Cactus Çiçek Açtı

Günümüz otomotiv sektöründe ortak platformlar ve üretim maliyetleri nedeniyle, hemen her yerde birbirine benzer otomobiller görmeye alıştık. İşte böyle bir dönemde C4 Picasso ile başlayan yenilikçi tasarım anlayışı ve alışılmışa meydan okuyan çizgileriyle C4 Cactus modelini bizlere sunan Citroen bence büyük bir alkışı hakediyor. Başıkta da vurguladığım üzere, sektördeki dinamikleri ve standartları değiştirmeye yönelik sadece bu adım için bana göre C4 Cactus daha satışa sunulmadan çiçek açmıştı bile…

Görünümüyle henüz üretim aşamasına geçilmesi beklenilen konsept bir otomobil gibi duran C4 Cactus’de bu görünümün ana nedeni, konsept otomobilin büyük değişikliklere uğramadan hayata geçirilebilmiş olması. Özellikle ülkemizde büyük bir rekabetin yaşandığı C ve B Crossover segmentlerinin tam ortasına konumlanan C4 Cactus, Fransız üreticinin gelecek modelleri hakkında da önemli ipuçları taşıyor.

Avrupa’da yaz aylarında satışa sunulan otomobil, Bodrum’da gerçekleşen lansmanın ardından Türkiye yollarıyla da tanıştı. Alaçatı’dan, Milas’a kadar ağırlıklı otoban şartlarında, Bodrum – Turgutreis’den Milas’a kadar ise virajlı ve bol trafikli bir güzergahta her yönüyle inceleme şansını bulduğum C4 Cactus’un sürüş dinamiklerinden önce sıra dışı tasarımının altında yatan detaylara yakından bakalım.

Sıra dışı tasarım

Öncelikle Citroen C4 Cactus, göründüğünden çok daha geniş bir iç mekan hacmine sahip. 4.16 m’lik uzunluğa ve 1.73 m. genişliğe sahip otomobilin, 2.60 m’lik dingil mesafesi önde ve arkada yeterli bir diz mesafesi sunulabilmesini sağlıyor. C4 Cactus’ün 1.48 m. yüksekliği ise oldukça iyi bir baş mesafesinin sunulabilmesine olanak tanıyor. Bu arada C4 Cactus’de sunulan diz mesafesinin, C4 modeliyle aynı olduğunun da altını çizmek gerek.

Bombeli hatları ve C4 Picasso modelini anımsatan ince ve çekik formlu gündüz farlarıyla, farklı renkteki çerçevelere yerleştirilen ön far bloğu, yine farklı renkteki tampon alt koruması ve bu bölüme entegre sis farları araca dinamik bir karakter kazandırıyor. Yandan bakıldığında koyu renk arka camlar, arkaya doğru alçalan tavan yapısı, farklı renkteki tavan rayları ve dikiz aynaları, özel tasarım jantlarla birleşerek bu görünüme katkı sağlıyor. Arka bölümde de stop lambaları yine bagaj kapağını boydan boya geçen farklı renkteki bölüme yerleştirilmiş.

Airbump

Yukarıda bahsettiğimiz bu özgün tasarımın kilit noktasını ise bana göre otomotiv sektörünün son dönemde karşımıza çıkan en yenilikçi teknolojisi Airbump oluşturuyor. İlk kez Citroen tarafından geliştirilen ve isim hakkı alınan Airbump, aracı şehir içinde oluşabilecek ufak darbelerden koruyan hem estetik hem de fonksiyonel içi hava dolu kapsüllerden oluşuyor ve aracın her iki yanında kapılara, önde farların, arkada ise stop lambalarının olduğu bölümlere yerleştiriliyor.

Airbump, çikolata rengi, koyu gri, kum gri, siyah  olmak üzere dört farklı renkte sunuluyor. Yumuşak deri ile kaplı olan bu hava kapsülleri amortisör görevi görerek, otomobili dışarıdan gelecek ufak darbelere karşı koruyor. Airbump’da kullanılan TPU (termoplastik polüretan), adlı özel malzeme renk atmama özelliği de taşıyor. Tüm zorlu kullanım testlerinden geçen Airbump, özel bir bakıma ihtiyaç duymadığı gibi aracın bakım ve onarım maliyetlerinin de düşmesine katkıda bulunuyor.

Konsept iç mekan

Citroen C4 Cactus modelinde sadece dış tasarımda değil, iç mekan tasarımında da alışılagelen herşeyi değiştiriyor. Tamamen konsept bir otomobil etkisi yaratan araçta ön panelde ve gösterge panelinde tablet ekranlar kullanılıyor. Ön panelin en üst kısmında sürüş ve konfor fonksiyonlarının tek ekrandan yönetildiği 7’’ dokunmatik tablet ekran C4 Picasso modelinden de tanıdık.

Araçla ve multimedya sistemiyle ilgili tüm ayarları bu ekran aracılığıyla yapabildiğiniz için orta konsolda gereksiz detaylardan kaçınılmış ve gereksiz düğme kalabalıklığı olmayınca oldukça geniş bir alan kazanılmış. Bu ekranın altında ön ve arka cam ısıtması, ESP’yi devreden çıkarabilmenize olanak yarayan düğme ve park yardımıyla alakalı çeşitli fonksiyonların kumandaları yer alıyor. Daha altta ise geniş tasarlanan iki adet havalandırma ızgarası ve USB ile 12V adaptör girişi bulunuyor.

Aracın sıra dışı özelliklerinden birisi olarak, Citroen’in C4 Picasso modeliyle kullanmaya başladığı ETG6 şanzıman sisteminin düğmeleri yer alıyor. Evet yanlış duymadınız. Bu araçta bildiğiniz anlamda bir vites kolu da yok. ETG (Efficient Tronic Gearbox) şanzımanlı versiyonlarda, geleneksel vites topuzu yerine “Easy Push” sistemi yer alıyor. Bu bölümde orta konsolun en altında büyükçe yerleştirilmiş D-Sürüş, N-Boş ve R-Geri vitesler için kumanda düğmeleri var. Vites geçişleri aynı zamanda direksiyon simidi üzerindeki kulakçıklarla da manuel olarak kontrol edilebiliyor.

Büyük tasarlanan el freninin şekli ise uçak kokpitlerindeki kolları anımsatıyor.

Aracın ergonomik koltukları uzun yolculuklarda sürücü ve yolculara konfor sunuyor. Ön koltukların arasındaki kol dayama kısmı dikey hale getirildiğinde koltuklar birleşerek adeta bir kanepeyi anımsatıyor.

Kapıların üzerindeki tutmaçlara ise şık bir çanta görünümü verilmiş. El işi, şık valizlerden esinlenerek tasarlanmış Top Box olarak adlandırılan torpido gözü de yine şık valizlerden esinlenilerek tasarlanan kapı kollarıyla uyumlu bir bütünlük sergiliyor.

Geniş ön ve yan camlar sayesinde ferah ve aydınlık bir ortam sunulan araçta ergonomi açısından sıkıntı yaratan tek unsur, direksiyonun derinlik ayarının bulunmayışı. Bu nedenle uzun boylu sürücüler için ideal oturma pozisyonunu bulmak imkansız hale geliyor. Umarım Citroen yetkilileri güncellemeyle birlikte bu sorunu çözerler. Bu arada orta konsolun en altında tek bir bardak tutucu bölme olması da önde oturan yolcu açısından rahatsızlık yaratabilir. Burada neyse ki imdada kapı cepleri yetişiyor.

Son olarak iç mekanda yadırgadığım konu, arka camların bu sınıftaki bir araçta kelebek camı şeklinde açılabiliyor olması. Bu şekil bir cam arkada yolculuk eden ve trafikten bunaldığı için cam açmak isteyenler açısından sıkıntı yaratabilir.

İç mekanda kullanılan malzeme kalitesi ise sınıf standartlarını fazlasıyla karşılıyor. Aracın 358 litrelik bagaj hacmi de yine önemli bir avantaj olarak karşımıza çıkıyor.

Bu arada panoramik cam tavan ise ısı koruma özelliğine sahip.

C4 Cactus’de yenilik rüzgarından hava yastıkları da nasbini alıyor ve dünyada ilk kez yapılan bir uygulamayla Airbag in Roof teknolojisiyle tavana yerleştirilen yolcu hava yastığı sayesinde daha geniş oturma ve ön torpido alanı sunulabiliyor.

Geniş ön koltuklar da bu yeni mimari yaklaşımın bir ürünü; kanepe görünümlü tasarımı ile çok daha konforlu ve kullanıcı dostu bir dizayna sahip. Citroën C4 ile aynı dingil mesafesine sahip olan Citroën C4 Cactus, daha kompakt dış ölçülere karşın aynı iç mekan konforundan ödün vermiyor. C4 Cactus oldukça cömert olan 358 litrelik bagaj kapasitesine sahip.

Sürüşe yardımcı ekipmanlar

Daha rahat bir sürüş için, Citroen C4 Cactus, sürücünün hayatını kolaylaştıracak bir dizi sürüşe yardımcı ekipmana sahip;

Park yardım Sistemi; bu sistem park edilebilecek genişlikteki alanı hesaplayarak manevraları kendisi yapıyor ve park ediyor. Sürücünün tek yapması gereken gaz ve fren pedalını kontrol ve idare etmek.

Geri Görüş Kamerası; Dokunmatik tablet ekranda gözüken arka görüntü sayesinde park etmek daha da kolaylaşıyor.

Yokuş Kalkış Desteği; meyilli bir yolda durulduğunda aracı iki boyunca sabit tutar. Aracı %3 veya üzeri bir eğimde fren pedalı bırakıldığında geriye kaymadan kolayca yeniden hareket ettirilmesini sağlıyor.

Viraj aydınlatmalı sis farı; direksiyonun açısına göre sis farları aracın sağ ve sol tarafına doğru 75 daha fazla aydınlatır. Bu şekilde kavşak ve virajlarda maksimum güvenlik sağlanıyor.

Yeni teknolojiler

C4 Cactus’te öne çıkan yenilikler arasında yukarıda da bahsettiğim gibi “izolasyonlu panaromik cam tavan” da bulunuyor. Cam tavanın en büyük özelliği yüksek ısı korumalı teknolojik bir camdan yapılmış olması ;  bu da güneş gözlüklerindeki en yüksek koruma olan 4’ncü seviyedeki korumaya eş değer kabul ediliyor. Bu özellik UV ışınlarına karşı da koruma sağlıyor. Bu özellik sayesinde hem araç içi aydınlık kalıyor hem de sıcaklık ve soğukluk dengesi sağlanıyor. Böylece cam tavanın altına koruyucu bir mekanizma konulmasına gerek kalmadan yakıt tasarrufu elde ediliyor.

“Magic Wash” sistemi ile C4 Cactus, rakiplerinden ayrışan bir başka pratik ve verimli özelliği ile de öne çıkıyor. Benzer tüm otomobillerden daha az su sarfiyatı ile ön camların etkin şekilde temizlenmesini sağlayan sistem, camı yıkarken yaşanan problemleri ortadan kaldıran basit, dahiyane buluş. Su fıskiyeleri, sileceklerin içine entegre edildiği için cam temizleme sırasında görüş açısı engellenmiyor.

Motor ve performans

C4 Cactus, Türkiye’de  benzinli ve dizel olmak üzere iki farklı motor tipi ile satışa çıkıyor. Dizel model sadece ETG6 otomatikleştirilmiş şanzıman ile satışa sunulurken; benzinli model ise düz vites ve ETG otomatik şanzıman seçeneği ile sunuluyor.

1.2 HP’lik VTi 82 motor versiyonu, 100 km’de 4,6 lt benzin tüketim değerine sahip olurken; emisyon değeri 107 CO2/km olarak gerçekleşiyor. Aynı motorun e-VTi 82 ( Euro 6 ) versiyonu ise ETG isimli otomatikleştirilmiş bir şanzıman ve “Stop & Start” sistemi ile birlikte sunuluyor. Bu versiyonun yakıt tüketimi 100 km’de sadece 4,3 litre oluyor. Emisyon değeri ise 98 CO2/km olarak gerçekleşiyor.

Citroen C4 Cactus e-HDi 92 HP modelinde Stop & Start sistemine sahip 1.6 dizel motor kullanıyor. ETG6 otomatikleştirilmiş şanzıman ile sunulan model 100 km’de 3,5 litre yakıt tüketim değerine sahip. Emisyon değeri ise 92 CO2/km.

Çeşme – Bodrum arasında kullandığım 1.6 litrelik dizel motorlu versiyon özellikle alt devirlerde oldukça atak bir karaket sergiliyor. Araç dizel motorlara özgü yüksek tork değerinin de etkisiyle dik rampalarda zorlanmıyor. ETG6 şanzıman sistemi PSA grubunda daha önce kullanılan versiyonlara göre daha az sarsıntıya sahip olsa da halen vites geçişlerindeki sarsıntı rahatsız edici. Citroen’den CVT veya çift kavrama yepyeni bir şanzıman sistemi bekliyoruz ki bu sayede satışların çok önemli bir artış göstereceği düşüncesindeyim.

Diğer yandan çok iyi bir görüş alanı sunan otomobil, yüksek hızlarda ve sert virajlarda dahi dengesini korumayı başarıyor ve sürücüsüne güven veriyor. Yol tutuş konusundaki başarısı için bile Citroen bir alkış hakediyor.

Otomobil LIVE, FEEL ve SHINE olmak üzere iki donanım seçeneği ile piyasaya sunuluyor. C4 Cactus’ün Türkiye’de benzinli versiyonu 54 bin 900 TL’den dizel versiyonu ise 66 bin 300 TL’den başlayacak fiyatlarla satışa sunuluyor.

Yazı: Önder Canözer/ Bodrum – Turgutreis

Fotoğraflar: Önder Canözer & Citroen