Çmo Çernobil Benzeri Kazada Ankara Yok Olur - Son Dakika
Güncel

Çmo Çernobil Benzeri Kazada Ankara Yok Olur

Çmo Çernobil Benzeri Kazada Ankara Yok Olur

Çevre Mühendisleri Odası'nda basın toplantısı düzenleypen Oda Başkanı Bozoğlu, Ukrayna'da ve bölge ülkelerde etkisi devam eden, insan ömrünün kısalmasına neden olan radyasyondan ülkemizin de etkilendiğini belirtti.

25.04.2014 18:07

Çevre Mühendisleri Odası'nda basın toplantısı düzenleypen Oda Başkanı Bozoğlu, Ukrayna'da ve bölge ülkelerde etkisi devam eden, insan ömrünün kısalmasına neden olan radyasyondan ülkemizin de etkilendiğini belirtti. Bozoğlu, Türk Tabipler Birliği'nin raporuna göre, Çernobilden kaynaklı kanser vakalarında artış yaşandığını kaydederken, 3 Rus bilim adamının 5 bine yakın çalışmayı değerlendirmesi sonucunda 500 bin kişinin yaşamını yitirdiğini tespit ettiler dedi.

Nükleer santralın, kamuoyunda yaratılmaya çalışan algı gibi, ileri bir teknoloji olmadığını öne süren Baran Bozoğlu, Bir enerji üretim biçiminin karmaşık görünmesi ve kullanılan hammaddesindeki farklılık, o enerji üretim biçimini teknolojik yapmaz. Nükleer santrallerin elektrik üretim biçimi, suyun buharlaştırılması ve bu buhardan tribünlerin döndürülmesi ile elektrik üretilmesidir. Suyun buharlaşması için gereken ısı nükleer yakıt çubuklarındaki radyoaktif ışımayla oluşan ısıdan elde edilmektedir. Dolayısıyla sistem termik santralden çok da farklı değildir. Termik santralle arasındaki temel fark hammadde ve atıkların yönetimidir dedi.

DENENMEMİŞ NÜKLEER SANTRALLER ÜLKEMİZDE DENENECEK!

VVER 1200 model reaktörün Akkuyu'da, ATMEA 1 rektörünün de Sinop'a yapılmasının planlandığını hatırlatan Bozoğlu, Her iki reaktör de henüz dünyada denenmemiştir ve kullanılmamaktadır. İlk defa ülkemizde denenecektir. Öte yandan, yeni nesil olarak ifade edilen reaktörler teknolojik olarak bir ilerlemeden ziyade, güvenlik açısında yapılan eklemelerle tanımlanmaktadır. Yani yeni bir teknoloji olarak ifade edilen konular aslında 50 yıl önceki temel nükleer santral biçimlerinden farklı değildir. Dünyada hiç denenmemiş nükleer santrallerin ülkemizde inşa edilmesi zaten varolan riski daha da perçinleyecektir dedi.

NÜKLEER SANTRALLERİN ATIKLARI BERTARAF EDİLEMİYOR

Nükleer santrallerden yok edilemeyen radyo aktif atıklar çıktığını belirten Bozoğlu, Nükleer santrallerin enerji üretimindeki çevresel kirliliği sadece üretim aşamasında değil, hammaddenin yer altından çıkarılışıyla başlamaktadır. İklim değişikliği yapmadığı belirtilen bu santrallerin, madencilik faaliyeti, hammadde ve atık taşınması süreci, inşaat malzemelerinin üretimi süreci gibi konularda emisyona neden olan faaliyetlerin yoğun olduğu bilinmektedir. Yüksek, orta ve düşük etkili radyo aktif atıkların dünyada çözümü, bertarafı bulunmamaktadır. Tüm bu atıklar, çevre kirliliği yaratmak, yaşamı bitirmek adına oldukça yeterlidir. Ancak Fransa, ABD, Almanya gibi nükleer santralden elektrik üreten ülkelerde atıklarına dair çözüm üretememişlerdir. Nükleer atıkların büyük çoğunlu nükleer santrallerde havuzlarda tutulmakta bir kısmı ise güvenli olduğu iddia edilen varillerde dış ortamda geçici olarak tutulmaktadır. Nükleer atıklara dair hiçbir ülke net bir çözüm getirmemiştir.

Yapılması halinde, Akkuyu ve Sinop'ta da ciddi bir nükleer atık sorunu ile karşı karşıya kalınacağı, yapılan uluslararası sözleşmede ve tartışmalarda da atıklara dair ne gibi önlemler alınacağı belirtilmemektedir dedi.

OLASI KAZADA TÜRKİYE'NİN TÜM KENTLERİ ETKİLENECEK

Baran Bozoğlu, Fukuşima ya da Çernobil benzeri bir kazanın Akkuyu veya Sinop'ta yaşanması durumunda ülkemizin ve bölgemizin nasıl bir risk altında kalacağını belirlemek için oda bünyesinde bir çalışma yapıldığını belirtti. Bozoğlu, Yapılan çalışmada, Türkiye alanı küçük hücrelere bölünmüş, Sinop ve Akkuyu'dan salınan parçacıkların bu hücreler üzerinde ne kadar zaman (saat) geçirdiği hesaplanmıştır. 2010 yılı için yapılan hesaplama sonuçlarına göre hem Akkuyu, hem de Sinop'ta meydana gelecek bir radyoaktif sızıntının Türkiye'nin büyük bölümünü etkileyeceği hesaplanmıştır. Bu etkiler her 2 noktanın 300 km'ye kadar olan çevresinde daha yoğun bulunmuştur. Özellikle Sinop için yapılan çalışmada, Karadeniz Bölgesinin tamamı ile İç Anadolu Bölgesinin Kuzeyinin daha yüksek risk taşıdığı görülmektedir. Son dönemde potansiyel santral sahası olarak belirtilen Kırklareli- Kıyıköy ise, yaklaşık 20 milyon kişinin yaşadığı ve nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu bölgede bulunması nedeniyle en riskli alanlardan birisi olacaktır dedi.

NÜKLEERE MUHTAÇ DEĞİLİZ!

Bozoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 5-10 yıllık periyodu kapsayan ve doz hesaplamalarını da içeren daha kapsamlı bir çalışma yapılarak kamuoyuyla paylaşılmsı gerektiğini belirtti. Ülkemizin dışa bağımlı geri bir teknoloji olan nükleer santrale bağımlı olmadığını kaydeden Bozoğlu, Kimi zaman yüzde 25'e varan kayıp kaçak oranlarının düşürülmesi her iki santralin yapımına dahi gerek duymamamızı sağlayacaktır. Öte yandan, enerji verimliliği, evlerde ve özellikle fabrikalarda, işyerlerindeki enerji tüketiminin düşürülmesi oldukça mümkündür. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, kurumlarla, bilim insanlarıyla ve meslek odaları ile görüşerek topyekün, tüm kesimlerin katılımı ile enerji tasarrufu seferberliği ilan etmesi, hiç kuşkusuz dışa bağımlılığı çözecek, nükleer santral yapımından ülkemizi kurtaracaktır dedi.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Çmo Çernobil Benzeri Kazada Ankara Yok Olur - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement