Kaan Kural'la Çok Özel!

Son Güncelleme:

Basketbolun ülkemizde sevilmesinde en önemli rol oynayan isimlerden biri olan spor yazarı Kaan Kural'la hem takımlarımızı hem de NBA'yi konuştuk. Usta yazar yine herkesin bakmadığı yerden bakarak, sorularımıza ilginç cevaplar verdi.

İşte Kaan Kural'la yaptığımız özel röportajın birinci bölümü:


Euroleague'de takımlarımızın eşleşmelerini ve Final Four şanslarını nasıl değerlendirirsiniz ?


Darüşşafaka'nın hiç şansı yok


"Darüşşafaka'nın hemen hemen hiç şansı yok bence. Çünkü Darüşşafaka prefabrik basketbol oynuyor. Üç tane temel yaratıcısının yarattıklarının etrafına bir şeyler dizmeye çalışıyor. Sezon içinde bunu belli bir yapıya kavuşturdu. Oyuncular alıştı, ana parçalar alıştı, yan parçalar alıştı dolayısıyla alışkanlıklarla bir yere kadar getirdiler. Bu daha büyük ve daha geçerli bir planı olan sisteme karşı çok işlemez çünkü Darüşşafaka rakibi bozamıyor hiç. O yüzden rakibin ana planı iyi işliyorsa sen küçük planlarla ona karşı baş edemezsin. O yüzden Real Madrid gibi tempoyu seven ve tempoda coşan bir takımı alt edemez Darüşşakafa çünkü tempoyu bozamıyor. Spor bu, her şey olur ama %10'dan fazla görmüyorum şanslarını."


Anadolu Efes'in işi çok zor


"Anadolu Efes play-off'a çok formda girdi Olympiakos pek iyi girmedi. Bu yüzden pek çok kişi Anadolu Efes'i şanslı görüyor ama ben bu eşleşmenin Anadolu Efes'in hiç işine gelmediğini düşünüyorum şahsen. Çünkü Olympiakos her ne kadar iyi durumda olmasa da Anadolu Efes çok iyi durumda gözükse de, iki tane muazzam tempo farklılığı olan takım var. Olympiakos muazzam temposuz oynamayı seviyor, Anadolu Efes ise Real Madrid'in bile önünde Avrupa'nın en tempolu basketbolunu sergiliyor. Çünkü bütün kanatları atlet. Böyle bir kanat rotasyonu yok gerçekten inanılmazlar. Ama Anadolu Efes'in istediği tempoyu sahaya yansıtacak iradesi yok. Yani onu gerçekleştirecek karar vericileri yok. En iyi kararları şuan Heurtel'den vazgeçmek, onu yedeğe çekmek oldu. Fakat Granger'ın yada Doğuş'un o tempoyu yaratmasına imkan yok. Buradan bir şey çıkarmak mümkün ama o anlarda Olympiakos'un tecrübesi, ev sahibi avantajı daha belirleyici olur. Real Madrid gibi değil ama ben Olympiakos'un %65'e %35 daha favori olduğunu düşünüyorum. Ama çok formda Anadolu Efes çok da iyi durumda. ve Perasovic'in belki de sezon başında vermesi gereken kararı 1.5 ay önce vermiş olması takıma resmen çağ atlattı. Takımın en iyi oyuncusu Heurtel ama takımın direksiyonunu ona vermeyeceksin. Heurtel yine 20-25 dakika oynasın, problem çözücü olarak oynasın ama karar verici olarak oynamasın. Diğerlerinin ne yapacağına karar vermesin. Diğerleri topsuz oynadığı için onları doğru yerde topla buluşturmak sistemin çalışması için en kritik nokta. Heurtel topu eline aldığı zaman tutkalla yapıştırıyor hiç bırakmıyor. Takımın kazanmasının da kaybetmesinin de en büyük sebebi olur ikisi de olmasın."


Fenerbahçe Avrupa'nın en iyi savunmasına sahip


"Fenerbahçe açısından ise Olympiakos – Anadolu Efes eşleşmesinin tam tersi söz konusu. Fenerbahçe hiç formda girmedi. Bayağı bocalayarak girdiler. Son iki maçta 60 sayıyı bulamadılar, normal sürede geçemediler Barcelona maçında. Real Madrid maçında kendi sahasında 80 sayı atan takımı 61 sayıda tuttu yine kazanamadı. Hücum çok problemli, geçtiğimiz yıla göre hiç kıyas bile kabul edilemez. Uzunlar arası organizasyon kalmamış durumda, her şey Bogdanovic'in ikili oyunları etrafından dönüyor, olmazsa Dixon veya Datome bire bir oynuyor ama Dixon ve Datome geçen yılki çizgisinde değil. Panathinaikos çok formda onlar da Anadolu Efes gibi çok ciddi bir değişim yaşadılar. Olympiakos'un gidişatını da biraz Fenerbahçe yaşıyor. Ama ben Olympiakos'a ne kadar şans veriyorsam Fenerbahçe'ye de aynı şansı veriyorum. Ev sahibi avantajı olmaması önemli bir handikap ama Fenerbahçe hala Avrupa'nın en iyi savunmasına sahip. O yüzden Panathinaikos'u baskılayacaktır."


"Pascual ve Obradovic'i düşündüğün zaman her şey o kadar Fenerbahçe lehine ki. Pascual harika bir koç ama sadece A planı olan bir koç, işler planların dışına çıktığı zaman afallayıp kalıyor. Bunun bir sürü örneği var ve en yakın örneği ise 2011'de yine Obradovic'e karşıydı. Muhteşem Barcelona takımını 3-1 elemişti Obradovic. Sadece Vesely'nin dağınıklığı söz konusu ama bu play-off serisine odaklanmayacak da ne zaman odaklanacak? Fenerbahçe toparlayabilirse takımı ki toparlayacaktır çünkü öyle bir kazanma tecrübesi var. Ben istediği oyunu en azından savunmada, istediğini yapabileceğini düşünüyorum. Sadece Mike James'e ekstra önlem lazım onu da Obradovic düşünecektir. Mike James gibi guardlar Fenerbahçe'yi çok zorluyor. Mike James'i oyundan düşürmeyi başarırsa %51 Fenerbahçe diyorum."


NBA'de olası play-off eşleşmelerini değerlendirebilir misiniz ?


Batı Konferansı:


"Bu sefer ki yarışta Golden State biraz daha önde başlıyor. Çünkü gerçekten en az sorunu olan ve en iyi durumda olan takım Golden State. Bütün ciddi rakiplerinin belli sorunları var. San Antonio Spurs çok ciddi bir atletizm sorununa sahip ve Parker'ın belli bir seviyenin altına kaldığı maçlarda hücum da inanılmaz tıkanıyor. Çok yavaş ayaklara sahipler ve çözüm üretemiyorlar. Tamam müthiş disiplinliler ama bir yere kadar. Tavanları çok dar. Tabanları da çok yüksek ama dar bir aralıkta oynuyorlar. Houston dediğimizde çok modern bir oyun oynuyorlar ama rakip çok iyi hazırlandığı zaman Houston'ı yavaşlatmak mümkün ve yavaşlattığın zaman da tamamen Harden'ın eline kalacaklar ve bir yerden sonra tek başına taşıması kolay olmayacak. Onların da zaafları var. Oklahoma City ve Memphis'i hiç söylemiyorum zaten, çok problemli takımlar. Onların arasında en düzenli takım Clippers ama onlarda da A planı işlerse ne ala işlemezse patır patır düşmeye başlıyorlar. Ki özgüvenleri sorunlu, dünyanın en iyi guardı olmasına rağmen aynı zamanda kontrol manyağı olan Chris Paul, işler kötü gittiği zaman terse gidiyor. Utah Jazz sağlıklı olsa onların da tecrübesi eksik. Herkesin çok iyi tarafları var ama bir takım eksikleri de var o yüzden bir maç kazanılır, iki maç kazanılır ama seri geçmek için Golden State Warriors hiç olmadığı kadar favori. Ama sonuçta play-off bu. Bazen takımlar acayip havalar yakalayıp acayip bir ivme yakalayabiliyorlar, geçen sene ki finali gördük. Geçen sene batı finalinde Oklahoma City'nin rahat rahat elemesi gerekiyordu mesela. Orada değişik bir durum var ama Golden State çok net favori başlıyor."


Doğu Konferansı:


"Doğu çok karıştı. Doğuda da iyi takım yok. Aslında bir sürü iyi takım var çok iyi takım yok. İlginçtir her sene play-off'a girerken iyi gözüküp play-off'ta bir şey yapamaz bunlar oyunları hiç play-off'a uygun değil dediğim Toronto, bu sefer belki de en iyi durumda giren takım oluyor. Ama Toronto'nun en iyi durumda giriyor olması play-off'ta iki gün sonra işlerin değişmeyeceğini göstermez. Cleveland net bir şekilde herkesten daha iyi ama çok ciddi bocalıyorlar. Savunma zaaflarını artık kapatamayacak gibi bir durumdalar. Çünkü zaten bir takımın bir numarası ve beş numarası çok az savunma yapıyorsa o takımdan iyi savunma yapmasını beklemek imkansız. Bir ve beşin Kyrie Irving ve Triston Thompson ise iki,üç ve dördün Kawhi Leonard, Jimmy Butler, Lebron James olsa bile iyi savunma yapamazsın. Hep söylüyorum iyi savunmacı olmak çok bir şey değiştirmiyor bireysel anlamda çünkü savunmayı bir kişiye yapıyorsun, savunmayı beş kişi yapar. Ne olursa olsun tabii oyun tecrübeleriyle, Lebron faktörüyle yine bir numaralı favori onlar ama hiç olmadıkları kadar kırılganlar bu sene. Dediğim gibi Toronto en iyi durumda giren takım ama onlarında play-off fobisi var. Bakalım ne olacak kısa beş oynayacak mı ' ya da Dwane Casey cesur davranabilecek mi ' Kağıt üzerinde en iyi takım Washington ama onlarında başarı alışkanlığı düşük ve koçtan teknik bir destek istiyorsan Scott Brooks'tan bekleme onu. Ama ritim bulduğunda herkesi alt edebilir. Indiana çok felaket bocalarken şuan da çok iyi bir istim üzerinde ve form yakaladı. Chicago dünyanın en ters takımı, kazanması gereken bütün maçları kaybedip, kaybetmesi gereken bütün maçları kazanıyor. Çok karışık orası. Kimin ritim ve tempo bulduğuyla çok değişecek. Boston mesela birinci bitiriyor ve benim en az şans verdiklerimden birisi. Boston biraz Spurs gibi. Tabanı çok yüksek ama tavanı da çok düşük. En iyi performansı sınırlı. Rakipler kendi kendine bocalarsa Boston tokatlar. Mesela ilk turda Indiana sekizinciliğe düşse, Indiana ile oynasalar turu geçeceklerinin garantisi yok. 1-8 eşleşmesinde kim gelirse gelsin geçebilir diyemiyorsun Boston için.


NBA'de cevabı en çok merak edilen sorulardan birisi MVP ödülü. Sizce ödülü kim kazanacak ? Favoriniz kim ?


"Her şeyden önce kim kaybederse çok yazık olacak. 70 yıllık NBA tarihinin 65 yıldın da ikisi de bu ödülü rahatlıkla alırdı, diğer 5 yılda da tartışma olurdu. Maalesef o 5 yıldan birine denk geldiler o yüzden üzücü. Amerikalıların yıllar içinde nasıl oy verdiklerini bildiğim için çok büyük ihtimalle Westbrook kazanacak. Özellikle sezon sonu son bir ay da yaptıkları çok etkileyici oldu. Ama ben oy veriyor olsaydım içim acıyarak ve Westbrook'a üzülerek çok az farkla Harden'a verirdim. Çünkü çok basit bir mantık var. Rakamsal olarak bakarsak asist ve ribaund toplamlarında ikiye yakın önde olan taraf Westbrook. Farkı ribaund ile yaratıyor ancak bir guard için ribaund çok çok önemli bir istatistik değil. Sayı ortalamasında ise 2 sayı önde ancak Harden çok daha yüzdeli atıyor ve bu rakamlar arasında gerçekten birbirinden fark yaratacak bir şey yok. Bakıldığı zaman ikisi de takımının merkezinde ve bir takım daha başarılı. Ben ki takım başarısına önem vermem bireysel ödüllerde ama burada o farkı Harden yakalıyor. Ancak şunu söylemeliyim tutku ve bir oyuncunun kendisini bütün benliğiyle oyuna vermesi kadar etkileyici bir şey yoktur. Onu da Westbrook'tan daha iyi yapan yok o yüzden Westbrook alırsa çok sevinirim ama benim oyum olsa Harden'a verirdim. "


İzleyiciler arasında NBA'de eski heyecanın olmadığına dair eleştiriler var. Katılıyor musunuz ?


"Eskiye özlem her zaman vardır. Örneğin arkadaşlarla lisene git 'abi bizim lise şöyleydi böyleydi. Şimdi eskisi gibi değil' her zaman denir. Bu dünyanın her yerinde her şey için geçerlidir. Çünkü kendinin çok daha aktif olarak ona bağlandığın dönemden sonra eski büyüsünü kaybetmiş dersin bu biraz da takip edememenin ya da hala beraber olamamanın vicdan azabı gibi faktörler devreye girdiği içindir. Kimse kusura bakmasın ben 30 yıldır NBA seyrediyorum. Michael Jordan'la büyüdüm. O yüzden Michael Jordan dönemini, 80'leri, 90'ları çok severim. Çok takdir ederim. Ama NBA tarihinin en iyi dönemini yaşıyor. 2010 ve sonrası NBA, tarihin gördüğü açık ara en üst düzey oyunculara ve en üst düzey oyuna sahip. Hiçbir zaman oyun bu kadar iyi olmadı. Klasik şey düşüncesi var: 'eskiden kıran kırana mücadele vardı.' Bu gereksiz ve temelsiz saplantıdan çıkmak lazım. Vücut vücuda boğuşmak yani adeta sahada güreşmek, daha fazla mücadele edildiğinin, daha fazla oyuna saygı duyulduğu anlamına gelmez.


Oyuncular şuan da çok daha hızlı ve oyun tamamen temastan kaçmak üzerine olduğu için, oyuncuların savunmada hiçbir şey yapmadığını iddia etmeyin, çok daha iyi savunma yapılıyor. Çünkü çok daha hızlı karar verip çok daha hızlı pozisyon alman gerekiyor çünkü en ufak bir dikkat kaybında turnikeyi yersin. Hep diyorlar ya (bende diyorum zaten bunu) normal sezonda takımlar %80'in üzerine konsantre olmuyorlar zaten olamazlar tempodan dolayı diye. Şu an da NBA'de normal sezon maçlarında %90'nın altına düşmüyor konsantrasyon. Çünkü düştüğün an 20 sayı fark yiyorsun. O kadar hızlı oynanıyor ki oyun, şu an oyuncu kalitesi de oyun kalitesi de inanılmaz bir seviyede yükselmiş durumda. 2 kat daha iyi her şey. En basit örneği 90'larda Barkley'ler, Jordan'lar. Eyvallah orada da çok iyi basketbol oynanıyordu ben de seviyordum. You Tube'da var 90'lardan bir tane maçı açın, tamamını demiyorum sadece bir devresini izleyin. Sonra gelin bu konuyu tekrar konuşalım. Vücut vücuda mücadele etmek daha fazla kendini verdiğin anlamına gelmez. Bu tüfek icat oldu mertlik bozuldu örneği gibi. İnsanlar kılıçla dövüştüğü zaman daha mertçe ve daha kendini vererek dövüşmüş kabul ediyor. Sniper ile vurduğun zaman hain diyorlar. Alakası yok başka bir stil var orada.


Gazetelere tekrardan dönmeyi düşünüyor musunuz ?


"Olabilir. Zaten 6 ay öncesinde kapanmadan Yeni Yüzyıl Gazetesi'nde yazıyordum. Şuan 2 tane internet portalında yazıyorum. Hala köşe yazarlığı yapıyorum. Şartlar ve çalışma imkanları uygun olursa yaparım."


Yarın 2.bölüm...


(Sporvadisi.com)

Kaynak: Sporvadisi.com