Antalyalı Kuyum Ustasından Çamlıca Camii'ne Dev Eser

Antalyalı kuyum ustasından Çamlıca Camii'ne dev eser

10 yıl önce müslüman olan Ermeni asıllı Türk vatandaşı kuyumcu ustası filografi sanatını mücevher ve değerli taşla birleştirdiği "Besmele" tablosunu 8 ayda tamamladı.

2.5 metre uzunluğunda, 1 metre yüksekliğindeki, 'Besmele' tablosunda 14 bin çivi, 16 bin değerli taş ve 8 kilogram ağırlığında altın suyuna batırılmış tel kullanıldı

Vayvalako, dev eserini referandumun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'na takdim edecek.

ANTALYA - Antalya'da yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşı kuyumcu ustası Şenol Vayvalako, Çamlıca Camii için 2,5 metre uzunluğunda ve 1 metre yüksekliğinde Besmelenin yazılı olduğu bir tablo hazırladı. Filografi sanatının mücevher ve değerli taşla birleştirildiği ve 8 ayda tamamlanan tabloda 14 bin çivi, 16 bin değerli taş ve 8 kilogram ağırlığında altın suyuna batırılmış tel kullanıldı Vayvalako, dev eserini referandumun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'na takdim edecek.

Muratpaşa ilçesinde yaşayan evli ve bir çocuk babası 43 yaşındaki Vayvalako, 10 yıl önce gördüğü bir rüyadan etkilenerek Müslüman oldu. Rüyasında Peygamber efendimizi gören ve İslamiyet için kalıcı bir eser bırakmayı hayal eden Vayvalako, 5 yıllık bir çalışmanın ardından dünyanın mücevherlerle işlenmiş ve Allah-ü Teala'nın 99 isminin bulunduğu en büyük Esma-ül Hüsna tablosunu filografi yöntemiyle oluşturup, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye etmişti. O görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan'a İslamiyet adına ölümsüz eserler bırakmak için çalıştığını aktaran Vayvalako, Çalıca Cami'ne dev bir eser yapması içinde talimat almıştı. Vayvalako, 8 aylık sürede 2.5 metre uzunluğunda, 1 metre yüksekliğindeki, 'Besmele' tablosunu 14 bin çivi, 16 bin değerli taş ve 8 kilogram ağırlığında altın suyuna batırılmış tel kullanarak tamamladı. Eserine maddi değer biçmeyen Vayvalako, el emeği göz nuru dev eserini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a referandumdan sonra hediye etmeyi planlıyor.

"Çivinin telle aşkı"

Sanatını çiviyle telin aşkı olarak tanımlayan Vayvalako, yaklaşık 700 yıldır yapılan sanattan günümüze kadar hiçbir eserin gelemediğini aktardı.

Kuyumculuk becerisini de sanatına kattığını dile getiren Vayvalako, " Çivilerin üzerine taş koydum. Daha hoş, daha uzun dayanıklı olsun diye bütün bilgi birikimimi aktardım. Bir eserimizi hazırlamak yaklaşık olarak en küçük eserde bile 3-4 ay sürüyor. Eserlerin üstüne ortalama 2 bin 500- 3 bin taş oluyor. Yani sıradan bir iş yapmıyoruz. Mıhlamayı, kuyumculuğun hassasiyetini sanatımıza taşıdık" dedi.

"İsmi Besmele"

Daha önce mücevherden Allah-ü Teala'nın 99 isminin bulunduğu en büyük Esma-ül Hüsna eserini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye ettiğini hatırlatan Şenol Vayvalako, " Şimdi Cumhurbaşkanımız için yeni eserimizi yaptık. "Bismillahirrahmanirrahim" dedik adına. Yeni bir anayasa ve oluşum için "evet" dedik, bizde yola çıktık. Bundan sonra ne olacaksa biz bu işin varız diyerek eserlerimizle katkı vermeye çalıştık. Eğer katkı da verebilirsek ne mutlu bize" diye konuştu.

"16 bin taş, 14 bin çivi"

Eseri hakkında bilgiler veren Vayvalako, "2,5 metre uzunluğunda, 1 metre yüksekliğinde, 16 bin civarında taşı var. Mavi, beyaz, sarı renkte değerli taşlar kullandık. 13-14 bin çivi, 7-8 kilogram kadar da tel var üstünde. Cami figürünü de anımsatsın diye üstlerine işleme olarak kubbeler yaptık. Yani türünün tek örneği olarak yapıyoruz. İkinci bir örnek yok bizde. Sadece eserlerimiz tek olsun istiyoruz. Eser yaparken çok saymıyoruz. İnsanlık adına, İslamiyet adına ne bırakabiliriz diye yapıyoruz. Sadece hesabımız ne kadar büyük, ne kadar kalıcı bir eser yaparız diye düşünüyoruz" ifadelerine yer verdi.

"Referandumdan sonra teslim"

Bir önceki eserinin tesliminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Çamlıca Cami'ne dev bir eser yapma izni aldığını hatırlatan Vayvalako," 'Besmele' eserimizi de 8 ayda tamamladık. Biz varız, 'evet' yaptık, 'Bismillahirrahmanirrahim' ile yola çıkacağız. Referandumdan sonra gidip teslim edeceğiz. Eser tamamlandı ve sahibini bekliyor" dedi.

Filografi hakkında

Filografi, Orta Doğu'da doğmuş ve Avrupa'dan Uzak Doğu'ya kadar yayılmış ancak yapımının zor olduğu düşüncesiyle yok olmaya yüz tutmuş bir el sanatı olarak biliniyor. Çivi ve telin maharetli ellerde şekillendiği bir el sanatı; filografi. Çivilerin arasından tellerin geçirilmesi ile objelere estetik görünüm kazandırılması işlemi olarak tanımlanan filografide, belli örgü teknikleri kullanılarak hat yazıları, simetrik desen, amblem, çiçekler ve çizgi film karakterleri pano haline getirilebiliyor.Tasarlanmış bir motifin veya desenin ahşap malzeme üzerinde çivi ile çakılıp arasından çeşitli renklerde iplik veya tel geçirilerek farklı motif veya desenlerin ortaya çıkarılması ile oluşan bir sanattır filografi. Yeteri kadar uygulanmadığı için giderek yok olan bir sanat.