Cumhurbaşkanı Seçimi

Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, cumhurbaşkanı seçim sonuçlarının kesinleştiği 15 Ağustos'tan itibaren hükümetin düştüğünü ileri sürerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında "düşmüş bir hükümette bulunamayacak bir kamu gücü kullanarak, anayasayı ihlal ettikleri" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Eminağaoğlu'nun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyelerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga, Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünden Sorumlu Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı ile Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürü Mustafa Özyar da "şüpheli" olarak yer aldı ve TCK'nın 309. maddesindeki "Anayasayı ihlal" suçunu işlediklerini ileri sürüldü.

Erdoğan'ın 15 Ağustos'tan itibaren seçilmiş cumhurbaşkanı olduğu ancak görevinin 28 Ağustos'tan itibaren başlayacağı öne sürülen dilekçede, Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nun bazı maddeleri uyarınca, Erdoğan'ın partisiyle ilişiğinin, 15 Ağustos'ta kendiliğinden kesildiği savunuldu.

Erdoğan'ın milletvekili sıfatının son bulduğu, dolayısıyla başbakanlığının da kendiliğinden sona erdiği ileri sürülen dilekçede, bunun, hükümetin de düşmesi anlamına geldiği iddia edildi.

Dilekçede, "Buna rağmen, adı geçenlerin adeta hükümet faaliyetteymiş, hukuken varmış gibi, düşmüş bir hükümette bulunamayacak bir kamu gücü kullanmaları ve hükümet yerine görev yapmaları, açık bir Anayasa ihlalidir" iddiasına yer verildi.

"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de bir milletvekiline hükümeti kurmak görevini vermesi gerekirken, bunu yapmayarak, Erdoğan'ın mevcut görevleri sürüyormuş gibi hareket etmesine bilerek ortam hazırladığı" savunulan dilekçede, bunun Anayasa'nın ihlali olduğu ileri sürüldü.

Seçim sonuçlarının 15 Ağustos'ta Başbakanlığa gönderilmesine rağmen, yasanın açık hükmü gözardı edilerek, Resmi Gazete'de yayınlanmasının ısrarla ertelendiği savunulan dilekçede, bunun Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasına yer verildi.

Dilekçede, şunlar kaydedildi:

"Resmi Gazete'nin, seçimi kazanan kişiye bağlı bir birim tarafından çıkartıldığı düşünüldüğünde, durum ayrı bir anlam kazanmaktadır. Seçime ilişkin yayının ertelenmesi yoluyla, olayda amaçlanan, Başbakan'a tebligatın yapılmamış, bu yolla da milletvekilliğinin düşmemiş sayılması gibi bir durum yaratmaktır. Bu durum, Resmi Gazete'yi çıkaran genel müdürlüğün, bu genel müdürlüğün bağlı olduğu müsteşar yardımcısının ve müsteşarın da ayrıca sorumluluğunu gerektirmektedir." - Ankara