Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Koronavirüs aşısıyla ilgili açıklamada bulunan Erdoğan, "Aşıda ilk uygulamaları önümüzdeki ay yapabilmeyi umut ediyoruz" dedi.
Bu açıklamasının hemen ardından yerli koronavirüs aşısı için tarih veren Erdoğan, "En geç nisan ayında kendi aşımızı da uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Biz yönetim sistemini insanı yaşat ki, devlet yaşasın anlayışı üstüne bina etmiş bir milletiz. İnsan yaratılmışların en şereflisidir. İnsana esenlik ve değer vermeyen bir sistemin başarı şansı yoktur. Hırs, tahakküm ve rant üzerine kurulu bir sistemin ne insanı ne de tabiatı koruması mümkün değildir.
1.5 milyon kişinin ölümünü sadece koronavirüse bağlamak sığ bir bakış olacaktır. Küresel sistemin çarpıklığının da bunda payı vardır. Salgın herkesin aynı gemide olduğunu hatırlatmış, çarpıklığı gözler önüne sermiştir. Dünya beşten büyüktür çağrımızın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gördük.
Ülkemizin hak ve adaletli attığı adımların itibar suikastına maruz kalması haksızlıktır. Bu çirkin kampanyaların kimler tarafından yürütüldüğünü biz elbette biliyoruz. Türkiye olarak küresel sistemlerin çarpıklıklarını söylerken, asla yayılmacı bir tutum göstermiyoruz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur.
Biz bölgemizin istikrar, barış ve iç huzura kavuşmasına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Suriye'de DEAŞ ile göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesi biziz. Tek başımıza bırakılmamıza rağmen 9 bin yabancı savaşçı yakaladık, ülkelerine gönderdik. Ülkemiz üzerinden çarpışma bölgelerine geçişleri engellemek için olağanüstü çaba harcadık. Bizim gönderdiğimiz bilgileri ciddiyetle takip etmeyen ülkeler topraklarındaki eylemlere engel olamadılar. Bunu bir de İslam'a mal etmeye çalıştılar.
Bunu özellikle belirtmek istiyorum, dün Barış Pınarı Harekatı bölgesinde 17 terörist sızmaya çalıştı. Bunlar kahraman komandolarımız tarafından öldürüldü. Komandolarımızı milletimiz adına gözlerinden öpüyorum.
Yunanistan ve GKRY'nin tavırlarına rağmen soğukkanlı davrandık. Ama bizim sabırlı ve soğukkanlı davranışımıza rağmen en son yine sivil gemimize saldırı oldu. Bunun uluslararası deniz hukukunda yeri yok. Bunun kaptanı da yine bir Yunan. Sivil mürettebatı da onlar maalesef taciz etti. Bunlar video kayıtları ile tespit edildi. Gerekli olan yerlere gönderildi, gönderilecek.
Azerbaycan toprağı olan Karabağ'da Ermeni işgali ülkemizin katkıları ile sona ermiştir. Dün akşam Putin ile bu konuları etraflıca görüştüm. Bu görüşme ile de ne gibi adımlar atabiliriz bunları konuştuk. Rusya, Türkiye, Azerbaycan olarak bölgede barışı egemen kılma adımlarını atmış oluyoruz. Bunu daha da genişletme ve geliştirme şansımız var. Bu geliştirme ve genişletme faaliyetlerini de Putin ile görüştük. 4. ve 5. ülkeleri de katmakla buradaki süreci başka bir boyuta getirebiliriz.
Aliyev kardeşimle de görüştük. Atılan adımları değerlendirme fırsatı bulduk. Hepsinde bir mutluluk var. Kelbecer dün tamamen boşaltıldı. Bundan sonra Kelbecer'e de Azerbaycanlı kardeşlerimiz geçme fırsatı bulacak. 30 yıllık mesele hallolmuş, Karabağ'da Azerbaycan bayrağı dalgalanmaya başlamıştır. Herkes sürece destek olmalı, adımlarını buna göre atmalıdır.
Avrupa'da terörle mücadeledeki çifte standartlı yaklaşımların acı sonuçlarını masumlara ödetmelerinden vazgeçmelerini istiyoruz. Küresel siyasi ve ekonomik düzeyin yeniden yapılanmasını hızlandıran salgın sürecinin en az hasarla atlatılması için elimizden geleni yapmaya hazırız. En hakkaniyetli, en doğrusu ve en iyisini yapmak için mücadeleyi sürdüreceğiz.
Üretimi, eğitimi ve istihdamı en az etkileyecek şekilde önlemleri hayata geçirmeye gayret ediyoruz. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği ile 83 milyon birlikte hareket etmeliyiz. Salgının bizi hedeflerimizden uzaklaştırmasına, enerjimizi ve dikkatimizi azaltmasına izin vermeyeceğiz.
Salgının etkilerini azaltmak için her türlü tedbiri alıyoruz. Hükümet ve Meclis olarak gerekenleri yapma gayreti içindeyiz. 3 yargı reformu paketi biliyorsunuz Meclisimiz tarafından kabul edildi. Hazırlıkları süren reform paketlerini de Meclisimize sunacağız.
İnsan hakları ile ilgili tüm kesimlerin yanı sıra iş dünyası ile de istişare ederek hazırlayıp, sunacağız. AK Parti 19 yıldır kesintisiz şekilde devam ettirdiği reform ve değişim odaklı siyasetini sürdürmekte kararlıdır. Milletimiz neyi bekliyor, neye ihtiyaç duyuyorsa AK Parti onu yapmıştır, yapmaya devam etmektedir.
Hala parlamenter sistemi savunanlar var. Bu ülke yıllar yılı bu sistemi denemedi mi? Soruyorum, acaba üçlü, dörtlü koalisyonlarla ülkemizin ne hale geldiğini bilmiyor muyuz? Bir adım ileri gidebildik mi? Hayır. Sistem değiştirildi ve yoğun bir şekilde yol alıyoruz. Cumhur İttifakı ile MHP ile birlikte bu reformu gerçekleştirdik. Dün sayın Bahçeli'nin de ifade ettiği gibi bu ittifak asla gizli veya açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir. İttifakın tek amacı ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaştırmaktır.
Biz istedik ki Hakkari'deki evlatlarımız ta oradan kalkıp İstanbul'a gelmesin, üniversiteyi ayağına götürdük. Bunlar daha önce neden yapılmadı? Parlamenter sistemli dönemlerde neden yapılmadı? Sadece orası değil, Şırnak! Şırnak'a biz götürmedik mi üniversiteyi? Muş aynı şekilde. Bu ülkede Kürt sorunu yoktur dedik, varsa biz çözeceğiz dedik. Hamdolsun çözdük.
Tüm doğuya sesleniyorum. Ulaşım altyapısına bakın. Ne hale getirmişlerdi? Oralara çukurlar kazan onlar değil miydi? Camilerimizi yıkanlar onlar değil miydi? Sonra kayyum neden atanıyor diyorlar. Onlar devletten aldıkları imkanları dağa gönderenlerdi. Onlar da o imkanlarla çukurlar kazdılar. Kayyumlar vasıtası ile biz de tepeden tırnağa elden geçirdik. Şimdi oralara gidenler tanıyamıyorlar. Bambaşka Diyarbakır, Hakkari, Şırnak var. Biz bu millete hizmet için varız.
Biz bu millete barış için geldik. Nerede terör nerede terörist varsa bunların başını ezmek için varız. Biz hiç kimseyi dışlamadık. Tam tersine terörden meşru siyasete geçmek için her yolu denedik. Akrep karakterli terör örgütünün bu fırsatı heba etmesine rağmen bölgedeki insanlarımız ile yepyeni bir dönemi başlattık. Darbelere meydan okurken de, terörle mücadele ederken de asla hukuk yolundan ayrılmadık. Birilerinin hal böyleyken Türkiye'yi bambaşka göstermesinin arkasında art niyet ararız.
Filancalar niye hapisteymiş, bunları ödüllendirecek halimiz yok. Bu kadar ölen, dağa kaçırılan yavruların anneleri, HDP binasının önünde artık yılları devirdik, yaz kış demeden oturan annelerin haklarını kim iade edecek? Onlara 'Bak senin hakkını aradık, şimdi de size iade ediyoruz' kim diyecek? Devlet niye var, biz niye varız. Biz bunu halledeceğiz. Bu teröristlerden birinin kitabını herkesin okumasının tavsiye edilmesi beni rencide etmiştir. Kitabını herkes okusun dediği kişi elinde binlerce kişinin kanı olan, bir terör örgütünün savunucusudur.
Anayasadan yasalara kadar köklü mevzuat değişiklikler yaptık. Vesayetle vuruşa vuruşa hakkaniyet çizgisine taşıdık. Türkiye'yi dışarıda yazılan senaryoların yörüngesinden çıkardık. Yılların ihmali olan geri kalmışlık zincirini de biz kırdık. Kürt kardeşlerimizin en büyük düşmanının siyasi ve silahlı temsilcileri ile görüşmelerine göz yumamayız. Evlatları göz göre göre dağa kaçırılan annelerin yüzlerine bakamayız. Terör örgütün baskısı ile evlerini geçindiremeyen babaların suratına bakamayız! Terör örgütü tarafından alçakça katledilen Aybüke öğretmenlerin, Necmettin öğretmenlerin, daha farklı binlerce kamu görevlilerinin annelerinin yüzlerine bakamayız! Yasin Börü'nün onun ruhaniyeti karşısında biz çok eziliriz. Onun ailesinin de yüzüne bakamayız.
Bunların doğrudan muhatabı yargıdır. Siyasetin konusu olmaktan çıkmıştır. Buradan yargıya sesleniyorum. Anayasanın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa, bu açıklamaları yapanları da muhatap alıyor. Neden gereğini yapmıyorsunuz? Size talimat verilemez. Bunu söylemek zorunda kaldım.
CHP'nin başındaki zat hala bu iktidarın peşinden giden öğretmen varsa ben ona öğretmen demem diyerek faşizm örneği sergilemiştir. Yahu haddini bil! Baş öğretmenin kurduğu partiyiz diyeceksin, kalkıp öğretmenlerimize saygısızlık yapacaksın. Sen hakaret etsen de öğretmenler bizim başımızın tacıdır.
Kendisine tabi olmayan herkese hakaret eden bu sefil siyaset ülke sorunu hale gelmiştir. Belediyelerindeki salgın haline gelen rüşvet olayları ile ilgili bir şeyler söylemedi. Aldıkları bir disiplin kararı dışında tık yok. Bu faşist zatın son hezeyanını öğretmenlerimize bırakıyoruz. Bizim için her öğretmen hangi partiye oy verirse versin şükrana layıktır"
Son Dakika › Politika › Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli korona aşısı için tarih verdi: Nisan ayında uygulama seviyesine getirmeyi planlıyoruz - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?