DHA İSTANBUL BÜLTENİ-2
1-ÇATALCA DURUSU GÖLÜ'NDE KAYIP İKİ KİŞİNİN CANSIZ BEDENLERİ BULUNDU (1)Serdal ALTINTEPE/ Çatalca Durusu Gölü'nde (Terkos) teknenin alabora olmasıyla kaybolan iki kişinin cansız bedenleri bulundu.
1-ÇATALCA DURUSU GÖLÜ'NDE KAYIP İKİ KİŞİNİN CANSIZ BEDENLERİ BULUNDU (1)
Serdal ALTINTEPE/ Çatalca Durusu Gölü'nde (Terkos) teknenin alabora olmasıyla kaybolan iki kişinin cansız bedenleri bulundu.
Çatalca'da Durusu Gölü'ne (Terkos) dün gece balık tutmak için açılan tekne alabora olmuş, teknedeki 1 kişi balıkçılar tarafından kurtarılırken, 2 kişiye ise ulaşılamamıştı. Karanlık ve sis nedeniyle ara verilen arama çalışmalarına bu sabah tekrar başlandı. Jandarma Sualtı Arama Kurtarma ekipleri ile İstanbul İtfaiyesi Sualtı Arama Kurtarma ekipleri arama çalışmalarına sabah saat 08.00'de tekrar başladı. Ekipler saat 10.20 sıralarında kayıp 2 kişinin cansız bedenine ulaştı. 2 kişinin cenazesi ekipler tarafından botla kıyıya çıkarıldı.
Görüntü Dökümü
-Arama çalışmaları-Cesetlerin bulunması-Detaylar20.12.2019 - 11.28 Haber Kodu : 191220068
=========================
2- İBB ÖNÜNDE FAYTON PROTESTOSU; ÇADIRLARDA SABAHLADILAR
Haber-Kamera: Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK/
Büyükada'da bulunan, Ruamlı 81 atın itlaf edilmesinin ardından çeşitli STK üyelerinin bulunduğu grubun Saraçhane'de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) önünde çadırlı protestosu sürüyor. Grup üyeleri belediye binasının karşısındaki parkta çadırlarda sabahladı."BURADA KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Gruptakilerden Arzu Sertaç, "Türkiye toplumunun şu soruyu kendisine sormasını istiyorum. Bu insanlar neden burada çadırları kurup sabahladı? İşi gücü sorumlulukları olan insanlarız. Ancak artık insan türü bütün canlıların da bir birey olduğuna hissedebilir olduğunu, onların da duyguları olduğunu yaşam hakları olduğunu göstermek ve bunun farkındalığı toplum üzerinde kılmak istiyoruz. Burada kalmaya devam edeceğiz. Ciddi bir eylem, tabiki sürdürülebilirliğini sağlamak için emek sarf edeceğiz. Devamlılığını sağlayacağız. İnsan kaynaklı bir nedenle bu atlar hastalandı ve yayıldı. Çözüm olarak kolay çözümü yakaladılar. Öldürmek bu kadar kolay değil." dedi."GÜNLERCE GECELERCE KALMAYA KARARLIYIZ"
Özgür Ürgan ise, "Bu eylemi gerçekleştirmemiz çok değerliydi. Adalarda belirli yerlerde toplanıp sesimi duyurmaya çalıştık. Bu hastalık bizim için sürpriz değil. Kimse için sürpriz olmamalı. Zaten yıllar önce bu hastalık ortaya çıkmış dışarıdan adalara at getirilmesi yasaklanmıştı. Fayton mafyası diye tabir ettiğimiz kişiler tarafından bu atlar kaçak yollarla getirildi. Bunun gibi birçok olaya göz yumuldu. At katliamına bugüne kadar göz yumuldu. Bu olay artık adalı halkın canını bile tehlike altına alacak bir duruma geldi. Biz çok kararlıyız. Buradan kesin bir sonuç alınmadan günlerce gecelerce kalmaya kararlıyız. Biz daha çağrımızı yapmadan onlarca hayvan sever dünden beri burada. Çadırlar kuruldu, bu çadırlara daha eklenecektir. 19.30'da Ekrem İmamoğlu ile görüşmemizden sonra çıkan sonucun bizi tatmin etmesi ihtimali çok düşük bizim için, umutlu değiliz. Katılım artmaya devam edecektir." diye konuştu.Görüntü Dökümü
-Çadırlardan görüntü-Çadırların önünde duranlar görüntü-Sandalyede uyuyan protestocu-Genel ve Detaylar20.12.2019 - 10.35 Haber Kodu : 191220038
=======================
3- SAHTE BELGELERLE FRANSA'YA GİTMEK İSTEYEN 34 YOLCU YAKALANDI
Haber-Kamera: Enver ALAS/İSTANBUL SAHTE belgelerle İstanbul'dan Fransa'ya gitmek isteyen 32'si Türk, 2'si yabancı uyruklu 34 yolcunun hayali İstanbul Havalimanı'nda son buldu. Polis, durumlarından şüphelendiği 34 yolcunun evraklarında yaptığı incelemede, 23 adet sahte oturum belgesi, 10 adet sahte Schengen vizesi ve bir adet sahte pasaport yakaladı.
İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü ekipleri, dün Transavia Havayolları'nın İstanbul - Nantes uçuşu öncesi, bilet ve bagaj işlemlerini yaptıran yolcularına yönelik 'profil uygulaması' gerçekleştirdi. Uygulamada durumlarından şüphelenilen 32'si Türk vatandaşı, 1'i Irak ve 1'i İran olmak üzere toplam 34 kişi incelemeye alındı.SAHTE OTURUM BELGESİ... SAHTE SCHENGEN... SAHTE PASAPORT
Yolcuların evraklarında yapılan incelemede, 23 sahte oturum belgesi, 10 sahte Schengen vizesi, 1 sahte pasaport tespit edildi. Amirlikte yapılan işlemlerin ardından 34 şüpheli, İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Burada ifadeleri alınan 32 Türk vatandaşı serbest bırakılırken, Irak ve İran uyruklu yolcular ise İstanbul İl Göç İdaresi'ne teslim edildi. Söz konusu kişilerin, sahte evrakla yurt dışına çıkarılmasını organize eden kişileri tespit etmek için soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.Görüntü Dökümü
--------------------------Polislerin pasaportları incelemesi-Sahte vizeli pasaportların tespiti çalışması-Çok sayıda pasaport-Kimlikler-Polislerin pasaportları tasnifi-Genel ve detaylar20.12.2019 - 10.33 Haber Kodu : 191220037
========================
4- TERÖR ÖRGÜTLERİ OPERASYONUNDA GÖZALTINA ALINAN 25 ŞÜPHELİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Ali ABLAY/İSTANBUL, TERÖRLE Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren terör örgütleriyle bağlantısı olan Türk vatandaşı şüphelilere yönelik 17 Aralık günü İstanbul ve 6 ilde operasyon düzenlemişti. Operasyonlarda 27 şüpheli yakalanmıştı. El Kaide terör örgütü üyesi 25 şüpheli bugün adliyeye sevk edildi.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, Fetih El Şam Cephesi, El Nusra Cephesi, Heyet-i Tahrir Şam Cephesi, El Kaide, Huraseddin Tugayları (Had Grubu), terör örgütüne yönelik operasyon düzenledi. El Kaide terör örgütünün merkez yönetimine bağlı olarak Suriye'de faaliyet gösteren Huraseddin Tugayları (Had Grubu) yanlısı grup içerisinde birçok şüphelinin çatışma bölgesinde bulunduğu ve birçok terör örgütü bağlantısı olan kişinin de İstanbul da faaliyet gösterdiği belirlendi.Teknik ve fiziki takibini tamamlayan ekipler gece 01.00 sıralarında Bağcılar, Bahçelievler, Esenyurt, Gaziosmanpaşa, Güngören, Sultanbeyli, Pendik, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar ilçelerindeki toplam 37 şüpheli adrese operasyon düzenledi. Konya'nın Selçuklu ilçesinde, Adana'nın Yüreğir ilçesinde, Ankara'nın Mamak ilçesinde, Kocaeli'nin Derince ilçesinde, Trabzon'un Sürmene ilçesinde ve Adıyaman'ın merkezinde İstanbul ile eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda 27 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonların gerçekleştirildiği adreslerde arama yapan ekipler çok sayıda örgütsel doküman, ruhsatsız tüfekler, örgütsel yardım adına kullanıldığı düşünülen yüklü miktarda nakit para, çatışma bölgelerinde dini istismar eden terör örgütlerinin sözde bayrak olarak kullandığı bez parçaları ele geçirildi. Gözaltına alınan şüphelilerin tamamının Türk vatandaşı olduğu öğrenildi.Gözaltına alınan 27 şüpheliden 25'i Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından bugün adliyeye sevk edildi.Görüntü Dökümü
---------------Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi20.12.2019 - 12.02 Haber Kodu : 191220094
===============================
5- JANDARMADAN HIRSIZLIKLARA GECE YARISI BASKINI
İstanbul DHA - İSTANBUL İl Jandarma Komutanlığı'nca, İstanbul ve Tekirdağ'da çok sayıda hırsızlık yaptığı belirlenen şüphelilere gece yarısı baskın yapıldı. Baskında, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Esenyurt, Silivri ve Tekirdağ'da toplam 27 hırsızlık yaptığı belirlenen şüpheliler yakalandı.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri Beylikdüzü, Büyükçekmece, Esenyurt, Silivri ve Tekirdağ'da meydana gelen hırsızlıklarla ilgili inceleme başlattı. Güvenlik kamerası ve plaka takip sistemi kayıtlarını tek tek inceleyen jandarma ekipleri şüpheli bir aracın hırsızlık yapılan bölgelerde birçok kez görüldüğünü tespit etti. Şüpheli aracı teknik ve fiziki olarak takibe alan ekipler, şüphelilerin adreslerini belirledi.GECE YARISI OPERASYONU
Operasyon için düğmeye basan jandarma ekipleri, Avcılar ve Esenyurt'taki 7 ayrı adrese gece yarısı eş zamanlı baskın düzenledi. Operasyona jandarma komando timleri de destek verdi. Baskında 4 kişi yakalandı.SUÇ DOSYALARI KABARIK ÇIKTI
Özellikle tekstil ve baskı firmalarını hedef alarak tonlarca kumaş ve giyim malzemesi çalıp piyasada satan şüphelilerin, Tekirdağ'da 11, Beylikdüzü'nde 3, Esenyurt 'ta 8, Büyükçekmece'de 2 ve Silivri'de 3 olmak üzere toplam 27 hırsızlık yaptığı tespit edildi. Jandarmada sorgusu tamamlanan 4 şüpheli, sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.Görüntü Dökümü:
----------Jandarmanın operasyonu20.12.2019 - 10.05 Haber Kodu : 191220029
======================
6- UÇAKTA OLAY ÇIKARAN KADININ AVUKATI: CEZAEVİNDEN HASTANEYE SEVKEDİLDİ
Anıl UÇAN- Elif YAVUZ-Buğra BENLİOĞLU/İSTANBUL, İSTANBUL'dan Kıbrıs'a gitmek için bindiği özel bir havayolu şirketine ait yolcu uçağında olay çıkaran Nikar D.'nin avukatı Furkan Lokman, "Tutuklandıktan sonra Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevine götürüldü. Öğrendiğimiz kadarıyla gece 11-12 gibi oradaki mahkumların ve gardiyanların önerisiyle tekrar hastaneye sevki yapılmış. Şu anda hastanede gözetim altında" dedi. Avukat Tuğba İncel ise, Nigar D'nin ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulmasına ait Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinin üçüncü fıkrasına göre yargılanabileceğini ve 5 ile 10 yıl arasında ceza alabileceğini söyledi.
UÇAKTA OLAY ÇIKARINCA TUTUKLANDI
Geçtiğimiz Salı günü İstanbul'dan Kıbrıs Ercan Havalimanı'na gitmek için bindiği özel bir havayolu şirketine ait yolcu uçağında önce çakmak ile uçağı yakmak isteyen daha sonra FETÖ'cü olduğunu söyleyerek patlatacağını belirten Nikar D. adlı yolcu gözaltına alındıktan sonra 'Hava ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma' suçundan tutuklandı. Tutuklanan Nikar D. adlı yolcunun ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulmasına ait Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinin üçüncü fıkrasına göre yargılanabileceğini ve 5 ile 10 yıl arasında ceza alabileceğini belirten Avukat Tuğba İncel, şunları söyledi: "Ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulmasına ait Türk Ceza Kanunu'ndaki maddesine baktığımız zaman farklı cezalar var. Alt ve üst sınırı olan cezalar var. Mesela ilk fıkraya göre 1 yıldan 3 yıla kadar, ikinci fıkrada 2 yıldan 5 yıla kadar, üçüncüsünde 5 yıldan 10 yıla kadar cezalar var. 'Üçüncüsünden yargılanılabilir' diye düşünüyorum. 'Cebir ve tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı şekilde hava ulaşımının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka bir yere götüren kişi 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile yargılanabilir' diyor. Beyanlarıyla, uçakta bomba olduğunu belirtmesi gibi söylemleriyle uçağı kaçırmadı ama uçağın hareket etmesini engelledi ve oradaki birçok kişiyi hürriyetinden mahrum etmiş oldu. Kaptan pilot Tokyo Konvansiyonu'ndan sonra Sivil Havacılık Kanunu'nun 102'inci maddesine göre uçağın güvenliğini sağlamakla görevli olduğu için uçuşu iptal etti""İDARİ PARA CEZASINA DA ÇARPTIRILACAKTIR"
Tutuklanan kadın yolcunun ayrıca idari para cezasına da çarptırılacağını belirten Tuğba İncel, şöyle devam etti: "Ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulmasıö maddesine göre yargılamasının yapılması mümkün. Buna benzer başkaca durumlarda, asılsız olan bomba ihbarlarında da 271'inci madde 'Suç uydurma' ve 267 madde 'İftira suçu' unsurlarının olup olmadığı her somut olaya göre değerlendirilmelidir. Eğer uçağa bir zarar verme söz konusu olursa da Türk Ceza Kanunu'nun 151'inci maddesi ve devamı maddelerine bakılabilir. Tahminen elinde bir çakmak vardı. Uçağı yakmakla tehdit etti ama yakmadı, diye düşünüyorum. Öyle gördük. Eğer yakmış olsaydı 151'inci madde olan 'Mala zarar verme' maddesine göre de cezalandırılacaktı. İdari para cezasına da çarptırılacak. Bununla ilgili bir yönetmelik var. O yönetmelikte Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından verilecek para cezaları yönetmeliğinin 5'inci maddesine göre idari para cezasına da çarptırılacaktır. Bunların hepsi fiil ehliyeti temyiz kudretinin olup olmamasına göre değişecektir. Onu da yargılama makamları kararını verecektir: ""UÇAĞIN İÇERİSİNDE YAŞANAN SORUNLARDAN KAPTAN PİLOT SORUMLUDUR"
Uçağın içerisinde yaşanacak herhangi bir olaydan kaptan pilotun sorumlu olduğunu belirten Avukat Tuğba İncel, "Bu tarz olaylarda kaptan pilot Sivil Havacılık Kanunu'nun 102'inci maddesine göre görevleri var. Uçağın içerisinde yaşanan olaylardan kendisi sorumludur. Bomba ihbarının olduğu böyle bir olayda uçuşu iptal etmekle de yetkilidir. Kaptan pilot bu olayda da önemlerini almak zorundadır. Mesela kadın eğer güvenliği tehdit edecek şekilde fiillerde bulunuyorsa onun zarar veremeyecek hale getirilmesinde, ellerini kollarını bağlanmasına yetki verebilir. Bu durumlar uluslararası sözleşmeler ile kabin görevlilerine verilmiştir. Bu yetkilere sahipler. Türkiye Tokyo Konvansiyonu'na üyedir. Bu konvansiyona göre kaptan pilot böyle yetkileri vardır. ""ŞU ANDA HASTANEDE GÖZETİM ALTINDA"
Gözaltına alınmasından sonra Anadolu Adalet Sarayı'nda çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevine götürülen Nikar D.'nin avukatı Furkan Lokman da, olayı sosyal medyadan öğrendiğini belirterek, "Sonra sabah oğlu beni aradı. Durumu paylaştı. Annesinin akli dengesinin yerinde olmadığını söyledi. Türk Ceza Kanunu'nun 32'nci maddesi akıl sağlığı yerinde olmayan kişiler için cezasızlık durumunu öngörmekte. Süreç hala devam etmekte. Akıl sağlığı konusu henüz netleşmiş durumda değil. Dün yapılan soruşturmada savcılık kendisini tutuklamaya sevk etti. Mahkemede ve sorgu aşamasında Ceza Muhakemeleri Kanunu 74'ncü maddeye göre kendisine gözetim kararı verilmesini istedik. Ancak hakimlik elimizde bir rapor olmadığı için tutuklanmasına karar verdi" dedi.Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevine götürüldükten sonra gardiyanların ve mahkumların talebiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildiğini aktaran Lokman, "Müvekkilim üç defa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi görmüş. Son tedavisi yaklaşık 1 yıl önce olmuş. 21 gün gözetim altında kalmış. Ancak tam olarak teşhis konulmadan ilaçlarla bırakılmış. Dün de tutuklandıktan sonra Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevine götürüldü. Öğrendiğimiz kadarıyla gece 11-12 gibi oradaki mahkumların ve gardiyanların önerisiyle tekrar hastaneye sevki yapılmış. Şu anda hastanede gözetim altında" diye konuştu.Lokman sözlerini şöyle sürdürdü: "Tam olarak ne olduğu belli değil. Biz de hastaneden gelecek raporu bekliyoruz. Bugün Sulh Ceza Hakimliğine kararla ilgili itirazımızı sunacağız. Biz de olayın netliğe kavuşmasını istiyoruz ancak soruşturma aşamasında akıl sağlının yerinde olup olmadığına karar verilmesi gerekiyor. Soruşturma hava ulaşım araçlarını kaçırma ya da alıkoyma suçu yönünde devam ediyor. FETÖ iddiaları sebebiyle de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı'ndan da ayrıca bir dava açıldı. Ancak onunla ilgili bir denetim ve tedbir kararı yok" Kıyafetleri ve gösterdiği fotoğraflar sebebiyle önceden hazırlık yapılıp yapılamadığı sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Hazırlanılmış gibi gözüküyor. Dikkat çekici bir kıyafet var üzerinde. Kendisi çok sağlıklı bir şekilde anlatamıyor ama havaalanına girdikten sonra mescide gidiyor. Hayal ürünü ya da gerçek bilemiyoruz ama anlattığına göre mescitte kadınların kendisini yönlendirdiğini, çarşafları ona doladıklarını, ona yiyecek ikramında bulunduklarını ne olduysa ondan sonra olduğunu söylüyor. Çantasının değiştirildiğini kendisine başka bir çanta verildiğini ve Kur'an-ı Kerim'in de o çanta içerisinde olduğunu iddia ediyor. Videolara yansıyan fotoğrafların da Kur'an-ı Kerim'in içerisinden çıktığını söylüyor"Görüntü Dökümü:
------Görüntü Dökümü
-Uçaktan arşiv görüntüler-Adliyeye götürülmesi -Avukatı Furkan Lokman röp-Avukat Tuğba İncel'in açıklamaları=======================================7- GENÇ KIZA DEHŞETİ YAŞATAN SANIK OLAYDAN 1 AY ÖNCE "ONU KİMSEYE YAR ETMEM, ÖLDÜRÜRÜM" DEMİŞ
Halil YILMAZ/ İSTANBUL, AVCILAR'da 9 ay önce kendisinden ayrılmak isteyen kız arkadaşı Rabia Kaçmaz'ın (25) boğazını falçatayla keserek, tecavüz etmeye çalışan, ardından öldüğünü düşünerek göl kenarına bırakan ve üzerinden arabayla geçen Emre Çiçek'in (25) yargılandığı davada tanık dinlendi. Tanık Sadık Güneş, sanığın yakın arkadaşı olduğunu belirterek "Olaydan bir ay önce kendisi Rabia için 'Onu kimseye yar etmem, öldürürüm' tarzında konuşuyordu." dedi.
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya tutuklu Emre Çiçek getirilirken, tutuksuz sanık Yunus Kıldır ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada sanık Emre Çiçek'in arkadaşı Sadık Güneş tanık olarak dinlendi.ONU KİMSEYE YAR ETMEM ÖLDÜRÜRÜM
Sanık Çiçek'in mahalleden yakın arkadaşı olduğunu belirten Sadık Güneş, şunları söyledi: "Rabia benim arkadaşımın kız kardeşidir. Olaydan bir ay önce mahallede sanık ile sohbet ederken kendisi Rabia için 'Onu kimseye yar etmem öldürürüm' tarzında beyanlarda bulunuyordu. Sonra Rabia'nın kardeşi Ömer'in, kendi arkadaşı olduğunu söyleyerek 'Böyle bir şey yapamam' demeye başladı. Biraz konuştuk ve sakin olmasını söyledim. Bu sohbetten birkaç gün sonra Ömer ile görüştük. Olayın içeriğini tam söylemedim ancak kız kardeşi ile Emre'nin görüşmemesini uyarı olarak söyledim. Sebebini sorduğunda bir olay yaşanmasın diye ona da anlatmadım. Daha sonra Ömer, Emre'yi evden kovduğunu belirtmişti. Emre'nin ailesine de gidip gelirdim. Bir olay nedeniyle konuşmuyordum. Sonra bir gün annesi beni aradı ve evlerine gelen misafirlerden birisinin, 'telefonunu Emre'nin çaldığını' belirterek onu satmadan Emre'yi bulmam gerektiğini söyledi. Önce Rabia'nın evine gittim, orada Emre'yi bulamadım. Bir arka sokakta alkol aldığını gördüm. Telefonu nereye sattığını sordum. Bundan sonra kendisiyle zaten görüşmemiştim." diye konuştu.TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Rabia Kaçmaz'ın avukatı söz alarak "Tanık beyanlarına katılıyoruz. Sanık Emre'nin bu suçu planlayarak canavarca işlediğini göstermektedir. Tutukluluğunun devamını talep ediyoruz.ö dedi. Sanığın avukatı ise tanığın aleyhine olan beyanları kabul etmediğini ifade ederek, sanığın en ağır adli kontrol hükümleriyle tahliye edilmesini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, Emre Çiçek'in tutukluluk halinin devamına karar vererek eksik dosyaların giderilmesi için duruşmayı erteledi.İDDİANAME
İddianamede Avcılar'da 5 Şubat 2019 tarihinde meydana geldiği belirtiliyor. Adli Tıp Kurumu hazırladığı raporunda, Rabia Kaçmaz'ın hayati tehlike geçirdiğinin saptandığını, vücudunun birçok bölge ve noktasında çok sayıda kesici alet yarası olduğunu belirtiliyor. İddianamede Emre Çiçek'in "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs" ve "Nitelikli cinsel saldırı" suçlarından 23 yıldan 30 yıla, Yunus Kıldır'ın ise "Suçu bildirmeme" suçundan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.Görüntü Dökümü:
ARŞİV20.12.2019 - 11.37 Haber Kodu : 191220073
================================
8- FİDYE İÇİN KAÇIRILIP İŞKENCE YAPILAN GENCİ POLİS KURTARDI
Ali AKSOYER/İSTANBUL, İSTANBUL'da kaçırdıkları arkadaşlarının ellerini ve ayaklarını bağlayıp elektrikle işkence yaparken görüntülerini çekip, annesinden 2 bin dolar fidye isteyen 2 şüpheli gözaltına alındı. Perişan bir halde kurtarılan Afgan uyruklu Mustafa Samimi'nin ülkesine gönderileceği belirtildi. Afganistan uyruklu şüpheliler ise adliyeye sevk edildi.
ELEKTRİK VERİP İŞKENCE YAPARKEN GÖRÜNTÜLERİNİ ÇEKİP FİDYE İSTEMİŞLER
Gümüşhane'de polise başvuran Afganistan uyruklu S.F.K. İstanbul'da yaşayan 21 yaşındaki Mustafa Samimi'nin kaçırıldığını ve zorla tutulduğu söyleyerek yardım istedi. Kaçırılan kişinin annesinin kendisini aradığını söyleyen S.F.K. "Annesine elleri ve ayakları bağlanmış elektrik verilerek işkence yapılmış görüntülerini atıp 2 bin dolar fidye istemişler. Annesi beni arayarak yardım istedi." dedi.POLİS HAREKETE GEÇTİ
Olayın duyulmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler harekete geçti. Gasp Büro Amirliğine bağlı dedektifler yaptıkları çalışmada kaçırılan Mustafa Samimi'nin son olarak arkadaşı Ziyaubdin A. ile Kartal bölgesinde buluştuğunu ardından ikilinin Beykoz bölgesine geçtiklerini belirledi. Yapılan çalışmalar sonucu Mustafa Samimi'nin Ziyaubdin A.'nin evinde zorla tutulduğu tespit edildi.EVE BASKIN YAPILDI KAÇIRILAN AFGANLI GENÇ KURTARILDI
Polis önceki Beykoz, Yenimahalle, İlhan Çıkmazı sokakta bulunan bir eve yaptığı baskında elleri ve ayakları bağlı bir şekilde evde tutulan Mustafa Samimi'yi kurtardı. Afgan genci kaçıran Ziyaubdin A. ile Rustani E. ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.KENDİSİNİ KAÇIRAN ARKADAŞLARINDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
Kurtarıldıktan sonra hastanede tedavi ettirilen Mustafa Samimi, kendisini kaçırıp işkence yapan arkadaşlarından şikayetçi oldu. Mustafa Samimi ifadesinde "Arkadaşım beni arayarak iş bulduğunu mutlaka görüşmemiz gerektiğini söyledi. Kartal'da onunla buluştuktan sonra konuştuk. Bana bir yerden haber beklediğini gelene kadar birlikte eve gitmemizi söyledi. Ona inanıp evine gittim. Ancak içeri girince benim ellerimi ve ayaklarımı bağlayıp ayaklarıma elektrik vererek işkence yaptıklar. Bu sırada cep telefonuyla görüntülerimi çektiler. Beni öldürecekler, diye çok korktum. Sonra polisler gelip beni kurtardı." dedi.Gasp Büro Amirliğinde sorgulanan Afganistan uyruklu şüpheliler Ziyaubdin A. ile Rustani E. suçlarını itiraf ederlerken adliyeye sevk edildiler. Öte yandan Türkiye'de kaçak olarak bulunduğu öğrenilen mağdur Mustafa Samimi'nin de sınır dışı edilmesi için işlemlerin başladığı öğrenildi.Görüntü dökümü
-------------------Şüphelilerin sorgu sonrası çıkışı20.12.2019 -11.10 Haber Kodu : 191220058
=================================
9- AVCILAR KAYMAKAMI İNAN: ÇÖP KUTULARI ALBENİLİ, IŞIKLI OLMALI
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - AVCILAR'da düzenlenen 'Huzur Toplantısı'nda çevre sorunları ön plana çıkarken, Avcılar Kaymakamı Kemal İnan, yayaların kavşaklarda kendilerine tanınan geçiş üstünlüğünü kullanabileceklerini ancak, her yerde yola atlamalarının yanlış olduğunu söyledi. Kaymakam İnan, belediyeden görünür yerlere albenili, canlı renkli çöp kutuları yerleştirmesini istedi.
Barış Manço Kültür Merkezi'nde polis halk işbirliğini güçlendirmek amacıyla Emniyet Müdürü Bülent Yeşilyurt tarafından 'Huzur Toplantısı' düzenledi. Emniyet Müdürü Yeşilyurt, değişen ve gelişen teknolojiyle şehirlere göçün artmasıyla birlikte suçun tanımı ve suçlu profilinin değişiklikler gösterdiğini, karşılaşılan tüm olumsuzlukların zaman kaybetmeden 155 Polis İmdat Hattı'na bildirilmesini istedi. Yeşilyurt 16 okulun önlerinde polis memurlarının görevlendirildiğini, olaylara müdahale etme süresinin 9 dakika 30 saniyeden 5 dakika 17 saniyeye düştüğünü, 33 noktada 132 kamerayla kent güvenlik yönetim sistemi faaliyetlerini sürdürdüklerini Avcılar'ın suçların aydınlatılması ve çözümü konusunda Avcılar'ın 39 ilçe içerisinde 13'üncü durumda olduğunu söyledi. Emniyet Müdürü Bülent Yeşilyurt, bir soru üzerine şüpheli profilleri incelendiğinde Avcılar'da suç işleyenlerin yüzde 60'ının komşu ilçelerden geldiğini açıkladı."VALLAHİ EZERLER SİZİ"
Özellikle trafik konusundaki sıkıntıların dile getirildiği toplantıda çevre sorunları da gündeme geldi. Kaymakam Kemal İnan, İçişleri Bakanlığı'nın iki yıldan bu yana sürdürdüğü kavşaklarda geçiş üstünlüğünün yayalara ait olduğuna ilişkin çalışmanın birçok kişi tarafından yanlış anlaşıldığını anlattı. Kaymakam İnan, "Öğrencilere dedik ki; yaya geçitlerinde öncelik yayaların. Kavşakta yaya geçerken araçlar bekleyecek . Bizde ne oldu biliyor musunuz? Paldır-küldür herkes yola atladı. ya kardeşim kavşaklarda yaya geçitlerinde senin önceliğin. 'Pat' diye yolun ortasına atlamak da nereden çıktı? Yanlış bir anlama var. Yayaların üstünlüğü sadece yaya geçitlerinde, kavşaklardaki o geçitlerde. Her yerde yolun ortasına atlamak yok. Vallahi ezerler sizi. Atlamayın"Avcılar sahili ve ilçenin 'Prestij noktası' kabul edilen araç trafiğine kapalı Marmara Caddesi'ndeki kirlilik de gündeme gelince Kaymakam İnan, "Yola çekirdek çöp konusunda herkes anne babasını uyarırsa, uyarılmayan kimse kalmazö dedi. İnan, Marmara Caddesi'nde çöp kutusu göremediğini belirtirken, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, "Emniyet Müdürümüz ile görüştük. 15 gün kadar oldu. güvenli, izmarit de atılabilecek çöp kutuları koyduk" diye bilgi verdi.Kaymakam Kemal İnan, eğitimli-eğitimsiz herkesin çöplerini gelişigüzel atabildiğini kaydederken, Marmara Caddesi'nde yürürken çöp kutusu göremediğini, bunun güvenlik gerekçesi ile konulmadığını düşündüğünü ifade ederken, "Başkanım şöyle başımızı çevirdiğimizde gözümüzün ulaştığı bir yerde çöp kutusu görürsek… Bazen sağımıza-solumuza bakıyoruz çöp kutusuna rastlamıyoruz. Hakikaten göz hizasında çöp kutuları görünmeli. Bir de çöp kutuları albenili olsun, renkli, insanların gözüne batsın, öyle silik renkler, ışıklı mı olur ne olur" diye konuştu. Başkan Hançerli, çöp kutularının siyah renkli olduğunu, kent içi temizliğin yanı sıra boş arazilerin temizliğini, otların biçilmesini, ağaçların budanmasını düzenli olarak yaptıklarını söyledi.Görüntü Dökümü:
Emniyet Müdürü Bülent Yeşilyurt konuşurkenHuzur toplantısına katılan Emniyet Müdürü Bülent Yeşilyurt, Kaymakam Kemal İnan, Belediye Başkanı Turan Hançerli konuşurkenToplantıdan görüntüler20.12.2019 - 09.49Haber Kodu : 191220021_