Bafa Gölü'ndeki Ekolojik Bozulmalar

DenizTemiz Derneği/TURMEPA, Bafa Gölü'nün ekosistem olarak geri dönülmez bir noktaya geldiğini savunarak, kirlilik önleyici tedbirler alma konusunda yeterli bir girişime şahit olunmadığını bildirdi. 

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, su kaynaklarının korunması için eğitimler, koruma ve farkındalık projeleri sürdüren DenizTemiz Derneği/TURMEPA'nın, Bafa Gölü ile ilgili son dönemde basına yansıyan haberleri üzüntü ve endişeyle karşıladığı belirtildi.

Açıklamada, Aydın ve Muğla sınırları içinde yer alan, Ege bölgesinin en büyük doğal gölü olan Bafa Gölü'nün, nesli tehlike altında bulunan birçok kuş türüne üreme ve kışlama ortamı yarattığı aktarılarak, gölün zoo-plankton ve su bitkileri açısından zengin olduğu vurgulandı.

Gölün, kültürel kaynak değerleri açısından, Herakleia antik kenti, Athena Tapınağı, Agora, Tiyatro, Endymian'a ait tapınak, Nymphaion ve Bizans Kalesi gibi önemli kalıntıları bulundurduğu kaydedilen açıklamada, "Ancak yıllardır Bafa Gölü'nün çeşitli etkenlerle kirlendiği ve giderek ekosistem olarak geri dönülmez bir noktaya geldiği bilinse de kirlilik önleyici tedbirler alma konusunda halen yeterli bir girişime üzülerek şahit olamamaktayız" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, çeşitli üniversitelerde yürütülen birçok araştırma sonucunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Çevre Enstitüsü'ne hazırlattığı "Büyük Menderes Havza Koruma Eylem Planı"nda, Bafa Gölü'nün risk altında olduğunun, kirletici kaynakların ve çözüm önerilerinin belirlendiği belirtildi. 

Eylem planında gölün, evsel ve endüstriyel atık sular, sızıntı sular, zeytin karasuyu gibi noktasal kaynaklı baskıların yanı sıra tarım, foseptikler, düzensiz katı atık depolama sahalarından kaynaklanan sızıntı suları, madencilik faaliyetleri ve atmosferik taşınım gibi yayılı kaynaklı baskılar nedeniyle risk altında gösterildiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bölgedeki kanalizasyon altyapılarının ve arıtma tesislerinin acilen tamamlanması, katı atık sahalarının düzenli depolama alanlarına dönüştürülmesi, sızıntı sularının arıtılması, endüstriyel tesislerle göl kıyısındaki balık üretim yerlerinin sıklıkla denetimden geçmesi, tarımda kullanılan gübre ve zirai ilaç kullanımının yönetmeliklere uygun yapılmasının sağlanması, en acil yapılması gereken girişimler olmalıdır.

Yüksek bütçeler, geniş zaman ve yoğun iş gücü sarf edilerek halihazırda tamamlanmış olan 'Büyük Menderes Havza Koruma Eylem Planı', hem insanlar hem de doğadaki diğer tüm canlılar için hayati öneme sahip tüm havzalarda acilen eyleme dökülmesi gerekmektedir."