İsrail-Filistin Barışına Referandum

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ülkesinin Filistin ile barış anlaşmasına varması halinde bu tarihsel konuda referanduma gideceklerini açıkladı.

Yaklaşık 3 yıldan bu yana donmuş halde olan İsrail-Filistin barış görüşmelerinin yeniden başlaması için Kudüs ve Ramallah arasında mekik dokuyan John Kerry'le Perşembe gününden bu yana 3 kez görüşen Benjamin Netanyahu, İtalyan Corriere della Sera gazetesinin sorularını yanıtladı. David Ben-Gurion'dan sonra bu mevkide en uzun süreli oturan başbakan olan Netanyahu, şöyle dedi:

"Parlamenter bir sisteme sahibiz. Bu nedenle farklı fikir ve vizyonların ortaya çıkması normaldir. Bir barış anlaşmasına varırsak, bunu referanduma sunacağım. Bu tarihsel konuya İsrailliler karar verecek."

Gazete, Netanyahu'nun bu açıklamasının, Kerry'i rahatsız edebileceğini vurguladı.

"BATI ŞERİA'DAN ÇEKİLME YOK"

Netanyahu, kabinesinden adı açıklanmayan bir bakanın Haaretz gazetesine verdiği bilgide, "Netanyahu, bir anlaşmaya varılması halinde Batı Şeria'dan yüzde 90 çekilme ve çok sayıda yerleşim yerinin tahliyesini gerçekleştirmeye hazır" yönündeki iddiayı da şöyle değerlendirdi:

"Kim olduğunu bile bilmiyorum ama bu, o açıklamayı yapan bakanın düşüncesidir. Şu an müzakerelerin sonucuna değil, başlangıcına odaklanmış durumdayız. Bunu gerçekleştirmenin en kolay yolu, diyalogun başlamasını önleyen engellerin ortadan kaldırılmasıdır." İsrailli Başbakan, "John Kerry'nin çabaları sonucu, benim Kudüs'teki ofisim ve Ramallah'taki Mahmud Abbas'ın ofisi arasında bir çadır kurulursa, oraya derhal girer ve çatışmalara çözüm bulunana kadar da orada kalırdım."

"YERLEŞİM YERİ ÇİZGİMİZ DEĞİŞMEDİ"

Filistinliler'in, müzakerelerin başlaması için İsrail'in Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri inşa etmeye son vermesi gerektiği yönündeki görüşü ve İsrail Konut Bakanlığı'nın, Kudüs'ün Arap kesiminde yer alan Har Homa kentinde 930 yeni konut planlandığını açıklaması hatırlatılan Netanyahu, şöyle dedi:

"Bu konuda çizgimizi değiştirmedik: biz yerleşim yeri sorununun müzakereler sırasında birlikte tartışılması gerektiğine inanıyoruz. İnsanlar yanlış nedenlerle yerleşim yerlerine odaklanıyor, bunlar çatışma nedeni değildir. Henüz İsrail Devleti kurulmadan bile Yahudi toplumu hedef alınıyordu. İsrail Devleti, bir yerleşim yeri yokken bile saldırı altındaydı. O halde çatışmaları tetikleyen nedir? Hangi sınırlar içinde olursa olsun İsrail Devleti'nin varlığını reddetmektir."

Yaklaşık 8 yıl önce Gazze Şeridi'ni bırakıp, yerleşim yerlerini yıktıklarını ve orada yaşayan 10 bin İsraillinin her metrekareyi boşalttığını hatırlatan Netanyahu, "Bu bize barışı getirdi mi? Hayır. Roketler hala Gazze'yi vurmaya devam ediyor. Filistinliler bunu, Tel Aviv'i özgürleştirmek için yaptıklarını söylüyor" dedi.

"MAHMUT ABBAS ÖN KOŞULLARI BIRAKMALI"

Filistin'de yönetimin ikiye bölündüğünün altını çizen Netanyahu, "Bir tarafı, İsrail'in yok edilmesini savunan Hamas'ın kontrolündeki Gazze oluşturuyor. Mahmut Abbas liderliğindeki Ramallah yönetimi ise, terör uygulamıyor ama İsrail'in diğer yarısı için başını öne eğiyor" diyerek, Mahmut Abbas'ın gerçekten ciddi bir muhatap olduğunu umduğunu ve kendisiyle ön koşulları kaldırarak, konuşmasını dilediğini söyledi. Netanyahu, İsrail yönetimini reddeden Abbas'ın bu düşüncesinin değişmesini umduğunu da ekledi.

"SEÇİMLER, İRAN'DA BİR ŞEY DEĞİŞTİRMEDİ"

Seçim sonuçlarının, ekonomik sınıktılar ve özgürlük eksikliği bakımından İran halkının rejime karşı olan öfkesini ortaya koyduğunu dile getiren Netanyahu, "Ancak, bu sonucun da, İranlıların istediği derin değişimi getireceğini sanmıyorum" diye konuştu. Netanyahu, İran'ın yeni lideri Ruhani'nin de atom projeleri ve uluslararası terörizm faaliyetlerinin bir parçası olduğunu savunarak, İran halkının tamamen bu çizgideki rejimden kurtulma arzusunda olduğunu iddia etti. Ruhani'nin, nükleer projeye sadık kalacağına inandığını da söyleyen Netanyahu, İran'a yönelik yaptırımların yumuşatılmaması, aksine sertleştirilmesi gerektiğini de belirtti. Netanyahu son olarak Mısır'da son dönemde yaşananlarla ilgili bir soruya da, "Biz de endişeliyiz" diye yanıt vererek, Mısır ile bölgede barış ve istikrar adına 30 yıldır süregelen bir anlaşmaları olduğunu ve bunun muhafaza edilmesi gerektiğini de dile getirdi.