Ağrı'daki Terör Saldırısı

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Ağrı Şube Başkanı Kerem Anığı, Ağrı'nın Diyadin ilçesinde yaşanan terör saldırısına ilişkin, şehirde yaşayanların çözüm sürecinin yara almasına ilişkin endişeleri bulunduğunu belirterek sağduyulu hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Anığı, AA muhabirine yaptığı açıklamada çözüm sürecinin başından bugüne Ağrı'da herhangi bir olumsuzluk meydana gelmediğini, son yaşananların çok üzücü olduğunu belirtti.

Saldırının halkı derinden yaraladığını ifade eden Anığı, "İHH heyeti olarak hem taziyede bulunmak hem de bölgede inceleme yapmak üzere Diyadin'e gittik. Halk gerçekten çok ciddi anlamda derin bir endişe, kaygı ve üzüntü içerisine girmiş" dedi.

Vakıf olarak çözüm süreci ile ilgili çok yakın çalışmalarının olduğunu anımsatan Anığı, şöyle konuştu:

"Yakın zamanda bir çözüm süreci raporu sunduk. Dolayısıyla bu olay ve bu tür olaylarla ilgili bizim hassasiyetimiz var. Bu olay bizi gerçekten derinden üzmüştür. Seçim süreçleri her zaman sancılı süreçler olmuştur. Bundan bir, iki hafta önce rahmetli olan savcıya yapılan saldırı gibi. Bütün bunlar aslında bu tür süreçlerde çok daha dikkatli olmamız gerektiğinin ayak seslerini de bize göstermiş oldu.

Tabii biz Ağrılılar olarak özel anlamda Ağrı'da bu tür olayların hiç ihtimalini vermiyorduk. İnşallah sükunet hakim olacak. Bu noktada STK'lar, siyasi partililer ve basın olarak herkesin üzerine düşeni mutlaka yapması elzemdir. Çözüm süreci insani bir süreçtir. Siyasi bir süreçten öte artık insani bir sürece dönüşmüş durumdadır. Herkesin vicdani olarak üzerine düşen her şeyi yerine getirmesi gerekiyor."

Çözüm sürecin siyasi partililerin ve siyasetin güdümünden çıkıp halkın yüreğine yer edinmiş bir süreç olduğunu vurgulayan Anığı, "İnsanlar titriyor bu anlamda. Süreç bozulur mu? Bozulacak mı? Geriye dönüş olacak mı? 90'lara mı döneceğiz? Dolayısı ile bu anlamda bizlerin sağduyulu hareket etmesi gerekiyor" dedi.

Ağrı'daki STK'lara da çağrıda bulunan Anığı, "STK'ların daha çok gayret göstermesi gerekiyor. Yaşanan bu üzücü olay, toplum olarak bize, basına ve halkımıza ve siyasi partililere bir ders niteliğinde olur. Bu şekilde acı süreçlerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz. Bu süreci muhafaza edenler, sahip çıkanlar toplum nazarında da, Allah nazarında da sahip çıkanlar büyük sevap kazanacaktır. Bu sürece engel olanlar toplumda da Allah nazarında da mahkum olacaklardır" diye konuştu.

Memur-Sen Ağrı Şube Başkanı Süleyman Gümüşer de çözüm sürecinin Türkiye'nin kardeşlik duygusu içerisinde beraber nasıl yaşayacağının tarihteki iz düşümü olduğunu ifade ederek, "Tarihte Lazlar, Çerkezler yani bu ülkenin dindarı, Yahudi ve Ermenisi hep beraber kardeşçe yaşamışlardır ve birbirleriyle de bir sıkıntıları olmamıştı" dedi.

Kimsenin farklı bir tutum içerisine girmemesi gerektiğini söyleyen Gümüşer, "Büyük Türkiye'yi oluştururken bu yaşadığımız süreci çok iyi muhafaza etmemiz gerekiyor. Bu konuda herkes sağduyulu davranmalı" diye konuştu. Gümüşer, Türkiye'nin kaotik bir ortama sürüklemesine ülke insanının müsaade etmeyeceğini vurguladı.