Son dakika haber: Mahalle muhtarı doğayı katledenlere açtı ağzını yumdu gözünü: "Bunun savaştan ne farkı var?"
Son dakika haber... Mahalle muhtarı doğayı katledenlere açtı ağzını yumdu gözünü: "Bunun savaştan ne farkı var?"KOCAELİ Kocaeli'de çuvallarla dereye atılan kimyasal malzemeler, temizlenmesine ve 24 saat geçmesine rağmen olumsuz etkilerini gösteriyor.
Mahalle muhtarı doğayı katledenlere açtı ağzını yumdu gözünü: "Bunun savaştan ne farkı var?"
KOCAELİ Kocaeli'de çuvallarla dereye atılan kimyasal malzemeler, temizlenmesine ve 24 saat geçmesine rağmen olumsuz etkilerini gösteriyor. Sudan hala duman çıktığı görülürken yayılan koku da dinmedi. Bunun doğa katliamı olduğunu söyleyen mahalle muhtarı Sedat Topal, yapanlarla ilgili sert konuştu.
Dün sabah saatlerinde Kartepe ilçesine bağlı Aslanbey Mahallesi'nde bulunan Çamışdibi deresine çuval çuval, kimyasal madde olduğu düşünülen atık bırakıldı. Çevresine yaydığı pis koku vatandaşları rahatsız edince gerçek anlaşıldı. Kokudan rahatsız olan vatandaşlar muhtar Sedat Topal'a haber verdi. Çamışdibi deresine gelen Topal, dereden çıkan duman ve yaydığı pis kokudan dolayı Kartepe Belediyesi ekiplerine ihbarda bulundu. Hemen bölgeye gelen ekipler, atık maddeleri temizledi. Atık maddelerin temizlenmesi kokuyu önlemeye yetmezken, 24 saat geçmesine rağmen duman çıktığı görüldü. Olayın ardından dere kenarında bulunan çalıların bile rengi değişti. Arslanbey Mahalle Muhtarı Sedat Topal, duruma isyan etti.
"Bunun savaştan bir farkı var mı?"
Yapılan bu eylemin bir doğa katliamı olduğu ve savaştan bile daha ağır bir suç olduğunu belirten Muhtar Sedat Topal, "Burası şu anda tarım arazisi. İleriye yönelik de organize sanayinin büyüme, genişleme alanı. Burada fazla yerleşim olmadığından dolayı çok hareketli bir yer değil. İnsanlar burayı biraz sahipsiz buldu. Daha önce de buna benzer vakalar başımıza geldi. Ama bu daha değişik bir durum, bunun ne olduğunu daha çözemedim. 24 saat geçmesine rağmen hala suyla birleştiğinde ısınma ve reaksiyon gösteriyor. Yoğun da bir koku yayıyor, insanların burada nefes alması gerçekten çok zor. Dün 10, 10 buçuk sıralarında olay gerçekleşmiş. Bir vatandaşımız buradan geçerken olayı görmüş. Ben de geldim ve Kartepe Belediyesi'ni aradım. Zabıta ekipleri ve mühendis bir arkadaşımız geldi. Geldikten sonra da Büyükşehir ile irtibata geçtiler. Kartepe Belediyesi bu kimyasal maddeleri kaldırdı ama bunun kalkması yeterli değil. Şimdi Ukrayna- Rusya savaşı var, insanlar ölüyor. Bir sebepleri, bir amaçları var. Bunun savaştan bir farkı var mı? Bence hiçbir farkı yok. Bence bu daha ağır bir suç. Çünkü burada hiçbir sorumlusu olmayan güzelim bir doğayı katletti. Bu doğayı katlettiğin zaman milyonlarca balık öldü, hayvanlar telef oldu. Çalıların renkleri bile değişti. 24 saat geçmesine rağmen hala duman çıkıyor. Bu bulunmazsa ben burada kasıt arıyorum. Çünkü biz 2022 senesinde, bu kadar teknoloji ilerlemişken, takip sistemleri varken, her bölgede kamera sistemleri varken bunun bulunmasını istiyorum. Keşke idam edilebilse diyorum. Çünkü ben buna kısaca vahşet diyorum. İnşallah tekrar böyle bir şey yaşamayız" şeklinde konuştu.
"40 ton malzeme döküldü"
Dereye dökülen malzemenin 2 kamyon ve yaklaşık 40 ton olduğunu söyleyen Topal,"Burada dün gördüğümüz malzeme en az 2 kamyondu. Bir kamyon 20 tonsa 40 ton malzeme döküldü. Bu malzeme suyla karıştı, eridi. Buradan Kirazderesi dediğimiz Kullar Deresi'ne ve oradan da Marmara Denizi'ne bu su gitti. Bugün bir şey göremiyoruz ama ileriki günlerde bunun zararını göreceğiz. Kimyacı arkadaşlar da gelip numune aldılar. Dediğim gibi, her tarafta kameralar var. Bunun bulunmasını istiyoruz. Bu bulunmazsa bunda bir kasıt var demektir" dedi.
"Bu bize çok büyük bir küfür ve hakarettir"
Bu yapılanın bölgede yaşayan herkese büyük bir kötülük olduğunu vurgulayan Sedat Topal, "Dökülen malzeme dere yatağında yaklaşık 200 metrelik mesafeye yayılmıştı. Dün belediyeden gelip temizlediler. Şimdi, belediyenin ne suçu var? Duyarsız bir insan müsveddesi gelip bunu döküyor, belediyeye iş çıkarıyor, personele iş çıkarıyor, insanları zehirliyor, hayvanları zehirliyor. Söylenecek çok söz var. Dün sosyal medyada da sinirlenmişler. Hakaret etmeden, küfür etmeden hakkımızı savunalım diyoruz ama bu bize çok büyük bir küfür ve hakarettir. Hala nefes alırken güçlük çekiyoruz ve yaklaşınca ciğerlerimiz yanıyor. Dün akşam defalarca istifra edecek noktaya kadar geldim" diye konuştu.