Gülsuyu Mahallesi'nde Yaşanan Olaylar

CHP İstanbul milletvekilleri Müslim Sarı ve Celal Dinçer, Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde uyuşturucu çetelerinin çıkarttığı olayları anlatarak, bölgede güvenlik zafiyeti olduğunu iddia ettiler.

TBMM'de Gülsuyu Mahallesi sakinleri ile birlikte düzenledikleri basın toplantısında CHP İstanbul milletvekilleri Müslim Sarı ve Celal Dinçer, Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde yaşanan olaylara değindiler. Uyuşturucu çetelerinin örgütlü bir biçimde mahalleli ile bir çatışma ortamına sokulduklarını, uyuşturucu pazarlama sürecinde direnç gösteren mahalleliye saldırılar düzenlendiğini ifade eden Müslim Sarı, "Yaşanan olaylarda 30'un üzerinde yaralı var ve ölüm olayı gerçekleşti. CHP Genel Merkezi'nin yönlendirmesiyle oluşturulan komisyon bir rapor düzenledi. Bu raporu yetkililerle paylaştık. Bu rapordan sonra da olaylar durulmadı ve en son bir ölüm olayı gerçekleşti. Zorla uyuşturucu satma operasyonları devam edegeliyor" dedi.

Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde yaşayanların sol görüşlü olduklarını, Gezi Parkı olaylarına destek verdiklerini ifade eden ve bu mahallelerde oturan insanların örgütlülüğünü kırmaya çalışan bir irade olduğunu savunan Sarı, mahallenin bulunduğu konum nedeniyle emlak olaylarıyla ilgili yaşanan sıkıntıları anlattı. Müslim Sarı, "Olaylar ve saldırılar organizedir. 3-5 tane torbacının bir araya gelerek yaptığı olaylar değildir. Bu işleri organize edenlerin hapishaneden organize ettiklerine ilişkin bazı bulgular var. Bütün bu olaylar varken, yetkili makamlar kayıtsız kalıyorlar. Burada bilinerek ve istenerek demek istemiyorum ama bir güvenlik zafiyeti oluşturulmuştur. Hasan Ferit olayına kadar bu olaylardan ötürü kimse tutuklanmadı. Emniyet yetkililerinin de kendi görevlerini ihmal ettiklerine dair ciddi bulgular var. 3 bin 400 adet imza toplandı, ilgili kişilere teslim edeceğiz ve Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını isteyeceğiz. Eğer müdahale edilmezse burada çok ciddi olaylar olabilir" diye konuştu.

Kendilerinin Ağustos ayında oluşturdukları komisyon ile bölgeye gittiklerini ifade eden Celal Dinçer ise, "Bu olaylar çok bilinçli ve planlı devam eden olaylar. Hayali çetelerle mücadele edileceğine gerçek çetelerle mücadele edilmelidir. İstanbul Valisi, bu olayları bizden öğrendi. İnsanlar ölüyor, insanlar yaralanıyor, evlerini satıp yok pahasına başka yerleri göç ediyorlar ama devletin haberi yok. Bizim inceleme yaptığımız insanları ziyaret ettiğimiz günün gecesi gözdağı vermek için gidip yine olaylar çıkarttılar. Polis otosuna ateş eden çeteye üyeleri dışında yakalanan kimse yok. Biz bu olayın kamuoyunda daha duyarlı bir şekilde dikkate alınmasını diliyoruz" şeklinde konuştu.

Mahallelerinde yaşanan olayları anlatan Gülsuyu sakinlerinden Güzel Şahin, "Bizim mahallemizde çeteler almış başını gidiyor. Bu çetelere destek veren insanlar var. Ben bu mahalleye gelin olarak geldim, şimdi torunumu evlendirdim. Siz olsanız evinizi verir misiniz? O çeteleri oraya sokan devlettir, polisle birlikte çalışıyorlar. Polisle birlikte slogan atarak kurt işareti yapıyorlar. Akşam olduğu zaman evimizden dışarıya çıkamıyoruz. Biz kanımızın son damlasına kadar evlerimizi yıktırtmayacağız, çocuklarımızı öldürtmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili bir soru üzerine Müslim Sarı, "Sayın Başbakan'ın bizim düşündüğümüz noktaya gelmiş olması sevindirici. Biz CHP olarak özel yetkili mahkemelerin kaldırılması için bir teklif hazırlayıp Meclis'e vermiştik. Bütün katkıyı vermeye hazırız" açıklamasında bulundu.

Sarı, Merkez Bankası'nın faiz artırımı ile ilgili olarak ise, "Merkez Bankası Başbakan'dan korktuğu için faiz artırmamak için 40 takla atıyor. Faiz piyasadaki riski gösterir, faiz süpürür. Faizi yapay olarak aşağıda tutmak mümkün değildir. En sonunda Merkez Bankası bu işi sürdüremeyeceğini anladı, muhtemeldir Başbakan ile gayri resmi temaslar yapmıştır, en sonunda bu aşıldı ki, Merkez Bankası sert bir şekilde faizleri yukarıya çekti. Doğru bir karar olduğuna inanıyorum. Bunun tabi ki maliyetleri olacak. Faizi artıracaksa bu kadar döviz rezervlerini eritmesine gerek yoktu Merkez Bankası'nın. Ben Türkiye'de sert bir küçülme beklemiyorum ama 0 ile 3 arasında bir büyümeye Türkiye razı olmak durumundadır. Hedeflerin tutmayacağı bellidir, işsizliğin artacağı bir patika var önümüzde" dedi. - ANKARA