Ak Partili Aydın: Asıl Anayasayı İhlal Eden Hsyk - Son Dakika
Güncel

Ak Partili Aydın: Asıl Anayasayı İhlal Eden Hsyk

Ak Partili Aydın: Asıl Anayasayı İhlal Eden Hsyk

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, HSYK'nın açıklamalarının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek, "Asıl yargı bağımsızlığını zedeleyen, Anayasa'yı ihlal eden HSYK'dan gelen bu tür açıklamalardır.

10.01.2014 17:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, HSYK'nın açıklamalarının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek, "Asıl yargı bağımsızlığını zedeleyen, Anayasa'yı ihlal eden HSYK'dan gelen bu tür açıklamalardır. Hukuka en çok bağlı olması gereken hukukçuların kendisidir. HSYK'nın mevcut düzenlemede bile, kanunda Anayasa'da haklarını yetkilerini kullanması gerekirken bunu bile aşmıştır" dedi.

Aydın, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret etti. Burada gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aydın, HSYK ile ilgili yasa teklifini ve HSYK açıklamasını şu sözlerle değerlendirdi:

-"ASIL ANAYASAYI İHLAL EDEN HSYK"-

"Asıl yargı bağımsızlığını zedeleyen, Anayasa'yı ihlal eden HSYK'dan gelen bu tür açıklamalardır. Adli kolluk yönetmeliğiyle ilgli olarak Danıştay'da görülmekte olan bir dava vardı. Danıştay üyelerini de HSYK belirliyor. HSYK, Anayasa'nın 138. maddesine de aykırı şekilde, Danıştay'da görülen davayı etkilemek adına haksız ve hukuksuz bildiri yayınladı. Kurul Başkanı'nın haberi yok, bir kısım üyeler bir araya gelerek aslında yetki gaspı yapmışlardır, hukuksuz işlem yapmışlardır ve Anayasa'yı ihlal etmişlerdir. Bugünkü açıklamayı HSYK mı, Başkanvekili mi yaptı, şahsi kanaati midir? Bu tür açıklamaların yargıçlardan gelmemesi lazım. Hukuka en çok bağlı olması gereken hukukçuların kendisidir. HSYK'nın mevcut düzenlemede bile, kanunda Anayasa'da haklarını yetkilerini kullanması gerekirken bunu bile aşmıştır. Toplantı gündemini belirleyen HSYK Başkanı'nın bile haberi olmadan bu tür toplantıların yapılması, savcı ve hakimlerin siyasi parti mensubu gibi görüş açıklamaları, ikide bir basın bildirisi yayınlamaları, masumiyet karinesini ihlal etmeleri, soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeleri, bu hangi çağdaş demokrasilerde görülmüştür. En çok hukuka uyması gerekenler hukukun kendileridir. Eğer hukukçular da bunu ihlal ediyorsa, yargı bağımsızlığına müdahale ediyorsa ki, Anayasa'nın 138. maddesi çok açıktır; görülmekte olan bir davayla ilgili kimse görüş belirtemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz, hele ki bildiri yayınlama hakkı hiç yoktur. HSYK hem Anayasayı ihlal etmiştir, hem hukuku çiğnemiş ve yargı bağımsızlığını kendisi zedelemiştir.

HSYK ile ilgili pekala düzenleme yapılabilir. HSYK yargı makamı değildir, yargılama ve muhakeme yapmıyor. Yargılama mercii olmadığına göre düzenleyici, denetleyici idari kuruldur. Anayasa'nın 159. maddesi çok açıktır, hangi alanlarda kanunla düzenleme yapılacağını belirliyor. Orada bir kısım yetkiler HSYK'da vardır. Bizim yaptığımız düzenleme o yetkilere dokunmuyor. Sadece kanunla düzenlenir denilen alanlarla ilgili düzenleme yapıyoruz. HSYK üyelerinin seçim usulü, dairlerin görev tanımlamaları ve üye sayıları gibi 159. maddesinin son paragrafındaki hususla ilgili düzenleme yapıyoruz. Anayasa'yı da çiğnemiyoruz, yargı bağımsızlığını da ihlal etmiyoruz. Bilakis yargı bağımsızlığın da Anayasa'yı da ihlal eden HSYK'nın kendisidir. Bugünkü açımlamayı neye dayanarak yapıyor? O zaman hakimler, savcılar her gün kendi bağlı bulundukları kurullardan bağımsız olarak açıklama yapsın, kamuoyuyla gizli olması gereken şeyleri paylaşsın. Bu nerede görülmüştür?

-"HUKUK KENDİ İŞİNİ YAPSIN"-

O zaman savcılığı, yargılamayı kaldıralım, ön soruşturma ile direkt mahkumiyeti tesis edelim. Bu mümkün mü? Hukuk kendi işini yapsın, yargılamayı yapsın. Ona biz de gerekli zamanı, zemini oluşturalım. Amenna; biz ondan kaçmıyoruz. Kim yolsuzluk, usulsüzlük yaptıysa sonun kadar gidilsin. Ama yolsuzluk perdesi arkasında hukuki soruşturmadan ziyade siyasi suikaste dönük bir operasyon varsa, savcılar hakimler de HSYK, bir kısım kurum, kuruluş da yetki gasbında bulunuyorsa, kusura bakmasınlar siyaset bu tıkanmayı çözmek için vardır. Bu Meclis bu yasal düzenlemeyi yapmak için vardır.

Referandum öncesinde adaletin ideolojik temelli gittiğini söylüyorduk. Şimdi bir taraftan ideolojik temelli giden adalet, başka bir tarafta ideolojik temele dönüşmeye başladı. Adaletin tam bağımsız, yargının tarafsız olması lazım; ne o kurumun ne bir başkasının ne ön ne arka bahçesi olmalı. Bizim yapmaya çalıştığımız budur. Bir hukuki soruşturma varsa sonuna kadar gidilmeli, ama hukuki soruşturma adı altında da milletin iradesi gasbedilmeye çalışılıyorsa, siyaset rehin almaya çalışılıyorsa da siyaset de millet adına dur demeli. Bunun için de gereğini yapacaktır.

Bir savcının; henüz başsavcının, sanığın, sanık avukatının haberi yok, soruşturmanın ilk aşamasında çıkıp basın bildirimiyle çarşaf çarşaf servis etmesi ne demektir? Ben çok basit bir hukuk soruşturması yapacağım, sonuna kadar gideceğim demek mi yoksa bir algı operasyonu mu var? Her şey açık. Bir takım savcıları son günlerde çokça duyuyoruz. Savcıların çok bilinmemesi, tanınmaması lazım. Savcılar gizli şekilde kendi işini yapar. Ama savcılar siyasetçilerin basının yerine geçiyorsa, kendi görevinden başka görevler yapıyorsa o zaman burada bir şey vardır. Adalet Bakanlığı mevcut düzenlemeye göre de izin verme merciidir soruşturma noktasında. Takdiri yeri geldiğinde yapacaktır. Emniyet müdürüyle ilgili etkiyi nereden alıyor?

Yolsuzluklara karşı AK Parti'nin tavrı ortadadır. 3-5 olay olabilir ama olmayabilir de. Ama 3-5 varsayıldığı iddia edilen olay üzerinden AK Parti'yi, bütün camiayı yolsuzlukla bağdaştırmak ne kadar vicdani, ne kadar doğru? Yolsuzluğun, usulsüzlüğün üzerine gidilecektir ama milletin iradesine karşı bir oyuna da dur diyeceğiz. Son 2 hafta gündeme bakın, bir savcının çeşitli vesilelerle bu kadar gündeme gelmesi ne kadar doğru? Bir takım ithamlarda bulunuyor. Sen savcısın, varsa bir tehdit gereğini sen yapacaksın. Böyle bir algı operasyonuna dönüştürmeye kimsenin hakkı yok. Böyle bir şey olmadığını Başbakan da iki kişi de söyledi."

-FEZLEKELER-

İstanbul merkezli operasyon kapsamında istifa eden 4 bakana ilişkin hazırlanan fezlekelere ilişkin bir soruya da cevap veren Aydın, "Eğer kişisel suçlarla ilişkin bir şey varsa, savcılar bunu Adalet Bakanlığı'na gönderir. Fezlekeler gözardı edilemez. Eğer gelmişse Sayın Bakan'ın inceleme yetkisi vardır. İnceleme sonucunda gerekli açıklamayı yapan, gerekirse başbakanlık aracılığıyla Meclis'e gönderir. Bakanlık görevleriyle ilgili olana savcılar karar veremez. Şu anda hangi aşamada nerede bilmiyorum" dedi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Ak Partili Aydın: Asıl Anayasayı İhlal Eden Hsyk - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement