25 Aralık Kumpas" Soruşturması - Son Dakika
Güncel

25 Aralık Kumpas" Soruşturması

Takipsizlik kararı verilen 25 Aralık soruşturmasında "kumpas kurulduğu ve usulsüzlük yapıldığı" iddialarına ilişkin başlatılan "emniyetteki paralel yapı" soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun'un, Sinan Dursun ile 17 Aralık'ta yaptığı görüşmenin HTS kayıtlarıyla belirlendiği ancak içeriğinin bu aşamada tespit edilemediği gerekçesiyle serbest bırakıldığı öğrenildi.

20.05.2015 14:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Takipsizlik kararı verilen 25 Aralık soruşturmasında "kumpas kurulduğu ve usulsüzlük yapıldığı" iddialarına ilişkin başlatılan "emniyetteki paralel yapı" soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun'un, Sinan Dursun ile 17 Aralık'ta yaptığı görüşmenin HTS kayıtlarıyla belirlendiği ancak içeriğinin bu aşamada tespit edilemediği gerekçesiyle serbest bırakıldığı öğrenildi.

Soruşturma kapsamında, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "terör örgütünü kurma ve yönetme" suçlarından tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilen Tosun, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede, Dursun'la 17 Aralık 2013'te yaptığı 163 saniyelik telefon görüşmesini doğruladı.

Tosun, hakimlik ifadesinde, 17 Aralık operasyonu olduğunda evde bulunduğunu ve söz konusu soruşturmadan haberi olmadığını iddia etti.

Yurt dışındaki Sinan Dursun ile yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtlarının sorulması üzerine Tosun, "Bana sorduğunuz Sinan Dursun'u 1986-1990 yılları arasında polis akademisinde tanıdım. Dursun daha sonra meslekten istifa edip Amerika'ya yerleşti. Kendisiyle zaman zaman görüşürüz. Bu görüşmeler yılda iki veya üç kez olup, arayan kişi de Sinan Dursun'dur. Ben kendisini hiç aramam, Dursun arar ise görüşürüz" iddiasında bulundu.

"Şu an itibarıyla Dursun ne iş yapar bilmem"

Sinan Dursun'un ticaretle uğraştığını ve yapısı itibarıyla bir cemaatle bağı olmadığını söyleyen Tosun, "Aradan yıllar geçti, şu an itibarıyla nasıl biridir, ne iş yapar bilmem. Bu konuda da değişmiş olabilir ancak bir cemaat bağı var mıdır bilmiyorum. Bu kişiden talimat aldığım iddiası asla doğru değildir. Telefon kayıtlarının istendiğinde çok kolay bulunabileceğini bilen bir insanım. Kaldı ki sadece telefon görüşmesinin varlığı olsa dahi içeriği belli olmayan bir görüşmeyle talimat aldığım iddiası da mantıksızdır" dedi.

Sorgusunda Ahmet Türel isminin de sorulması üzerine Tosun, Türel'i emniyet camiasından tanıdığını, Sinan Dursun'un Türel'i tanıyıp tanımadığını bilmediğini belirterek, Türel'in Ankara'da görülen "böcek" davasında şüpheli durumda olduğunu da yeni öğrendiğini öne sürdü.

Yapılan idari soruşturmalar sonrasında 17-25 Aralık operasyonlarının kendisine müfettişlerce sorulduğunu ve bu soruşturmaların hiçbirinden ceza almadığını söyleyen Tosun, yönetmelik gereği bu tür operasyonlarda şubenin dışından kimsenin bilgisi bulunmadığını, bu nedenle bu operasyonlardan kendisinin haberi olmadığını savundu.

Tosun, daha önce de bu soruşturma kapsamında savcılığa ifade verdiğini ve serbest bırakıldığını ifade ederek, tutuklama talebinin reddedilmesini ve serbest bırakılmasını talep etti.

"Tutukluluk bu aşamada ağır bir tedbir "

Hakimlik, şüpheli Hamza Tosun'un, aynı suçlardan daha önce de tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildiğini ve serbest bırakıldığını anımsattı.

Dosyaya yeni delil olarak sunulan HTS kayıtlarının getirildiğini, bu kayıtlarda şüpheli Tosun'un Sinan Dursun ile görüşmesinin tespit edildiğini ancak içeriğinin tespitinin bu aşamada yapılamadığını aktaran hakimlik, savunmanın aksine delil bulunmaması nedeniyle Tosun ile Dursun arasındaki görüşmenin arkadaşlık hukukundan kaynaklı görüşme olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Aradan geçen zaman dikkate alındığında şüphelinin kaçma eğiliminde olmadığını, bu aşamada tutukluluğun ağır bir koruma tedbiri olacağını kaydeden hakimlik, şüphelinin, hakkında adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verdi.

Şüpheli Tosun hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "haftada bir en yakın güvenlik birimine imza verme zorunluluğu"ndan oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmedildi.

Soruşturmanın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, kapatılan TMK 10. maddesiyle yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce yürütülen İstanbul merkezli 25 Aralık soruşturma dosyasında yapılan incelemede, dönemin İstanbul Mali Şube Müdürlüğü görevlilerinin birtakım usulsüz soruşturma yöntemleri kullandığı ve soruşturma evrakının mali şube bilgisayarlarında muhafaza edildiği belirlenmişti.

Bu kapsamda 1 Eylül'de, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni yıkmaya çalıştıkları, casusluk yaptıkları, sahte evrak düzenledikleri, soruşturma belgelerini medyaya sızdırarak yayın yaptırmak suretiyle gizliliği ihlal ettikleri" tespit edilen eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube görevlileri hakkında soruşturma başlatılmış, aralarında eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı'nın da bulunduğu 33 emniyet görevlisiyle ilgili yakalama ve gözaltı kararı verilmişti.

Gözaltına alınan Saygılı ve eski İstanbul Mali Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy'un da aralarında bulunduğu 8 polis, işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece "darbeye teşebbüs" suçundan tutuklanmıştı.

Tosun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde dün gözaltına alınmıştı.

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement