Kim Ne Dedi? - Son Dakika
Spor

Kim Ne Dedi?

Şampiyonluğunu geçtiğimiz hafta ilan eden Fenerbahçe, Akhisar Belediyespor deplasmanından 3-1'lik mağlubiyetle ayrılırken, spor yazarları maçın iddiasız niteliğine karşın sergilenen oyunu eleştirdi.

05.05.2014 10:31

Rıdvan Dilmen - Sabah

Takım geçen hafta itibariyle tatile girmiş. Bu maçlar Holmen, Baroni gibi isimlerin geleceği için testtir. Fenerbahçe'nin geçmişte de şampiyonluğu kazandıktan sonra farklı yenildiği maçlar olmuştu. Konya maçı vardı, Malatyaspor'dan da 4 yemişti mesela… Dünkü maç da bundan farklı değildi. Hedefiniz olmadığı zaman futbolcular serer, idmanlar goygoyla geçer. Fenerbahçe'nin fazla pozisyonu yoktu. Akhisar 6-1, 7-1 bile kazanabilirdi. Mert iyi günündeydi, Fenerbahçe ucuz atlattı diyebiliriz. Daha farklı bir skor olmaması Fenerbahçe adına sevindirici... Teknik direktör oyuncu gibi bakmaz, puan hanesi için kalan üç maçı da kazanmak ister. Belki rotasyonu da bundan dolayı yapmıştır. Ama rotasyonda kullanılan oyuncuların da kendini göstermesi gerekir. Oyuncuları teknik olarak eleştiremeyiz.

Şampiyon tatilde!

Mehmet Demirkol - Fanatik

Akhisar'ın Fenerbahçe'yi karşılaması ile başlamalı. Sarı-Lacivertliler dün akşam bir alkış tünelinden sahaya çıkarken yerli oyuncuların yüzünde bir mahcubiyet, yabancılarda ise tebriğe cevap vardı. 'Sahalarımızda alışık olmadığımız görüntüler' listesine en tepelerden girecek bu resim Hamza Hoca'nın kişiliğiyle vücut buldu kuşkusuz. Daha önce Sakarya'da rahmetli Nejat Biyedic'in takımının Bursa'yı alkışlayarak Süper Lig'e uğurlamasını hatırlıyorum. Başka bir örnek var mı bilmiyorum ama insanın yüzünde bir tebessüm yarattığı gerçek. Bu umarım milli takıma giden Hamza Hoca'ya olumlu bir etki eder. Bize onlara teşekkür etmek düşer. Bizi mahcup ettiler.

Erman Toroğlu – Fotomaç

Öncelikle Hamza'nın teknik adamlığındaki başarısını tebrik etmek gerekir. Keyifli bir takım yarattı. Hem de elindeki az imkanlara rağmen. Hiçbir maçında fazla yabancı ile oynamadı. Akhisar'ın bir tek köftesi meşhurdur. Ama Hamza köfte gibi bir takım yapmadı. Çok keyifli bir takım yarattı. Oyuncular da hiç bir zaman hakemle oynamadan yalnız futbol oynamaya gayret ediyorlar. Zaten uzun zamandır da Hamza'yı hakem konusunda isyanda bir-iki yer dışında görmedik. Takımına da bunu aşılamış, tebrikler. Fenerbahçe şampiyon oldu, onu zaten geçen hafta tebrik ettik. Ama şunun altını çizerek söylüyorum. Fenerbahçe bu kadroyla seneye oynar, Türkiye Ligi'ni de kazanırsa ve bu kadroyla Şampiyonlar Ligi'ne giderse Avrupa'da 'nal toplar'. Dün açık farkla mağlup olmadılarsa hakeme dua etsinler. Tamam, şampiyon oldular, hedef bitti ama böyle bir mücadele Fenerbahçe'nin adına yakışmıyor.

"Önceliklerimiz farklı"

Ahmet Çakar – Sabah

İlk yarı sahada Fenerbahçe diye bir takım yok... Mehmet Topuz, defansif olarak hiç yok. Emenike, Sow sanki "Biz burada ne arıyoruz" der gibiydiler. Fenerbahçe'nin imdadına devre yetişti. Ersun Yanal haklı olarak Mehmet Topal'ı oyuna sürdü. Çünkü ne orta saha direnci vardı ne de hücumu destekleyecek ya da geliştirebilecek bir ofansif organizasyon. Üstelik sistemi de değiştirdi ve nispeten Fenerbahçe oyunu dengeledi. Pozisyonlar da buldu. Mehmet Topuz vurdu müthiş şutu direkten döndü. Sonra Mehmet Topal vurdu sol ayağı ile belki de kariyerinin en güzel gollerinden birini attı. Fenerbahçe'nin yenilmesine fazla kızamayız. Konsantrasyon eksikliğini de doğal bulabiliriz ama Emre Belözoğlu'nun hakemle ilişkisi son derece çirkin…

Okay Karacan – Zaman

Şampiyon takımın oyuncusu olmanın gururunu birkaç maçın fotoğrafıyla çocuklarına anlatma şansıdır en azından... Ersun Yanal'ın 'hata yapma' ya da 'tercihinde yanılma' kredisini bir kalemde silip atmaya vicdan müsaade etmez zaten. O halde eleştiri yapacak bir şey yok!? Manisa'da tribünleri doldurmuş binlerce seyircinin şampiyonu keyifle izleme hakkını kulak ardı edemiyorsunuz. Şampiyonluk kutlamış, hedefine ulaşmış bir takımın bir parça rehavete kapılması normal olsa da Akhisar maçının ilk yarısında ortaya koydukları oyunu kabul etmek mümkün değil. Nitekim ekonomik şartlar bu kadar zorken, ortada 1 milyon lira gibi bir galibiyet geliri varken asla bırakamazsınız.

Tümer Metin – Hürriyet

Maça dair teknik bir analiz yapacak değilim. Ancak yeşil sahadan gelen ve benzer maçlar oynamış biri olarak şu analizi yapabilirim: 1-Futbolcular için rahat gözükse de en zor maçlardır bu tip maçlar. "Hadi oynayalım, eğlenelim" bile diyemezsiniz. Zul gelir, yorucu bir temponun ardından bu maçları oynamak. 2-Rahat oynayıp farklı bir skorla karşı karşıya kalırsanız havanız bozulur diye, endişe verici tarafı da vardır. Koşmak zor gelir; konsantre olmak güçtür. Doğal olarak herkes de bitse de gitsek havası vardır. 3-Bunun as kadro ya da yedek kadroyla oynamanızla alakası yoktur. Sahaya hangi kadroyla çıkarsanız çıkın bu tablo olur. Futbolcu puan farkının aynı kalıp, kalmamasını önemsemez; bilir ki tarih şampiyonları yazar. Takımların kaç puanla şampiyon olduklarını önemseyenler; Uğur Meleke kardeşim gibi rakamlarla arası iyi olanlar ya da Ersun Hoca gibi istatistik severlerdir.

Kaynak: TotemSpor.Com

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement