Yüksekdağ: Geleceği Saray Değil, Barışı Yapanlar Belirler

Samsun'da konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bu memlekette saray yapanlar değil, barışı yapanlar geleceği belirler" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Samsun 1'nci Olağan İl Kongresi, Samsun'daki bir düğün salonunda yapıldı. Kürtçe müzik dinletisi ardından başlayan kongreye partililer ile HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'da katıldı. Kongrenin yapıldığı salona Türkçe ve Kürtçe pankartlar asıldı ve sloganlar atıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, konuşmasına "Bin kere kırılsa da dallarımız, her bahar yeniden filizleniriz. Bizler de Samsun'da bin kere dalımızı kırmaya çalışanlara inat yeni yaşamın ruhu ile direnci ile her gün yenileniyoruz" diyerek başladı. Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu halkın öfkesinden hesap sorma, hak arama mücadelesinden sıyrılmak için, Cumhurbaşkanlığı makamını kendisini koruma kalesi mevzisi olarak gördüğünü, gerçek bir cumhurbaşkanı gibi davranması gerektiğini söyledi. HDP Eş Genel Başkanı şöyle dedi:

"Tayyip Erdoğan'ın ilk yaptığı şey kendisine saray yaptırmak oldu. Kendisini koruyacak her türlü tedbiri almak her türlü siyasi tavrı ortaya koymak konusunda en ufak bir tereddüt göstermedi. Hala oluşturdukları siyasi egemenliği pekiştirme ihtiyacı istiyorlar. Hala çatlayan, dökülen, yırtılan noktalarını yamama derdine düşmüşler. Hala yarınlarından emin olamıyorlar. Bu memlekette saray yapanlar değil, barışı yapanlar geleceği belirler. Bugünün saray yapanları yarının halkları ve kuşakları onları barış yaptıkları için hatırlamayacak. Saray yaptıkları, uçak aldıklarıyla hatırlayacaklar. Ama bu ülkede barışı yapacak olan inşa edecek olan demokrasiyi kuracak olan tek bir siyasi güç vardır; HDP. Bu gerçeği en az bizim kadar bildikleri için partimize dönük sayısız saldırılarla kirli savaş hileleri ile yaklaşım sergilediler. 6-8 Ekim'deki demokratik direniş Kobani'deki özgür yaşamı savunduğu gibi Türkiye'deki özgür ve halklarımızın birlikte yaşamını da savunma gücü ve enerjisi açığa çıkarmıştır. Pişman değiliz. Yanlış yaptığımızı düşünmüyoruz. Biz bir demokrasi merkezi iddiası ile yola çıkmış bir parti olarak yapmamız gerekeni yaptık. Halkımızı yaşam için bir canilik saldırganlığına karşı direnmeye çağırmak haktır ve meşrudur. Bugün yaşanan bütün kayıplarımıza rağmen Kobani'den İstanbul'a, Samsun'a kadar bütün bölge halklarının yeni yaşam duruşunda birleştiğini gördük. Aynı insani dava için yola çıkmak bizi birleştirir. Bu süreç içerisinde hükümetin ve faşizan anlayışın iddiasının tam tersine Türkiye halklarını ayrıştıran değil birleştiren bir rol oynadık. Kimse bu halkları parçalamaya kalkmasın. Siyasi iktidar bu halkların karşısındaki en büyük beladır. Halkalarımızın birarada yaşama umudu karşısındaki en büyük tehlikedir."

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, geliştirdikleri barış politikası, barış ve çözüm ısrarının tahrip edilmeye çalışıldığını öne sürerken Kürt sorununda 'Çözüm süreci'nin, çözümsüzlük noktasında gerildiğini öne sürdü. Yüksekdağ, şöyle devam etti:

"Hükümetin agrasif yaklaşımları, tehditkar yaklaşımları Türkiye'deki çözüm ve barış umudu çok büyük bir tehlike koridorun içerisine sokuluyor. Bu süreç içerisinde 2 yıllık çatışmasızlık süreci içerisinde oluşan barış ikliminin halklar arasında yeni bir barışçıl ilişki kurma fırsatının ekmeğini yiyor siyasi iktidar. Devlet çözüm için 'Cumhuriyet tarihinde bir ben geliştirdim. Kürt sorununu da ben çözeceğim' diyor. Bunu siyasi iktidar ve ikbalinin bir kredisine dönüştürmeye çalışıyor. Ama diğer tarafta gerçek anlamda barışçıl inşayı gerçekleştirmeye çalışan partimize dönük her türlü saldırı politikalarını geliştirmekte hiçbir sakınca görmüyor. Bu tutarsızlığı, ikiyüzlülüğü her gün onların yüzüne vurmaya devam edeceğiz." - Samsun