Futbolda Şike" Davası - Son Dakika
Güncel

Futbolda Şike" Davası

Futbolda şike davası kapsamında, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 36 sanık ile ilgili mahkemeye sunulan savcılık mütalaasında, soruşturmada alınan kararlar doğrultusunda elde edilen delillerin, yasal çerçevede hukuka uygun deliller olarak kişilerin mahkumiyetinde kullanılmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığı bildirildi.

05.10.2015 14:43
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Futbolda şike davası kapsamında, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 36 sanık ile ilgili mahkemeye sunulan savcılık mütalaasında, soruşturmada alınan kararlar doğrultusunda elde edilen delillerin, yasal çerçevede hukuka uygun deliller olarak kişilerin mahkumiyetinde kullanılmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığı bildirildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görülen duruşmada, esasa ilişkin görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun, 7 sayfalık mütalaasını mahkeme heyetine sundu.

Mütalaada, soruşturmanın başladığı tarihte 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlükte olmadığı ve 14 Nisan 2011'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği belirtilerek, bu tarihten önceki süreçte, "suç ve cezada kanunilik" prensibi gereği şike ve teşvik primi suçlarından bahsetmenin mümkün olamayacağı, kanunda suç olarak düzenlenmeyen bir fiilin suç soruşturmalarına ve yargılamalara konu olamayacağı belirtildi.

Soruşturma aşamasında mahkemeden alınan "iletişimin denetlenmesi ve teknik fiziki takip" kararlarında tüm şüpheliler hakkında "suç örgütü kurma" suçunun gösterildiği aktarılan mütalaada, davaya konu iddianamede ise yalnızca sanıklar Olgun Peker ve Aziz Yıldırım hakkında "suç örgütü kurma" suçundan kamu davası açıldığı, suç örgütü kurma suçundan haklarında teknik-fiziki takip kararları verilen tüm şüphelilerle ilgili bu suçtan kovuşturmaya dair karar verilmediğine vurgu yapıldı.

Soruşturmada tüm şüpheliler hakkında, "suç örgütü kurma" suçundan iletişimin denetlenmesi, teknik ve fiziki takip tedbirlerinin uygulandığı hatırlatılan mütalaada, tüm şüphelilerin "suç örgütü kurma" suçunun faili olmasının mümkün olmadığı halde bu yolla tedbir uygulandığının anlaşıldığı ifade edildi.

Soruşturmada alınan kararlar doğrultusunda elde edilen delillerin, yasal çerçevede hukuka uygun deliller olarak, kişilerin mahkumiyetinde kullanılmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığı da belirtilen mütalaada, Yargıtay'ın haklarında verilen kararları bozduğu sanıklar bakımından daha önce İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede, serbestlik ilkesi gereği delillerin yeniden ve doğrudan eski hükümden bağımsız olarak değerlendirilebileceğinin göz önüne alındığı kaydedildi.

Mütalaada, "tehdit" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından aldıkları cezalar onanan sanıklar Peker ve Kımıl'ın, onanan cezaları dikkate alınarak cezalandırılması talep edilirken, Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu diğer tüm sanıkların "örgüt kurmak", "örgüte üye olmak" ve "şike" suçlarından beraatine karar verilmesi istendi.

Avukatların savunması

Duruşmada sanık ve sanık avukatlarına, mütalaaya karşı beyanları soruldu.

Söz alan Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinden İlhan Ekşioğlu'nun avukatı Ersan Şen, davanın hukuka aykırılıkların tespiti açısından sembol bir dava olduğunu belirterek, "Davada hata varsa tespitini yapmak zorundayız. Klasik bir yargılama olsaydı bunun yeri özel yetkili mahkemeler olmazdı" dedi.

Bir süre önce mahkemeye sunulan "25 Aralık kumpas" iddianamesine atıfta bulunarak, "Fenerbahçe Spor Kulübü'nün cemaat tarafından ele geçirilmek istendiği" yönünde değerlendirmenin yer aldığı bölümleri okuyan Şen, "Bu gerçek ortadayken olayı sadece şike iddiaları açısından değerlendirmek mümkün değildir. 1 Haziran 2004'te kurulan özel yetkili mahkemelerden hükümet, 6 Mart 2014'te kapatarak canını zor kurtarmıştır. Dosyada hukuka uygun zerre delil yoktur. Bu yargılama doğruysa şayet, 'yargılamayı gerçekleştiren hakim ve savcılar nerededir' diye sormak isterim" diye konuştu.

Avukat Şen, özel yetkili mahkemelerin kaldırıldığı 6526 sayılı kanunun yeni olay kabul edilmesi ve mütalaaya uyularak müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.

"Bir numaralı sanık değil, bir numaralı mağdurum"

Olgun Peker'in avukatı da müvekkili hakkında "örgüt kurmak" suçundan beraat ancak diğer suçlardan cezalandırılmasına karar verilmesinin istendiğini belirterek, mütalaanın ön yargı ve varsayımla yazıldığını, bu yönden kabul etmediklerini söyledi.

Söz alan Peker de, "Çok yoruldum. Alakam olmayan bir mahkemeyle uğraşıyorum. Ben, bir numaralı sanık değil, bir numaralı mağdurum aslında. Bana ne ceza verirseniz verin, bundan daha büyüğü olamaz. Bu dava, her yerde önüme çıkıyor" ifadesini kullandı.

Söz alan diğer sanık ve avukatları da mütalaaya uyularak beraat kararı verilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, karar verilmek üzere duruşmanın 9 Ekim'e ertelenmesine hükmetti.

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement