldığında, yapılan yargılamanın yalın bir organize suç örgütü davası olduğu görülmektedir. Hem iddianamede anlatılan eylemlerin yargılamalarının başka mahkemelerde yapılıyor olması, hem de davadaki bir kısım eylem ve olayların dosyadan tefrik edilerek başka yer mahkemelerine gönderilmesi dolayısıyla, dosyada yargılanan bir eylem kalmamış, sanıkların sıradan bir suç örgütü içinde olup olmadıklarına dair bir karar verilmiştir. Yani başlangıçta ve yargılama sırasında oluşan algının aksine, derin devlet yargılanamamış, ancak içlerinde bazı devlet yetkililerinin de bulunduğu bir suç örgütü yargı önüne çıkarılabilmiştir. Tanzim edilen iddianame ve verilen kararda derin devlet yapılanmasını işaret eden ve hatta bir rejim tehlikesine neden olabilecek bir yapılanmadan bahsedilmiş, ancak sonuçta mevcut deliller kapsamında bir adi suç örgütü cezalandırılmıştır."

"DERİN YAPININ BÜTÜNÜNÜ KAPSAYACAK BİR SORUŞTURMAYA GİRİŞİLEMEMİŞTİR"

Gerekçeli Karar'da, "Susurluk Davası olarak bilinen ve İstanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi' nin 1997/180 esas sayılı bu dosyanın en dikkat çeken özelliklerinden biri, önceye ait herhangi bir şikayete dayalı olağan soruşturma aşamasının bulunmayışıdır. Sıradan bir adli vaka için söz konusu olan soruşturma süreci, fiili imkansızlık nedeniyle burada işletilememiştir. Çünkü bu olayın öncesine dair herhangi bir ihbar, şikayet, teknik takip, ev veya işyeri araması, el koyma işlemi, iletişim tespiti, delil toplama bulunmamaktadır. Soruşturma, içinde milletvekili, emniyet müdürü ve firari bir zanlının bulunduğu aracın ölümlü bir trafik kazasına karışmasını müteakip başlamıştır. Yani önceye dayalı bir tahkikat yoktur. Sonuç olarak, gerek yukarıda anlatılan nedenler, gerek Ergenekon Terör Örgütü'nün bir birimi olan Susurluk Çetesi'nin etkin olarak kullandığı propaganda teknikleri ve gerekse örgüt disiplininden kopmayan sanıkların geliştirdikleri savunmalar nedeniyle, yapılan soruşturma tekamül ettirilememiş, bir tarafından yakalanan derin yapının bütününü kapsayacak bir soruşturmaya girişilememiştir" ifadelerine yer verildi.

SUSURLUK ÇETESİ DAVASI İLE ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ DAVASI KARŞILAŞTIRILMASI

Gerekçeli Karar'da, Susurluk Çetesi Davası ile Ergenekon Terör Örgütü Davası da karşılaştırılarak, "Sanıklara örgüt üyeliği yanında, suç içeren eylemleri nedeniyle de isnatta bulunulması, yani eylemlerinde yargılanmasının yapılması, yapılan çok yönlü ve geniş soruşturmalarla nitelik ve nicelik olarak kapsamlı ve hukuki değeri yüksek delillere ulaşılması, aramalarda örgütün yapısı, işleyişi ve felsefesini açıklayan temel ve yan örgüt belgelerinin ele geçmiş olması, ihbar, şikayet, teknik takip, fiziki takip, ev veya işyeri araması, el koyma işlemi, iletişim tespit tutanakları ile birbirini tamamlayan ve doğrulayan çeşitli delillerin ele geçmesi, vahim sayı ve nitelikte mühimmat bulunması, kişisel veri kayıtları, istihbari içerikli yazılar, devletin muhtelif kurumlarına ait devletin iç ve dış siyasi menfaatlerini

ilgilendiren devlet sırrı niteliğinde çok sayıda gizli belgelerin elde edilmesi, kesintisiz bir yargılama faaliyetinin sürdürülmesi ve bu yargılama sırasında da iddianamede anlatılan olaylarla ilgili yeni bazı önemli delillerin ortaya çıkması, dinlenen birçok açık ve gizli

tanığın gerek Örgüt' ün varlığı ve gerekse sanıkların örgütsel ilişkisi hakkındaki ayrıntılı beyanda bulunması gibi birçok özelliği nedeniyle, Ergenekon Davası' nın derin devlet yapılanmasını açığa çıkarması bakımından, Susurluk Davası' na göre çok üstün bir yeri

olduğu, sübut deliller bakımından Susurluk Davası'ndaki delillerin çok üzerinde delilleri barındırdığı görülecektir" denildi.

"YAKIN İRTİBAT GÖRMEZDEN GELİNDİ"

Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi:

"Yani Susurluk Davası için yukarıda açıklanan fiili imkansızlık, bu dava için büyük ölçüde söz konusu olmamıştır. Ergenekon Terör Örgütü davasından önce ve özellikle Susurluk davası sürecinde, Doğu Perinçek ve dosyamız sanığı da olan bir kısım yakın arkadaşları, Susurluk Örgütü'nün bir derin devlet/kontrgerilla yapılanması olduğu yönünde yoğun yayınlar yapmış ve etkinlikler düzenlemişlerdir. Ancak bu dava başladıktan sonra ise, bu konudaki söylemlerini adeta unutmuşlar ve o dönem yargılanan Susurluk Örgütü sanıklarıyla alakalı kullandıkları sözlerine dikkat etmişlerdir. Bu bağlamda, Susurluk Davası'nın bir kısım sanıklarının aynı zamanda dosyamız sanıkları da olmaları, bunlar ve diğer Susurluk Davası sanıklarının dosyamız bir kısım sanıklarıyla ve hatta kendilerine 'Gladyo/Kontrgerilla' diyen Doğu Perinçek ve arkadaşlarıyla aralarındaki yakın irtibat görmezden gelinmiştir."

(GK) - İstanbul

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Ergenekon Davası'nın Gerekçeli Kararı Açıklandı (12) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement