Kültürler Kavşağında Afrika-Türkiye Buluşması: 2014 Afrika Günü"

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, " Türkiye, kendi tarihi tecrübesini, toplumsal, siyasal ve kültürel birikimini, sahip olduğu imkan ve kaynakları Afrikalı yönetimlerle ve halklarla 'Afrika sorunlarına Afrika çözümleri ilkesi' çerçevesinde ve karşılıklı fayda temelinde paylaşmaya devam edecektir" dedi.

Atalay, Gazi Üniversitesindeki "Kültürler Kavşağında Afrika-Türkiye Buluşması: 2014 Afrika Günü" etkinliğinin açılışında yaptığı konuşmada, 1963 yılında ilan edilen Afrika Birliği Örgütü'nün kuruluşunun yıl dönümü olan Afrika Günü münasebetiyle düzenlenen etkinlikte bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Beşir Atalay, "Ben öncelikle, Soma'da 13 Mayıs günü meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden insanlarımız için taziyelerini en üst düzeyde ileterek acımızı paylaşan tüm Afrikalı dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Gönülden mesajlarınızla üzüntümüzü paylaşarak bize güç verdiniz" ifadesini kullandı.

Geçtiğimiz sene hayata gözlerini yuman, Türkiye'yi temsilen cenaze töreninde kendisinin de hazır bulunduğu Nelson Mandela'yı da bir kez daha anmak istediğini dile getiren Atalay, "Mandela'nın ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı özgürlük ve adalet adına verdiği özverili mücadele; tüm insanlık için bir ilham kaynağı teşkil etmiştir ve halen etmektedir" diye konuştu.

Hükümetin son yıllarda yürüttüğü Afrika'ya açılım projesi ve politikası içinde Gazi Üniversitesi bünyesinde kurulan enstitünün ve Afrika ülkeleriyle kurulan akademik ilişkilerin çok değerli olduğunu belirten Atalay, böylece diplomatik ve ekonomik alandaki ilişkilere akademik bir boyut kazandırıldığını dile getirdi.

Gazi Üniversitesinin, Afrika konusundaki çalışmalarına çok değer verdiklerini ve faydalı bulduklarını kaydeden Atalay, bu tür çalışmaların devam etmesi temennisinde bulundu.

Atalay, diplomatik ilişkilerin yanı sıra gelişen ekonomik ve akademik ilişkilerin de Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin daha derin ve sıcak bir şekilde gelişmesini sağlayacağını belirtti.

"Ankara'da daha fazla Afrika ülkesi büyükelçisini görmekten de biz çok mutluyuz" ifadesini kullanan Atalay, Afrika kıtasının, küresel sahnede 21. yüzyılın tartışmasız olarak yükselen yeni aktörlerinden biri olduğunu vurguladı.

Geçmişte çok acılar çeken Afrika'nın gelişmesine Türkiye'nin daha çok katkıda bulunmasının kendilerini mutlu edeceğini aktaran Atalay, Afrika'nın, insan gücü ve doğal zenginlikleriyle konumunu günden güne pekiştirdiğini ve uluslararası sistemdeki ağırlığını artırdığını anımsattı. Atalay, keza, Afrika Birliği Örgütü'nün de kıtayı ileriye taşıyacak çözümler bulmak ve politikalar üretmek için aktif bir diplomasi yürüttüğünü aktardı.

-"Türkiye'nin, Afrika kıtasıyla kökleri tarihe uzanan çok yönlü bağları bulunmaktadır"

Türkiye'nin, Afrika kıtasıyla kökleri tarihe uzanan çok yönlü bağlarının bulunduğunu belirten Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bağlar sayesinde kıta insanıyla sağlam bir dayanışma ve işbirliği ilişkileri ağını kurmanın ve bunu her geçen gün ileriye taşımanın çabası içindeyiz ve bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Tarihsel bir temel üzerine inşa edilen Türkiye'nin Afrika politikası siyasi, insani, ekonomik ve kültür ayaklarını içerecek şekilde ve ikili, bölgesel, kıtasal ve küresel boyutlarda yürütülmektedir.

Afrika Birliği'nin 2008 yılında Türkiye'yi stratejik ortak olarak ilan etmesi ve aynı yıl gerçekleştirilen Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesinin, ilişkileri sürdürülebilir bir yapıya kavuşturması, Türkiye'yi, kıtasal politikada etkin bir aktör konumuna getirmiştir."

Türkiye'nin, Afrika Zirvesi toplantılarına, en üst seviyede stratejik ortak ve gözlemci olarak katıldığını vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:

"Afrika Ortaklık Politikamızın amaçları, Afrika kıtasında barış ve istikrarın tesisine katkıda bulunmak; Afrika ülkelerinin siyasi, ekonomik ve sosyal kalkınmalarına yardımcı olmak; bu amaçla, siyasi, ekonomik, ticari, insani yardım, yeniden yapılanma, güvenlik, kamu diplomasisi ve arabuluculuk alanlarında karşılıksız sürdürmek politikamızın temeli. Afrika'nın kaynaklarının Afrikalılara yarar sağlayacak şekilde geliştirilmesine katkı sunmak, ikili ilişkilerimizin eşit ortaklık ve karşılıklı fayda temelinde geliştirmek olarak kendi politikamızı sıralayabilirim."

-"Türkiye'nin Afrika'daki büyükelçilik sayısı 35'e çıkarıldı"

Atalay, ilgili bakanlıklar ile özellikle Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) ve sivil toplum kuruluşlarının Afrika kıtasının hemen her noktasında sağlık, tarım, eğitim ve altyapı alanlarında gerçekleştirdikleri çok sayıda projeyle yoğun bir şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü aktardı.

Beşir Atalay, bu kapsamda örneğin Darfur-Nyala'da Şubat 2014'te açılan 150 yataklı hastanenin ardından Somali'de de 200 yataklı hastanenin inşaatının tamamlandığını ve yakın zamanda resmen açılacağını söyledi.

Türkiye'nin, 2012 yılında gerçekleştirdiği resmi kalkınma yardımlarının 3'te 1'ine denk gelen 772 milyon dolarını Afrika ülkelerine yapılan yardımların oluşturduğunu belirten Atalay, "Ülkemiz 1991-2013 döneminde Afrika ülkelerine, toplam 3 bin 254 burs kontenjanı açmıştır. Son iki yılda ise Afrika ülkelerinin kullanımına binin üzerinde yeni öğrenim bursu tahsis edilmiştir" dedi.

Diplomatik ilişkilere de değinen Atalay, şu bilgileri verdi:

"2009 yılında kıtada toplam 12 büyükelçiliğimiz mevcut iken 2013 yılında Afrika'daki büyükelçilik sayımız 35'e çıkarılmıştır. Bu yıl sonuna kadar dört Afrika ülkesinde daha büyükelçilik açarak kıtadaki büyükelçilik sayısını 39'a çıkartmayı amaçlıyoruz.

Afrikalı dostlarımız da bu adımlarımızı karşılıksız bırakmamışlardır. Yine 2009 yılında 11 Afrika ülkesinin Ankara'da büyükelçiliği mevcut iken son olarak Burkina Faso ve Zambiya'nın da Ankara'da büyükelçilik açmalarıyla bugün bu sayı 28'e ulaşmıştır."

-"Afrika'daki Türk yatırımlarının miktarı 6 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir"

Afrika kıtasını dünya ile bağlayan uluslararası hava yolu şirketlerinin başında gelen THY'nin halen kıtada 28 ülkede 40'ın üzerinde noktaya seferler düzenlediğine dikkati çeken Atalay, şöyle devam etti:

"Ticaret hacmimiz, son on yılda tüm Afrika için 3, Sahra Altı Afrika ülkeleri için ise yaklaşık 10 misli artmış. 2013 yılı sonu itibarıyla Afrika'yla bizim ticaret hacmimiz 23 milyar doları aşmıştır. Afrika'daki toplam Türk yatırımlarının miktarı 6 milyar ABD doları olarak tahmin edilmektedir. Bu rakamlar gösteriyor ki Türkiye'nin Afrika ile ilgili son yıllardaki her alandaki faaliyetleri oldukça artmaktadır."

Afrika üniversitelerinden rektör ve rektör yardımcılarının bugünkü toplantıda bulunmalarının, Türkiye-Afrika ortaklığının her alanda derinleşmekte olduğunu gösterdiğini belirten Atalay, "Ortaklığımızı bu yıl Kasım ayında Malabo'da toplanacak Türkiye-Afrika II. Zirve Toplantısında alınacak kararlarla ilerletme azmindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Atalay, "Türkiye, kendi tarihi tecrübesini, toplumsal, siyasal ve kültürel birikimini, sahip olduğu imkan ve kaynakları Afrikalı yönetimlerle ve halklarla 'Afrika sorunlarına Afrika çözümleri ilkesi' çerçevesinde ve karşılıklı fayda temelinde paylaşmaya devam edecektir" diye konuştu.

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber de üniversitenin Afrika'ya ilgisinin her geçen gün arttığını ve üniversitedeki Afrikalı öğrenci sayısının da çoğaldığını söyledi.

Büyükberber, Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Nijerya Büyükelçisi Ahmed Abdulhamid Madori ise Türkiye'de bulunmaktan ve ilişkilerin gelişmesinden dolayı mutlu olduklarını dile getirdi.

Türkiye'deki Afrikalı öğrencilerin sayısının artmasından da memnuniyet duyduklarını belirten Madori, Türk Hükümetinin Afrika ile ilişkileri daha da geliştirmesini beklediklerini söyledi. - Ankara