Urfa'da STK'lar Barış Çağrısı Yaptı - Son Dakika
Güncel

Urfa'da STK'lar Barış Çağrısı Yaptı

Urfa\'da STK\'lar Barış Çağrısı Yaptı

Urfa'da farklı siyasi görüşlere sahip sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek ortak bir bildiri yayımladı. Bildiride barış çağrısı yapıldı.

09.08.2015 14:57

'Barış Hemen Şimdi' sloganıyla bir araya gelen Urfa'daki sivil toplum kuruluşları ve odalar son günlerde Türkiye'nin birinci gündemi olan çatışma ortamının durmasını istedi.

Urfa Barış İnisiyatifi adına bir araya gelen Urfa'da bütün siyasi ve farklı fikirlere sahip sivil toplum kuruluşları Şair Nabi Kültür Merkezi'nde ortak bir barış bildirisi okudu ve ardından alacakları kararlarla ilgili yol haritasını belirlemek için çalıştay düzenledi.

Çalıştay öncesi açılış konuşmasını yapan Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem, yaşanan kaos ortamının bir an önce bitmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Gerem, "Gitmesi gereken vatan gemimizi hiç kimse kendi limanına çekmeye kalkışmasın diye bin seneden beri kardeşliği, huzuru, barışı yaşamak adına varırken birileri bu kardeşliğimizi kıskanmış olmalı ki, o arzu etmediğimiz günlere döndürme çabasındalar. İnşallah biz bu toplumun genç sivilleri, en aydınları ve en özgür düşünen bireyler topluluğu olarak toplumumuza yapılmak istenen bu oyunları hep birlikte can cana, baş başa, yürek yüreğe vermek suretiyle üstesinden geleceğimize inancımız var. Geç kalınmış belki ama nerden başlarsak kardır düşüncesiyle hem bir bildiriyle başlamış olacağız hem de bildiriden sonra yapacağımız çalışmaların yol haritasını hep beraber çalışıp bir karara bağlayacağız" dedi.

BİLDİRİ: SAVAŞ, YOKLUKTUR, YOKSULLUKTUR

Daha sonra Urfa Barış İnisiyatifi adına Kadri Konak bildiriyi okudu. Konak, Urfa'daki bütün sivil toplum kuruluşları ve odalarla yapılan toplantıdan sonra ortak bir bildirinin hazırlandığını söyledi. Bildiride şu ifadelere yer verildi: "Biz, Urfa'daki bütün STK'lar adına bu açıklamayı yapıyoruz. 2013 yılından beri devam eden çatışmasızlık süreci Suruç'taki 33 canımıza mal olan ve ardından da Ceylanpınar'da iki güvenlik personelimizin yaşamını yitirmesiyle başlayan çatışma süreci, biz, sivil toplum kuruluşları ve odalar olarak büyük bir kaygı ve endişe duymaktayız. Savaşlar yıkımdır, acıdır, annelerimizin gözyaşlarıdır. Savaş, yokluktur, yoksulluktur. Savaşların kazananı hiçbir zaman olmadı ve yoktur. 1990'lı yıllardaki ülkemizin çektiği ekonomik ve sosyal sıkıntıları göğüsleyen faili meçhul cinayetleri hep beraber acıyla yaşadık. Bu acıları yeniden yaşamak istemiyoruz. Bu çatışma sürecinin devam etmesi durumunda üzerinde yaşadığımız bu toprakların uzak ve yakın emperyalistler tarafından stratejik saha savaşları haline getirileceği endişesini taşıyoruz. Savaş baronları, küresel kapitalist güçler, çok ortaklı şirketler, kanımızın ve canımızın üzerinden nemalanacaklardır. Her ölen can yüreklerimize ateş düşürmektedir. Sokaklarımız, mahallelerimiz, köylerimiz yangın yerine dönüştürülmektedir. Savaş ortamlarında kimse güvende değildir. Biz, Urfa'daki sivil toplum kuruluşları savaş ortamlarının toplumda ayrışmayı, kin ve nefret tohumlarının yeşermesine sebep olduğunun bilincinde olarak bu ateşe bir kova su dökmek istiyoruz. Buradan tüm siyasilere seslenmek istiyoruz. Barış için oy kaygısı taşımadan elinizi, gönlünüzü taşın altına koyun. Ellerin tetikten çekilmesi için gayret gösterin. Unutmayın ki, barış için mücadele verenler toplumda hep saygıyla anılacaklardır. Onlar saygıyla anılacakları gibi, çatışmaya sebep olanlar da hep lanetleneceklerdir. Onun için diyoruz ki, savaşa hayır, barış hemen şimdi."

AKBAŞ: BU GİDİŞATA DUR DİYELİM

Daha sonra Şanlıurfa Sivil Toplum İzleme Platformu Başkanı Faruk Akbaş, İnsan Hakları ve Mazlumalar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Şanlıurfa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Kaplan ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Şanlıurfa Şubesi Yöneticisi Kadri Konak'ın konuşmacı olarak katıldığı çalıştay yapıldı. Çatıştayda ilk sözü alan ve konuşmasına bu tür bir birlikteliğin devamı dileğiyle başlayan Akbaş "Bu birçokların hayaliydi. Ziyaret ettiğimiz kurum başkanlarını burada görüyoruz. Hepsinin görüşü, 'bu yapmış olduğunuz çalışma bizim hayalimizdi.' Bize yıllarca sağ, sol, muhafazakâr şeklinde kutuplaştırıldık. Esasen bizler toplum için çalıştığımızı, topluma hizmet ettiğimiz söylüyorduk. Ama farklı mecralarda birbirimizin sesini işitmiyorduk. Bizim yaptığımız çalışmalar başka bir alana, başka bir gruba tesir etmiyordu. Suruç'taki o vahşet olaylarından ve Ceylanpınar'daki olaylardan sonra biz, arkadaşlarımızla bir araya gelerek 122 sivil toplum kuruluşu adına basın açıklamamızı yaptık. Çalıştaylarımızı yaptık. Çalıştaylarımızın basın bildirgelerini hazırladık. O gece bir televizyon programı vardı. Ben buradan adını zikredeceğim ve kendisine teşekkür edeceğim, Mustafa Arısüt kardeşim bana bir soru yöneltti. 'Başkan, muhafazakâr, sağ, sol STK'lar neden bir araya gelemiyorsunuz' dedi. Ben iki gün boyunca bunu düşündüm. 'Bu arkadaşımız doğru söylüyor' dedim. Osman başkanla istişare ettik ve 'neden ilk adımlarımızı atmayalım' dedik. Ve ziyaret etmeye başladık. Emin olun, çok güzel bir şekilde karşılandık. Onur duyduk. Çok güzel fikirler çıktı ortaya. Ve birlikte bir yol çalışması yapma kararı aldık. Hepimiz eğer dağda ve askerlerin ölümlerini istemiyorsak, gençlerimizin ölmesini istemiyorsak, paralarımızın bomba olarak dağlara dökülmesini istemiyorsak birlikte bu gidişata dur diyelim" diye konuştu. Konak ve Kaplan da çatışma ortamının bir an önce sona ermesi için herkese görev düştüğünü kaydetti.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Urfa'da STK'lar Barış Çağrısı Yaptı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement