Başbakan Yardımcısı Babacan Davos'ta Açıklaması - Son Dakika
Ekonomi

Başbakan Yardımcısı Babacan Davos'ta Açıklaması

"Vatandaşlarımız sistemden (Bireysel Emeklilik Sistemi) çıkmanın zor olduğunu gördükleri anda sisteme dahil olma konusunda tereddüt yaşıyor, dolayısıyla sistemden çıkışın maliyetlerini biraz düşürmek istiyoruz" "Maalesef Avrupa'da bir yabancı düşmanlığı, aynı zamanda islamofobi, zenofobi bunların hepsi yükseliş eğilimine girmiş durumda" "Avrupa'da şu anda popüler görüşün esiri olmuş, seyrine kapılmış kişiler değil, yön veren, doğruları korkmadan konuşabilen liderler gerekiyor.

22.01.2015 16:35
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Maalesef Avrupa'da bir yabancı düşmanlığı, aynı zamanda islamofobi, zenofobi bunların hepsi yükseliş eğilimine girmiş durumda" dedi.

Davos'ta Dünya Ekonomi Forumu'nun Yıllık Toplantısı'na katılan Babacan, burada CNN Türk Televizyonu'na konuk olarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Babacan, Avrupa'daki Müslüman karşıtlığına ilişkin soru üzerine Avrupa'nın iç siyasetinin çok olumsuz yönde seyrettiğini ifade etti.

Avrupa'da popülizmin hat safhada olduğunu dile getiren Babacan, popülist partilerin geniş destek görebildiğini, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde popülist partilerin koltuk sayısının önemli ölçüde arttığını vurguladı.

Babacan, Avrupa'da hiç ismi duyulmayan partilerin popülist söylemlerle ciddi oy kazanabildiğinin altını çizerek,  "Bu çerçevede baktığımızda maalesef Avrupa'da bir yabancı düşmanlığı, aynı zamanda islamofobi, zenofobi bunların hepsi yükseliş eğilimine girmiş durumda" dedi.

Avrupa'da şimdiye kadar hep bütçe açığı probleminden bahsedildiğini, ancak Avrupa'da aynı zamanda ciddi bir liderlik ve kredibilite açığı bulunduğunu vurgulayan Babacan şöyle konuştu:

"Böyle dönemlerde güçlü liderlerin evrensel prensiplerle, evrensel değerlerle kendilerini ortaya atarak toplumlarını doğru yönlendirmek çabası içerisinde olmaları gerekiyor. Avrupa'da şu anda popüler görüşün esiri olmuş, seyrine kapılmış kişiler değil, yön veren, doğruları korkmadan konuşabilen liderler gerekiyor. Maalesef böyle liderlerin sayısı şu anda çok çok az. Kamuoyu yoklamalarına bakarak 'Halkın görüşü neyse ben de o trendlere kapılıp gideyim' dediğinde liderler, bir, kendi ülkelerinde zemin kaybediyorlar. İki, Avrupa'nın geleceğini de riske atıyorlar. Biz Avrupa'yı kendi öz değerlerine dönmeye davet ediyoruz."

Babacan, "Bu, Türkiye'nin AB sürecini de olumsuz etkiler mi?" sorusuna "Kuşkusuz" yanıtını verdi.

Dışarıya kapalı bir Avrupa'nın aynı zamanda genişlemeye de karşı bir Avrupa anlamına geldiğini ifade eden Babacan, Avrupa'nın en hızlı genişlediği dönemin dışa en açık, özgüveninin en yüksek olduğu döneme denk geldiğini bildirdi.

Türkiye'nin AB sürecini bu havanın olumsuz etkileyebileceğini belirten Babacan, "Bizim AB sürecinden beklediğimiz zaten kendi reformlarımız. Çok şükür çok sayıda faslı kendi kendimize açıp kapatmış durumdayız. Nedir, 28 ülkenin oybirliği henüz oluşmadığı için bu resmi fasıl açma kapama törenlerini yapamıyoruz. Yoksa biz AB standartlarına ulaşma konusunda zaten önemli bir mesafe kaydettik. Önümüzdeki dönemde de bu çabamız devam edecek" diye konuştu.

Türkiye gibi dinamik bir ülkeyi içine almayan bir Avrupa'nın geleceği ve kaderinin de daha sönük olacağını anlatan Babacan, "Bunu vizyoner Avrupalılar görüyor. Fakat onlar maalesef sayıca az ve sesleri çok güçlü çıkmıyor, popülistlerin sesi daha çok çıkıyor, öyle bir yanlış tablo var" ifadesini kullandı.

-"Şiddetli reformlara ihtiyaçları var"

AB üyesi 28 ülkenin en az 20'sinin hemen yarın yapılması gereken şiddetli reformlara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Babacan, "Bunları yapmayıp, Merkez Bankası'nı 'daha çok para bas, daha ucuza bana ver' diye beklemek biraz daha kolaya kaçmak. Avrupa Merkez Bankasından herkes ne bekliyor? Biraz daha gevşet, rahatlat. Bu ne demek? Daha çok parayı, daha ucuza ver piyasaya. Artık eksi faiz uygulamaya başladılar. Yani paranın maliyeti değil bir de üstüne para veriyor o noktaya geldi iş" diye konuştu.

Babacan, güven olmadığı için Avrupa piyasasında büyüme ve istihdam oluşmadığını ifade ederek,  Avrupa Merkez Bankası'nın daha uzunca bir süre normal olmayan politikaları daha da çoğaltarak uygulamak zorunda kalacağını söyledi. Bunun Türkiye'ye etkisine ilişkin de Babacan, Amerikan Merkez Bankası bu yıl içinde belli bir dönemde faizi arttırmaya başlarsa, Avrupa Merkez Bankasının daha gevşek politikalarının bunu bir ölçüde dengeleyeceğini, bunun da Türkiye'ye faydası olacağını bildirdi.

"Zayıf bir Avrupa ekonomisinin de bize zararı olur" diyen Babacan, Avrupa ekonomisinin yüzde 1 bile fazla büyümesinin Türkiye'nin ihracatında olağanüstü artışları beraberinde getirdiğini, yüzde 1 daralmanın ya da resesyonun da ihracatı olumsuz etkilediğini söyledi. Babacan, "Dolayısıyla Avrupa'nın ekonomisi güçlü ve istikrarlı olsun ki çok mal satalım ve uygun şartlarda finansman gelmeye devam etsin. Türkiye'yi ilgilendiren kısmı bu. Avrupalı dostlara, uluslararası kuruluşlara da hep ekonomilerinin nasıl daha iyi olabileceğiyle ilgili önerilerde bulunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Temel önceliğimiz enflasyonu düşürmek"

Büyüme, enflasyon ve cari açığa da değinen Babacan, 2013 yılında cari açığın yüzde 7,9 olduğunu hatırlattı. Geçen yılın bir numaralı hedefinin cari açığı düşürmek olduğunu ve bunun da gerçekleştirildiğini vurgulayan Babacan, "2014'ü muhtemelen yüzde 5,6 - 5,7 gibi bir cari açıkla bitireceğiz" dedi.

Babacan, 2014 sonunda enflasyonun hedefin çok üzerinde seyrettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"2014 sonunda açıkladığımız Orta Vadeli Program'da, temel önceliğimizi bu sefer enflasyonu düşürmek olarak koyduk. Hem Merkez Bankası'nın attığı adımlar, hem bazı alanlarda uyguladığımız politikalar, hem de işin doğal akışı gereği 2015 yılının kuraklığın geçen yıl kadar şiddetli olmayacağı ve petrol fiyatlarının düştüğü bir yıl olması dolayısıyla 2015 yılında enflasyonun önemli ölçüde düşeceğini bekliyoruz. Petrol fiyatları eğer yıl sonuna doğru bu seviyelerde kalırsa hatta biraz daha düşerse, yüzde 5 enflasyonları görebiliriz hatta yıl sonuna gelmeden bile görebiliriz. Petrol fiyatları tekrar yükselmeye başlarsa da belki 6'larda olacak bir enflasyonu görebiliriz. Beklentimiz bugün itibariyle kurda olağanüstü bir hareketlilik yaşanmazsa ki o bir risktir her zaman için. Döviz kurunda sükunet varsa, sükunet şartları altında enflasyonun önümüzdeki bir kaç ay içinde yüzde 6 gibi rakamları görebileceği yönünde bizim beklentimiz."

"BES'ten çıkışın maliyetlerini biraz düşürmek istiyoruz"

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kapsamındaki kesintilerle ilgili yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruyu yanıtlarken Babacan, şu anda sistemden çıkmanın biraz pahalı olduğunu dile getirdi.

Vatandaşların sistemden çıkmanın zor olduğunu gördükleri anda sisteme dahil olma konusunda tereddüt yaşadıklarını anlatan Babacan, "Dolayısıyla sistemden çıkışın maliyetlerini biraz düşürmek istiyoruz" dedi. Babacan, konuyla ilgili düzenlemenin birkaç hafta içinde yapılabileceğini bildirdi. Ne yapılacağı konusunda son kararı henüz vermediklerini belirten Babacan, bireysel emeklilik şirketleri ile yapılan değerlendirmelerin ardından son kararın verileceğini ifade etti.

Ekonomi planı ile ilgili eylemlerin açıklandığı hatırlatılarak, "Yeni sürprizler var mı?" şeklindeki soru üzerine Babacan, 25 öncelikli dönüşüm programının, ana reform omurgaları olduğunu söyledi.

Ekonomi ile doğrudan ilgisi olmayan eğitim ve yargı konularının önemine işaret eden Babacan, "Burada atılması gereken çok adım var ama bunları eylem planı olarak önümüzdeki aylarda açıklama noktasına gelir miyiz, bilemiyorum ama ekiplerimiz bu konuda çalışıyor. Beklentim, muhtemelen seçimden sonra açıklanmak üzere iki çalışma alanımız çok önemli olacak. Yükseköğretim dahil eğitim ve yargı" diye konuştu.

Türkiye'nin yargı alanı ile ilgili problemlerinin çok büyük olduğunu ifade eden Babacan, son bir yılda yaşananların yargıya güveni erozyona uğrattığını dile getirdi. Yargıya güvenin yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirten Babacan, "Gerçek anlamda hukuk devleti olabilmemiz için yargı sistemimizi restore etmemiz gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Yargı hizmetlerinden memnuniyetin son 12 yılın en düşük seviyelerinde bulunduğuna dikkati çeken Babacan, bağımsızlık ve tarafsızlık unsurlarının yeniden inşa edilmesinin önemini vurguladı.

Sanayiyi desteklemeye ilişkin yeni bir paket üzerinde çalıştıklarını da anlatan Babacan, konu başlıkları ile ilgili çalışma grupları kurduklarını söyledi. Sanayicilerin görüşlerini de alacaklarını ifade eden Babacan, "Daha sonra nihai kararımızı vereceğiz. Sayın Başbakanımız sanayimizle ilgili ne yapmamız gerektiğini, planlarımızı kamuoyuyla paylaşacak" dedi. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Başbakan Yardımcısı Babacan Davos'ta Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement