İngiltere'nin AB'den Ayrılma Kararı - Son Dakika
Güncel

İngiltere'nin AB'den Ayrılma Kararı

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararının, birliğin ekonomik maliyeti, göçmen sorunu gibi konjonktürel sebepler sonucu ortaya çıktığını belirten uzmanlar, bu gidişatın AB-İngiltere arasında milliyetçi, aşırı sağ akımların önünü açacağına işaret ederek Türkiye ile de ikili, bölgesel ilişkilerin ön plana çıkacağı görüşünü paylaşıyor.

24.06.2016 13:22
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararının, birliğin ekonomik maliyeti, göçmen sorunu gibi konjonktürel sebepler sonucu ortaya çıktığını belirten uzmanlar, bu gidişatın AB-İngiltere arasında milliyetçi, aşırı sağ akımların önünü açacağına işaret ederek Türkiye ile de ikili, bölgesel ilişkilerin ön plana çıkacağı görüşünü paylaşıyor.

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Eski AB Bakanı ve Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, "Hem Birleşik Krallık için hem de AB için birtakım risklere işaret eden bir süreç. İskoçya ve Galler gibi krallıkların daha milliyetçi akımlara kapılmalarının önünü açıyor. Öte yandan benzer risklerin diğer Avrupa ülkelerinde ortaya çıkmasına da işaret ediyor." dedi.

Dedeoğlu, ayrılma kararının AB'nin maliyetine katlanmamak ve göçmen politikasının dışında kalmak gibi konjonktürel gelişmelerden yola çıkılarak verilmiş bir karar gibi gözüktüğüne dikkati çekerek, kararın AB'nin kara Avrupası ülkeleriyle, daha çok bütünleşmeye zorladığını ve çok halkalı AB diye adlandırılan süreci gidişi hızlandırdığının altını çizdi.

İngiltere'nin AB'de göçmen politikasına karşı çıkan bir tavrı olduğunu anımsatan Dedeoğlu, "Londra yönetiminin AB'nin, adli ve polisiye işbirliği politikalarına katılmak istemiyordu. Zaten göçmen politikası da bu bağlamda ele alınıyordu. Bu referandumda bu kararda da etkili oldu. Karar alma mekanizmalarında olmayacağını için, ekonomik ilişkilerini sürdüreceğini göz önünde bulundurursak, ortak pazarda kalabilir. Ancak ileride başka sorunlar da çıkabilir. " diye konuştu.

"Ayrılık kararı İngiltere-Türkiye ilişkilerini hiç etkilemeyecek"

"Ayrılık kararı İngiltere-Türkiye ilişlerini hiç etkilemeyecek. Türkiye'nin AB üyelik sürecinde muhatap olmaktan çıkacağı için ikili ilişkiler daha çok NATO ve ikili çerçevede gelişebilir." tespitini paylaşan Dedeoğlu, İngiltere'nin, Türkiye ile stratejik ilişkilerde daha talepkar olacağına, Türkiye'nin Ortadoğu ve Kıbrıs ilişkilerinde ise etkili olmaya çalışacağına dikkati çekti.

Dedeoğlu ayrıca, "Londra yönetimi, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinde daha etkili olmaya çalışacaktır. Türkiye'nin ikili ilişkilerini geliştirmesi her durumda lehine olacaktır." diye konuştu.

İngiltere Başbakanı David Cameron'un referandum vadederek iktidara geldiğini ve geldikten sonra da sözünü tuttuğunu anımsatan Dedeoğlu, şunları kaydetti:

"Ancak bunu gündeme getirmesinin temel sebebi AB'den ayrıcalıklı üyelik pozisyonunu koparabilmekti. Cameron, AB'ye bir tür şantaj yapmayı denedi. Son bir yılda ise geri adım attı. Bu, Cameron'un süreç boyunca kamuoyunu yönlendirdiği, politika değiştirdiği ve böyle bir sonucun da sorumlusu olduğunu gösterir. Sonrasında bunu itiraf etmiş oldu."

Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu da, kararın birlik açısından sürpriz olduğunu belirterek, esas sorunun birliğin geleceğinin nasıl şekilleneceği olduğunu söyledi.

Konunun ekonomik boyutlarına dikkati çeken Ateşoğlu, "Lizbon Anlaşması'nın 50'inci maddesine göre İngiltere'nin birlikten çıkışı aşağı yukarı 2 yıl sürecek fakat böyle bir şey ilk kez oluyor. Bugüne kadarki süreç hep AB'ye katılım yönünde işledi. Burada önemli olan İngiltere'nin bu süreci AB ile nasıl kotaracağı. Konunun iktisadi boyutları küresel anlamda çok daha ciddi sonuçlar doğurabilir." dedi.

Ateşoğlu, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın, referandum sonrası ekimdeki parti kongresinde görevi bırakacağını açıkladığına dikkati çekerek, "Çok vitesli bir Avrupa'ya mı gidilecek yoksa dağılmayı önlemek için birliği bir arada tutan unsurları toparlamaya mı çalışacaklar? Refah seviyesi yüksek olan devletlerin, Avrupa'da yükselen aşırı sağ ve milliyetçiliğin etkisiyle birer birer ayrılmaya başladığı ve daha ziyade düşük gelirli ülkeler topluluğu görüntüsünün başlangıcı mı?" gibi soruların gündeme geldiğini belirtti.

İngiltere'nin ayrılma kararı ile AB'nin yeniden kendini tanımlama sürecine girdiğini ifade eden Ateşoğlu, birlik içinde gidişattan memnun olmayan ülkelerde de referandum taleplerinin artacağını, bunun da uzun vadeli kopuşlar getirebileceğini kaydetti.

Ateşoğlu, şöyle devam etti:

"Düne kadar bizim üyelik sürecimizi engellemekle tehdit eden bir Avrupa vardı. Bugün ise birliğin ne olacağı tartışılan bir Avrupa var. Mülteci anlaşması ile bir fırsat yakalanmıştı ama bu AB ile olumlu gitmiyordu. Çok vitesli bir AB'den bahsedecek olursak o zaman Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinde daha kolay bir yönelim olabilir. Nasıl İngiltere birliğin içerisinde olmadan iktisadi ilişkilerine devam edecekse Türkiye'nin de Avrupa'da böyle bir modelle devam edebilir."

Ateşoğlu, Avrupa'da aşırı sağın yükselişi gibi nedenlerle Türkiye'nin üyelik perspektifinin yakın bir gelecekte olmayacağını vurgulayarak, "İngiltere'nin de dışarıda olduğu, ileride refah seviyesi yüksek ülkelerin de ayrıldığı çok vitesli Avrupa modeli gelişirse, AB'nin kendisi de Türkiye ile böyle bir ilişki tercih edebilir." şeklinde konuştu.

Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan da İngiltere'nin Brexit kararına yönelik "Birleşik Krallık, AB'den ayrılan sıradan bir ülke olmadığı için bu ayrılık sancılı olacak. İngiltere içinde ayrılıkçı birtakım hareketler var. Referandum bu ayrılıkçıları cesaretlendirecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Erhan, kararın, AB içindeki ayrılma yanlılarını da cesaretlendireceğini dile getirerek, "Her iki taraf açısından olumsuz yansımalar olabilir. AB'nin en güçlü ekonomisine sahip olan İngiltere peşinden başkalarını sürükleyebilir." dedi.

İngiltere'nin ilerleyen dönemde yeni adımlar atmak zorunda kalabileciğine işaret eden Erhan, "İngiltere bundan sonra daha sıkı bir göçmen politikası takip edecektir." diye konuştu.

Erhan ayrıca şunları kaydetti:

"Birleşik Krallık, Türkiye'nin Ortadoğu politikası açısından da önem bir ülke. Bu referandum sonrasında Türkiye İngiltere ilişkilerin çok ileride olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Göçmen politikasında bir sıkılığa gidilirse ve Türkler de bundan etkilenirse bu ikili ilişkilerdeki olumsuzlukları derinleştirebilir."

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel İngiltere'nin AB'den Ayrılma Kararı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement