A.a Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Müşteki Sıfatıyla İfade Verdi

Takipsizlik kararı verilen 'Tevhid-i Selam' soruşturmasını yürüten polislere açılan Casusluk ve usulsüz dinleme soruşturmasında, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk müşteki sıfatıyla ifade verdi.

Öztürk, kurumu, kendisi ve ailesini usulsüz dinledikleri iddia edilen polisler hakkında şikayetçi olduğunu belirtti.

Haber-Kamera Cem TURSUN İstanbul DHA

Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na gelen A.A Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan'a yaklaşık 1 saat ifade verdi. İfadenin ardından, Öztürk, adliye çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

TİCARİ BİR CASUSLUK FAALİYETİ OLDUĞU KANAATİNDEYİZ

Adını ilk defa duyduğu bir silahlı terör örgütünün üyesi olduğu gerekçesiyle dinlendiğini ifade eden Öztürk, Kurumumuza ait telefon santralleri, kurumumuzda yönetici arkadaşlarımızın tamamı bu gerekçelerle dinlenmiş, suçlanmış ve bunlardan dolayı hem Anadolu Ajansı olarak hem de şahsım olarak şikayette bulunduğumuzu belirtmek üzere buraya geldik dedi.

Kemal Öztürk, Biz bunun sadece kişisel haklarımıza, mesleki haklarımıza yönelik saldırı olduğunu düşünmüyoruz. Bunun aynı zamanda 'ticari bir casusluk' faaliyeti olduğu kanaatindeyiz. Çünkü Ortadoğu'da etkin olmaya başladığımız tarihten itibaren Anadolu Ajansı'nın yöneticileri, şahsım, kurumumuz takip altına alınmış ifadelerini kullandı.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK

Takip altına alınmalarının, Ortadoğu'daki haber faaliyetlerinin başlamasından sonra olduğunu öne süren Öztürk, Neler yapıyoruz, abonelerimizle neler görüşüyoruz, nasıl bir ticari faaliyet içerisindeyiz... Mali durumumuzun tamamının benim kurumsal mailimden de yapıldığını varsayarsak, telefonlarımızın da buralardan görüşüldüğünü varsayarsak, bunun aynı zamanda uluslararası ticari bir casusluk faaliyeti olduğunu da düşünüyoruz. Bu nedenle de ayrı bir suç duyurusu daha yaptık dedi.

EDEPSİZLİK OLARAK GÖRÜYORUM

Kemal Öztürk, Bugün Türkiye'nin çok ciddi bir uçurumun eşiğinden döndüğüne şahit oldum. Görmüş olduğum iddialar, takip edilen kişiler, bütün bunlar Türkiye'yi çok büyük bir felakete sürükleyecek iddialardı; tamamı asılsız iddialardı. Bu nedenle de, mesleğim adına, ülkem adına, şahsım adına, ailem adına büyük bir üzüntü de duydum. Eşimle, aile fertlerimle, kızımla yaptığım telefon görüşmelerinin tapeleri kaydedilmiş, aile fotoğraflarımızın kaydedildiği e-mail adresleri takip edilmiş, bunu da ayrı bir edepsizlik olarak görüyorum. Söyleyeceklerim bu kadar diye konuştu.