Başbakan Yardımcısı Babacan Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ülkelerin altyapı yatırım ihtiyaçlarının karşılanması için özel sektör kaynaklarının daha çok kullanılması gerektiğini belirterek, Türkiye'nin kamu-özel ortaklığı (PPP) projelerinde çok iyi bir örnek olduğunu söyledi.

G20 Liderler Zirvesi'nin bir resmi açılım grubu olan Youth-20 (Y20) Gençlik Zirvesi'nin onuncusu Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı altında Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.

Ali Babacan, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, G20'ye katkı sunan alt gruplardan biri olan Y20 Zirvesi'nde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade ederek, yeni fikirler ve inovatif yaklaşımlar geliştiren gençlerin dinamizminin dünyadaki zorlukların üstesinden gelme konusunda cesaret verici olduğunu dile getirdi.

Ekonomik, sosyal ya da politik problemleri çözmenin kendine güvenle mümkün olduğunu belirten Babacan, yeni fikirleri yükseltecek gençlerin dünyayı bugünden daha iyi hale getireceğini, bu nedenle gençlerle nasıl sinerji yaratılabileceği üzerinde çalışmak gerektiğini kaydetti.

Global ekonominin zor zamanlardan geçtiğini ve küresel krizin başlamasından bu yana geçen sürede hala normalleşme sağlanamadığını belirten Babacan, "Birçok ülkede sürdürülebilir ve güçlü bir büyüme göremiyoruz. Özellikle de büyümenin kalitesi iyi değil. G20 ülkeleri ve dünya için sürdürülebilir, güçlü ve aynı zamanda kapsayıcı büyüme çok önemli. Büyüme eğer kapsayıcı değilse sürdürülebilir olamayacaktır. Biz bu nedenle Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında kapsayıcılık üzerinde özellikle duruyoruz" diye konuştu.

Babacan, küresel ekonomide bazı güçlükler görüldüğüne değinerek, birçok gelişmiş ülkenin büyümesinin hala güçlü olmadığını, gelişmekte olan ülkelerde ise büyümenin yavaşladığını ve bu ülkelerin ortalama büyüme hızının son 10 yıldaki kadar yüksek olmayacağının tahmin edildiğini aktardı.

"İnsan kaynağına yatırım yapan ülkelerin ekonomik görünümleri daha iyi olacak"

Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında kapsayıcılık, uygulama ve yatırımı öncelikli alanlar olarak belirlediklerini anlatan Babacan, şunları kaydetti:

"Kapsayıcılık önemli bir konu. Çünkü dünyada yükselmekte olan eşitsizlik ciddi bir problem. Zengin ve yoksul ülkeler arasındaki uçurum var. İşsizlik, özellikle de genç işsizlik, birçok ülkede büyük bir sorun. Kadınların işgücüne katılımı ve kadın girişimciliği üzerinde de çalışıyoruz. Bunlarla ilgili gerçekleştirilebilir hedefler ortaya koyduk. Diğer taraftan KOBİ girişimciliği alanında kapsayıcı politikalar oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü KOBİ'ler birçok ülkede özellikle de gençler için ciddi bir istihdam kaynağı. KOBİ'lerin küresel ölçekte temsilciliğini yapacak ve merkezi İstanbul'da olan Dünya KOBİ Forumu'nu hayata geçirdik. Kapsayıcılığın bir başka boyutu da düşük gelir düzeyindeki ülkelerin nasıl gelişmekte olan ülkeler haline getirilebileceği."

Ali Babacan, ekonomi politikalarının başarısı için güvenin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Güven varsa ekonomik problemleri aşmak daha kolay hale gelir. Ama güven kaybedildiğinde maddi imkanlarınıza ve insan kaynağınıza rağmen başarı zorlaşır. Güven ve kredibiliteyi inşa etmek önemli. Buna yönelik olarak uygulama başlığını öncelik olarak G20 ajandasına koyduk" dedi.

G20 ülkelerinin binin üzerinde yapısal reform taahhüdü ortaya koyduğunu hatırlatan Babacan, OECD ve IMF'nin bu reformlar hayata geçirildiği takdirde küresel GSYH'nin 5 yıllık süre içerisinde normalden yüzde 2 civarında daha fazla artış göstereceğini hesapladığını aktardı.

OECD'nin dünyanın altyapı yatırım ihtiyacının 2030 yılına kadar en az 70 trilyon dolar olacağını tahmin ettiğini belirten Babacan, "Birçok ülke kamu olarak bu altyapı yatırımları için gerekli kaynaklara sahip değil. Özel sektör kaynakları, bu altyapı yatırımlarında daha çok kullanılmalı. Kamu-özel ortaklığı (PPP) projeleri daha çok öne çıkmalı. Türkiye buna çok iyi bir örnek. G20 dönem başkanlığımızda PPP projelerinin standartlaştırılması, bunların gerçekleştirilmesinin kolaylaştırılması ve bu projeler için daha iyi regülasyon ve daha çok öngörülebilirlik sağlanabilmesi için de çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Babacan, bir ülke için en önemli yatırım alanının insan kaynağı olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin son yıllarda kaydettiği önemli dönüşüm sürecinde de insan kaynağına yaptıkları yatırımın etkili olduğunu söyledi.

Türkiye'nin milli gelirinin 12 yıl içinde 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıktığına dikkati çeken Babacan, "Bunu insan kaynağımıza yatırım yaparak, verimliliği artırarak gerçekleştirdik. Öngörülebilir ekonomik ve politik ortam inşa ettik. Üniversitelerimizin sayısını artırdık. Okullarımızın fiziksel kapasitesini ikiye katladık. Derslik başına düşen öğrenci sayısını düşürdük. Öğretmen stratejisi ve sınıflarda teknoloji kullanımıyla eğitim sistemimizi geliştirdik" dedi.

Babacan, insan kaynağına yönelik iyi politikalar ortaya koyan ülkelerin ekonomik görünümlerinin de daha iyi hale geleceğini sözlerine ekledi.