Tenisteki en yeni Kanadalı: Felix Auger-Aliassime

Teniste 2019 sezonu birçok sürprize sahne oldu ve olmaya devam ediyor. Miami Open öncesi erkeklerde ve kadınlarda oynanan 32 turnuvayı 32 farklı isim kazandı. Indian Wells gibi çok önemli bir turnuvanın kadınlardaki kazananı kariyerinde şampiyonluk olmayan 18 yaşındaki bir isim, Kanadalı Bianca Andreescu oldu. Miami Open’da erkeklerde ise bir başka 18 yaşındaki Kanadalı, Felix Auger-Aliassime yarı finale kadar yükseldi. Ancak bu yükselişin ayak sesleri, şubat ayında oynanan ATP 500 tuırnuvası Rio Open’da gelmeye başlamıştı. !!window.__es_gtm_helper.inject_ad('outstream','1158262910outstream', !!0, !!0, !!0) --> Felix Auger-Aliassime, erkek tenisinde iyiden iyiye etkisini gösteren yeni jenerasyonun en genç üyelerinden. 2017’de profesyonel oldu, 2019’a dünya 108 numarası olarak girdi. 2018’de çok büyük başarılar elde etti dersek yanılmış oluruz. Aliassime’in geçen yıl en dikkat çeken başarıları birçoklarına göre Indian Wells’te ikinci turu ve Amerika Açık’ta ana tabloyu görmesi olmuştu. Kanadalı raket bunun yanı sıra 2018’de Miami Masters’ta ilk, Kanada Açık Masters’ta ikinci turda elenmişti. Aliassime, 2019 yılının ilk turnuvalarında da büyük bir sükse yapmayı başaramadı. Tata ve Arjantin Açık gibi ATP 250 turnuvalarında ikinci turu göremedi. Ancak ona başarıyı getirecek dönüm noktasını şubat ayındaki Rio Open turnuvasında yaşadı. 'Bu yıl Rio’da ilk turda oynarken fark ettim ki korku içerisindeyim. Sonra kendi kendime dedim ki ‘çok çalışıyorsun, hadi, kaybetmekten korkma.’ Artık sonuç olarak rakibimin kim olduğuna bakmaksızın kazanma şansımın olduğunu biliyorum.' diyerek ilerlemesinin sebebini açıklıyor Felix Auger-Aliassime. Zaten çok kısa sürede kaydedilen bu ilerlemenin mental bir gelişim sonucu geldiğini tahmin etmek güç değil. Kanadalı raket bunu gayet iyi bildiğini şu açıklamasıyla bizlere gösteriyor: 'Bu ilerleme, benim bu yıl zihinsel olarak bir gelişim kaydetmem sonucu oldu. Sonuna kadar gitmeye çalışmak, zafere ulaşamasam bile beni daha iyi, daha dinamik kılıyor.' Aliassime, bu farkındalığın ardından Rio Open’da finale kadar yükseldi. Kariyerinde ilk defa bu seviye bir turnuvada ilk turların ötesini gördü ancak finalde Sırp tenisçi Laslo Djere’ye mağlup oldu. Indian Wells ikinci turunda Stefanos Tsitsipas’ı set vermeden mağlup etmesi, Aliassime’in başarısının Rio Open ile sınırlı kalmayacağının bir göstergesi oldu. Indian Wells’te bir sonraki turda turnuvayı noktalayan Kanadalı, spot ışıklarını üzerine tam olarak Miami Masters'ta çekti. Miami Masters ilk turunda Norveçli Casper Ruud’u, ikinci turunda ise Macar Marton Fucsovics’i 2-1 mağlup eden Aliassime, üçüncü turda Polonyalı Hubert Hurkacz’ı, dördüncü turda Gürcü Nikoloz Basilashvili’yi 2-0 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi. Kanadalı, bu başarıyla birlikte 2007’de Miami Open’da çeyrek finale yükselen, o zamanlar 18 yaşındaki Juan Martin Del Potro'yla birlikte bu turnuvada çeyrek final gören en genç isim oldu. Del Potro’nun genç yaşındaki Miami Masters macerası çeyrek finalde sonlanmıştı ancak Aliassime’inki sonlanmadı. 18 yaşındaki raket çeyrek finalde dünya 11 numarası Hırvat Borna Coric’i set vermeden geçti ve yarı finale yükseldi. Miami Masters'ta yarı final gören tarihteki en genç tenisçi oldu. Aliassime’in sıradaki rakibi ise turnuvanın son şampiyonu, dünya dokuz numarası John Isner. Felix Auger-Aliassime, Miami Open’ın ardından yeni haftaya dünya sıralamasında ilk 50 içinde girecek. Bunun yanı sıra yükselen Kanadalı genç jenerasyon tenisçilerin arasındaki yerini alacak. Dünya 23 numarası 19 yaşındaki Denis Shapovalov ve dünya 24 numarası 18 yaşındaki Bianca Andreescu’nun ardından Aliassime de bu genç Kanadalı grubun artık yeni bir üyesi. Felix’e hoş geldin diyelim! Hazırlayan: Enes KANBUR