Geyik: Kadınlar Her Türlü Şiddetin Hedefi Oldu

Şanlıurfa'da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle açıklama yapan Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği Kurucu Üyesi Serpil Kalecik Geyik, kadınların her türlü şiddetin hedefinde olduklarını söyledi.

Dernek binasında yaptığı açıklamada kadınların verdiği mücadeleye rağmen kadına yönelik şiddet, taciz ve katliamların geçtiğimiz yılda da devam ettiğini kaydeden Geyik, "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle sokaklara çıkan kadınlar, bu yıl içerisinde de kadın cinayetleri, aile içi şiddet, cinsel şiddet, Kürt ve muhalif kadınlara yönelik devlet kaynaklı cinsel şiddet, ekonomik alanda şiddet, sosyal alanda kimliği ve cinsel tercihinden kaynaklı her türlü şiddetin hedefinde oldu" dedi.

'FAİLLER ÖDÜLLENDİRİLDİ'

"Bölgede devlet kaynaklı cinsel şiddette cezasızlık politikası izlenirken, batıda ise failler uygulanan indirimlerle yargı tarafından adeta ödüllendirildi" diyen Geyik, "Kadınların 'aldatma', 'boşanma', 'aşk' ve 'namus'gibi sudan gerekçelerle katledildiği ve yeterli yasal düzenlemeleri yapma konusunda yetersiz kalınan Türkiye'de koruma taleplerine rağmen kadınları cellatlarına teslim eden devlet kulaklarını tıkamaya devam ederken, baba, kardeş, eşten başlayarak en yakınından en uzağa bahanesi olan erkek öldürmeye, çeşitli gerekçelere 'haksız tahrik indirimi' ve 'iyi hal indirimi' uygulayan yargı ise katilleri aklamayı bu yılda sürdürdü" diye konuştu.

2015'İN İLK 10 AYINDA 346 KADIN KATLEDİLDİ

Kadına yönelik şiddet, taciz veya tecavüzün yaygın medya tarafından gazetelerin 3. sayfalarında sıradan vakalar görüldüğüne dikkat çeken Geyik, "Bianet'in yerel ve ulusal gazeteler, haber siteleri ile ajanslardan derlediği erkek şiddeti çetelesine göre, 2015'in ilk 10 ayında erkekler 236 kadını öldürdü, 112 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti, 157 kadın ve çocuğu fuhşa zorladı, 319 kadını yaraladı, 179 kadın ve çocuğu taciz etti. Umut Vakfı'nın verilerine göre, 2015 yılın ilk 10 ayında 346 kadın erkekler tarafından katledildi.Şiddet mağduru olan bazı kadınlar resmi kurumlara başvuruda bulundukları halde, 'eşindir bir şey olmaz', 'evine dön barışırsınız' şeklinde evlerine gönderildikten sonra yaşamını yitirirken, kimi kadınlar ise failleri hakkında daha önce savcılığa suç duyurusunda bulundukları halde hiçbir işlem yapılmadığı için yaşamını yitirdi" ifadelerini kullandı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Kadına yönelik şiddetle ilgili etkin önlemler alınması için imzalanan İstanbul Sözleşmesinin üzerinden bir hayli zaman geçmesine rağmen somut adımların atılmadığını belirten Geyik, çıkartılan yasaların da kadınları korumaya yetmediğini söyledi. Geyik, "Kadınlar, siyasetin ve yargının kadını değil aileyi korumayı esas almasının bedelini canlarıyla öderken, Kadın Bakanlığından 'kadın'çıkartarak 'Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı' yapan AKP iktidarı döneminde, kadın örgütlerinin mücadeleleriyle erkek şiddetine maruz kalan kadınlar için çıkarılan 6284 Sayılı 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi' yasası uygulanmamakla birlikte kadınları korumaya da yetmedi. Kadına yönelik şiddet konusunun eğitim müfredatına dahil edilmesi, özel sektör ve medyanın teşvik edilmesi, tazminat, zorla evliliklerin feshi, ısrarlı takibin cezalandırılması, zorla evlendirme ve kadın sünneti yasağı, sözde 'namus' adına işlenen suçlar dahil olmak üzere kabul edilemez gerekçelerle şiddet uygulanması başlıklarının öne çıktığı Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) ilk imzacısı olan Türkiye ve 11 Avrupa ülkesinde 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Kadına yönelik şiddetle ilgili etkin önlemler alınmasını benimseyen, uluslararası mekanizmaları devreye sokan, pek çok konuda yeni ve kapsamlı tanıma yer veren, kadına yönelik şiddette korumayı genişleten sözleşme kabul edilmesinin üzerinden 1 yıl 3 ay geçmesine rağmen yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için en ufak bir adım dahi atılmış değil" dedi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)