Babadan kalan neyzenlik geleneği ile meraklılarını mest ediyor - Son Dakika
Kültür Sanat

Babadan kalan neyzenlik geleneği ile meraklılarını mest ediyor

Babadan kalan neyzenlik geleneği ile meraklılarını mest ediyor Ney için öncelikle kamışın iyi tanınması gerekiyor Neyzen Yavuz Kenardağ: "Marifet açılan delikten doğru sesi çıkarabilmektir" "Ülkemizde ciddi olarak 8-10 tane ney yapım atölyesi var" Eskişehirli neyzen Yavuz Kenardağ ney...

13.10.2022 10:50  Güncelleme: 11:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Babadan kalan neyzenlik geleneği ile meraklılarını mest ediyor

Ney için öncelikle kamışın iyi tanınması gerekiyor

Neyzen Yavuz Kenardağ:

"Marifet açılan delikten doğru sesi çıkarabilmektir"

"Ülkemizde ciddi olarak 8-10 tane ney yapım atölyesi var"

ESKİŞEHİR - Eskişehirli neyzen Yavuz Kenardağ ney kültüründen ve yapımından bahsederek, "Ney sanatı yok oluyormuş gibi gözükse de her zaman talep var ve ney ustası olmak için de öncelikle iyi bir neyzen niteliğine sahip olunmalıdır" dedi.

Eskişehirli neyzen Yavuz Kenardağ, babasından devraldığı ney ustalığı ile kentte Mevlevi kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Ney yapım sürecinin teknik detaylarını anlatan usta Kenardağ, aynı zamanda ney üfleme konusunda da öğrencilerine bilgilerini aktarıyor. Ney ustalığının çok meşakkatli bir iş olduğunu ileten Kenardağ, öncelikle neye uygun bir kamış bulunması gerektiğine dikkat çekti. Yaklaşık 13 yıldır her Ocak ayında Hatay'ın Samandağ bölgesine gidip kamış topladığını söyleyen Kenardağ, "Ney ustasının aynı zamanda neyzen olması gerekiyor ki hem doğru sesi bulabilsin hem de akordu denk getirebilsin" şeklinde konuştu.

"Ülkemizde ney yapımı ile ilgili ciddi olarak 8-10 tane atölye mevcut"

Hatay'dan kesip getirdiği kamışların ney haline gelmesi için 3 yıl kurumasını beklediğini ileten Kenardağ, "Kamışlar kuruduktan sonra hangi ölçüde ve karar sesinde yapılacağına karar veriyorum. Yaprak ve budaklarını temizleyerek içerisine törpüler açıyorum. Perdelerin yani deliklerin yeri hesaplandıktan sonra da akort kontrollerini yapıyorum. Buradaki en önemli konu ney ustasının neyzen olmasıdır. Çünkü neyi yapıyorken doğru sesleri ve akordu denk getirebilsin. Ülkemizde şu an ney yapımı ile ilgili ciddi olarak 8-10 tane atölye mevcut. Bunlar da genellikle ya konservatuvar eğitimi alanlar ya da benim gibi babadan veya ustasından icazet alanlardır. Bizim yolumuz gelmiş geçmiş en büyük ney ustası olarak kabul edilen Kutbi Nayi Niyazi'nin izidir. Onun talebesiyiz ve onu takip etmeye çalışıyoruz" dedi.

"İslamiyet bilinmiyorken de ney vardı"

Neyzen ya da ney denildiğinde akıllara Hz. Mevlana'nın geldiğini aktaran usta Kenardağ, konu ile alakalı olarak sözlerine şu şekilde devam etti:

"Mesnevinin başlangıcında da ney kelimesini görüyoruz fakat Mevlana'dan da önce de neyin İslamiyet ile buluştuğu bir nokta vardır. O da bir sırdan dolayı Hz. Peygamber Efendimiz ile Hz. Ali Efendimiz'in bir hikayesinin olduğunu biliyoruz. Yani İslamiyet bilinmiyorken de ney vardı. O zamanlar insanlar inanmış oldukları din veya inanç ile alakalı olarak yaptıkları zikir ve ayinlerde sazı ve neyi öne çıkarmışlar. Bunun da sebebi yine ney ile vermiş olduğumuz nefeste Allah'ın 'Hu' sıfatının zikredilmesidir."

"Önce kamışı tanımak gerekiyor"

"Ney sanatı ve kültürü yok oluyormuş gibi gözükse de aslında her zaman talep ediliyor" diyen neyzen Kenardağ, "Ney yapım ustasının çok fazla olmamasının sebebi ise ilk başta kişinin neyzenlik niteliğine sahip olması gerekliliğindedir. İyi derecede ney üfledikten sonra atölyeye girilmelidir çünkü yapılan el işinde marifet gerektiren pek bir iş yok. Marifet, açılan delikten doğru sesi çıkartabilmektir. Deliğin nereye açılması gereken yer ise belli değil. Bunu da belirleyebilmek için önce kamışı tanımak gerekiyor. Çünkü her kamışın çapı, cidarı ve yöresi farklıdır" diyerek sözlerini tamamladı.

Babadan kalan neyzenlik geleneği ile meraklılarını mest ediyor
Kaynak: İHA

Son Dakika Kültür Sanat Babadan kalan neyzenlik geleneği ile meraklılarını mest ediyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement