Afyonkarahisar'daki Mühimmat Deposu Patlamasının Davası - Son Dakika
Güncel

Afyonkarahisar'daki Mühimmat Deposu Patlamasının Davası

Afyonkarahisar\'daki Mühimmat Deposu Patlamasının Davası

Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu, 8'i asker 11 kişinin yaralandığı mühimmat deposu patlamasına ilişkin davada, patlamanın meydana geldiği bölüğün Ağır Silah Mal Sorumlusu Bakım Kıdemli Çavuş Hasan Akıska tanık olarak dinlendi Akıska: "Susurluk'tan getirilen sandıklar 1950 yılından kalma olduğu için farklı boyutlardaydı.

29.01.2014 14:35

Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu, 8'i asker 11 kişinin yaralandığı mühimmat deposu patlamasına ilişkin davanın görülmesine devam ediliyor.

Eskişehir 1. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesinde görülen davada, tutuksuz sanıklardan Üsteğmen Tuncay Aydın, duruşmalardan vareste tutulan Albay Veysel Özbay ve Binbaşı Ali Duran'ın avukatları ile 25 şehidin yakınları hazır bulundu.

Duruşmada, Afyonkarahisar 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı Ağır Silah Mal Sorumlusu Bakım Kıdemli Çavuş Hasan Akıska, tanık olarak dinlendi.

Akıska, 2012 mart ayından itibaren Susurluk'tan kendi bölüklerine mühimmat getirileceğinin bilgisine ulaştıklarını söyledi.

O zaman ki bölük komutanına depolarda yer olmadığını bildirdiklerini vurgulayan Akıska, şöyle konuştu:

"Bize yeterli zaman verirseniz bu işi yavaş yavaş yapabiliriz' dedik. Eski bölük komutanımız Murat Yarbay telefonla durumu Mühimmat Komutanlığına bildirdi ancak yeni gelen bölük komutanımız Binbaşı Ali Duran, ilk geldiği gün 'Ben bilmem o iş bitecek' dedi. Ben riskli olduğunu söyledim hatta zamanında kontrolleri yapılmayan mühimmatlar da vardı. Ben izne ayrılmak istediğimi söyledim. Binbaşı Ali Duran da 'Benim işim seninle değil, Murat astsubayla' dedi. Sonra ben yıllık izne ayrıldım."

Patlamada izinli olduğunu dile getiren Akıska, "Patlayan 32 no'lu mühimmat deposu benim sorumluluğumdaydı. Susurluk'tan getirilen sandıklar 1950 yılından kalma olduğu için farklı boyutlardaydı. Orada 5 depodan çıkartılan mühimmatlar Afyonkarahisar'da 2 depoya sığdırıldı. Biz bunu defalarca söyledik. O zaman bizi anlamayan komutanlar bunun sonucuna katlanmalıdır diye düşünüyorum. Ayrıca gece çalışma yapılacak bir durum da söz konusu değildi. 50-100 kilogram ağırlığındaki sandıkları askerler taşıyordu. Ben bile bu kadar ağırlıktaki sandıkları ancak 1 saat taşıyabilirdim" diye konuştu.

"Güvenlik kamerası sistemi bulunmuyordu"

Akıska, patlamanın olduğu bölüğün 2008 yılında Türkiye'nin örnek mühimmat bölüğü seçildiğini dile getirdi.

Patlamadan sonra bölük komutanlığında görevli bir yazıcı asker tarafından bazı kayıtların değiştirildiğini duyduğuna değinen Akıska, şöyle devam etti:

"Görev yaptığım Afyonkarahisar'daki mühimmat depoları içinde yaklaşık 4 depo kadar mühimmatın imha edilmesi için Kara Kuvvetleri Komutanlığından emir bekleniyor. O mühimmatların neden halen imha edilmediğini bende anlamadım. Ben nasıl her şeyi açıklıkla anlatıyorsam, herkes çıkıp anlatsın. Nizamiyede ve birlikte kesinlikle güvenlik kamerası sistemi bulunmuyordu. Ancak caydırıcı birkaç kamera vardı. Şu anda 10 numara güvenlik kamerası sistemi döşendi."

Askeri Savcı Albay Erol Er ise tanık beyanlarına diyecek hiçbir şeyin olmadığını belirterek, "Ancak tanık sıfatı kişiye olayın aydınlatılması yetkisi ve mükellefiyetini yükler. Tanık sıfatı, sanık dahi olsa üstüne, saygı ve hürmet yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Buraya gelecek tüm personelin bu konuda uyarılmasını talep ediyorum" dedi.

Sanık Binbaşı Ali Duran'ın avukatı Gürkan Yolyapan ise Er'in söylediklerine katılmadığını ifade ederek, "Burası mahkemedir, mahkemede isimle hitap edilebilir. Diğer türlü üzerinde rütbe baskısı oluşur" dedi.

Kısa süreli ara verilen duruşma devam edecek. - Eskişehir

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Afyonkarahisar'daki Mühimmat Deposu Patlamasının Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement